İstanbul 2011 Onur Haftası, beşinci gününde (24 Haziran) Mimar Sinan Üniversitesi'nde gerçekleşen "Medya'da LGBT Tabular" başlıklı foruma ev sahipliği yaptı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr Itır Erhart , Radikal gazetesinden Tuğrul Eryılmaz ile Pınar Öğünç'ün söz aldığı forumda, medyadaki homofobi ve transfobi, medyanın nefret suçu işleme potansiyeli ve anaakım medyada hak temelli gazetecilik konuları ele alındı.
"Elde edilen statü: erkeklik"
Erhat, erkekliğin homofobi üzerinden oluşma algısını sakıncalı bulduğunu belirtip, "Erkekliği sanki elde edilen bir statü ve her an kaybedilebilir görenler, kadın ve eşcinselleri dünyanın birçok yerinde kendilerinden daha zayıf görüyorlar" dedi.
Eşcinselliğin yok sayıldığı 1920-1960 arasını "Uzun Sessizlik Dönemi" olarak tanımlayan Erhat, 1960'ların sonunda başlayan göz önüne gelme sürecinin 1980'lerde AIDS'le beraber suçlu-kurban kavramını ortaya çıkardığını ve "AIDS'in tamamen eşcinsellere ait bir hastalık olarak görüldüğünü" ifade etti.
Homofobi karşıtı çocuk kitapları üzerinde çalışan Erhat, okul öncesi eğitimde bize verilen homofobiyi aşmak için eğitime çocuklardan başlamanın gerekliliğini vurguladı.
"Siyasi birlik yok"
Medyada homofobiyle mücadele yollarından bahseden Eryılmaz, "Bir ülkenin medyasının o ülkenin siyasal ve toplumsal ikliminden bağımsız olması mümkün değildir" dedi.
"Raporlar, fotoğraflar ve gündelik yaşamdan örneklerle aktivistler gazetecileri bombardımana tutmalılar. Aksi takdirde, her şeyin kendiliğinden olmasını beklersek iş zorlaşır."
Eryılmaz, bir siyasi birlikteliğin sağlanamadığını ve bunu biraz canlandırıp insanların korkularının kırılması gerektiğini söyledi, "Medya ve reklam dilinin beslediği öğretilmiş erkeklik meselesine girmek gerek. Bize verilen şeyleri olduğu gibi kabul etmemeliyiz" dedi.
"Mağduru değil faili teşhir etmeli"
Son olarak konuşan Öğünç, haberciliğin insan odaklı ve hak temelli olması gerektiğinden söz etti ve ekledi: "Mağduru ön plana çıkaran değil, faili teşhir eden haber dili önemli. Güzel direnişlerin, hak ihlallerinin de haberini yapmak azınlıklara umut vererek önlerinde kapı olduğunu hissettirmek açısından önemli."
Haber sunumunda olağandışı ve marjinal hikayeleri çok seven yaygın medyanın ötekileştirici bir dille manşet atmasına izin vermemek gerektiğini dile getiren Öğünç, "yorum yaptığım kısımlarda karşımdakini kötü bir pozisyona sokmak beni rahatsız eder" dedi.
Forum, medyadaki hak ihlallerinden örnekleri, Türkiye'nin bu konudaki değişim sürecini ve katılımcıların sunduğu önerileri tartışarak son buldu. (SÖ/AS)