Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği İstanbul Şubesi haber bültenlerinde, sabah programlarında ve kadın programlarında mağdur çocukların, şiddete malzeme olarak kullanılmasına dikkat çekti.
Dernek "Duygu sömürüsüne yol açan haber ve görüntülerde malzeme olarak kullanılması, çocukların ruhlarında ve kişilik yapılarında onarılması zor yaralar açarken, onları izleyen yaşıtlarının da bilinçlerinde yanlış imajlar oluşmasına neden olabiliyor" dedi.
Şiddet içerikli haber çocuğu duyarsızlaştırıyor
Derneğe göre çocukların sürekli olarak karşılaştığı şiddet içerikli haberlerin sonuçlarını şöyle.
Korku: Çocuklarda korku duygusu uyandırıyor, toplumsal ruh sağlığını olumsuz etkiliyor.
Duyarsızlaşma: Çocukların bu görüntüler karşısında duyarsılaşmasına neden oluyor. Duyarsızlaşma, çocukların bu tip olayları sanki normalmiş gibi algılama eğilimlerini ve şiddete başvurma davranışlarını kolaylıkla pekiştiriyor.
Dernek "bir başka tehlike" diyerek çocukların ve gençlerin bu tip görüntüleri izlemekten "zevk almaya başlamış olmalarının fark edildiğinin" altını da çiziyor.
Okulda şiddet okulu aşan bir sorun
Dernek okullardaki şiddetin "kapsamlı ve uzun vadeli çözümler gerektiren, sadece okulu değil, okulun çevresini ve toplumu da ilgilendiren, sosyoekonomik ve kültürel kaynaklı bir sorun" olduğunu vurguladı.
Çocukları deşifre etmeyin
Haberlerde çocukların kimliğini deşifre edecek şekilde yapılmasının, olayın bütüncüllüğünü ve gerçekliğini zedeleyici haber ve yorumlara yer verilmesinin, olaydan etkilenen tüm tarafların zarar görmesine neden olduğunu ve olayların tekrarlanma olasılığını artırdığına da dikkat çekti.
Basın Kanunu'nun 21. maddesi, yasayla ihtilafa düşmüş, mağdur ya da fail olsun, bütün çocukların "kimliklerini açıklayacak ya da tanınmalarına yol açacak şekilde yayın yapanlara" ağır para cezası öngörüyor.
"Olayın sadece sonuçlarına değil, nedenlerine de yer verin"
bianet editörlerinin de oluşmasına katkıda bulunduğu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve British Council'ın ortak projesi "Medya ve Çeşitlilik Kılavuzu"nda habercilere bu konularla ilgili şu öneriler yer alıyor:
- Özellikle suça karışan çocuklarla ilgili haberlerde sadece söz konusu olayın sonuçlarına değil, nedenlerine de yer verilmelidir.
- Bütün medya profesyonelleri etiket ve sıfatlar yoluyla çocuklarla ilgili yaratılabilecek olumsuz kalıpyargılar konusunda duyarlı olmalıdır.
- Çocuğa yönelik şiddet hiçbir biçimde meşru gösterilmemelidir. Özendirici olabileceği göz önünde bulundurularak, çocuğa yönelik şiddet ve taciz haberlerinde bu eylemleri uygulayanların eyleme dair uzun açıklamalarına yer verilmemeli, bu açıklamalar mümkün olduğunca kısa tutularak ve eleştirilerek aktarılmalıdır.
- Görevi ne olursa olsun, medya sektöründe çalışacak bütün profesyonellerin mesleğe kabulünde çocuk hakları ve koruma politikalarına uygun davranacaklarına ilişkin bir taahhütname imzalamaları sağlanmalıdır. Bu önlem, medya kuruluşlarının toplumsal sorumluluklarının bir parçası olarak benimsenmeli ve uygulanmalıdır. (TK/GG)