Okuldan Haber Odasına (OHO) programının ikinci gününde Hak Örgütleri ve Medya konusu İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile konuşuldu. Türkdoğan, 1986'dan bu yana faaliyetlerini sürdüren İHD'den bahsederek derneğin farkındalık yaratmaya çalıştığını, Türkiye'de onur, barış ve adaletin korunması için uğraştıklarını ifade etti.
Türkdoğan, İHD'nin yıllık ve özel raporlamalar yaptığını söyleyerek, medya mensupları açısından insan hakları örgütlerinin haber kaynağı olması açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
"Medya ne hak örgütleriyle yapabilir ne de hak örgütleri olmadan. Hak örgütlerinin ilkesel tutumları vardır. Bunlar medyanın tutumuna göre değerlendirilir, örgütler kimi zaman şımarık kimi zaman hain, bazen sevimli bazen terörist olur medyanın gözünde."
"Medyanın dili şiddeti bertaraf edebilir"
Öztürk Türkdoğan, hak örgütleri ile medya arasındaki ilişkinin hangi koşulda olursa olsun süreceğini dile getirirken hiç bir ayrım yapmaksızın tüm medya kurumlarına haber kaynağı olabileceklerini ifade etti.
"Kimi zaman raporlarımızı ofisimizde basın mensuplarına sunuyoruz, bazen de kitlesel bir eylemle bunu dile getiriyoruz, basın açıklamaları yoluyla da basına iletmeye çalışıyoruz. Yaygın bir ağa sahip olduğumuz için sadece bizim değil kimi zaman diğer hak örgütleriyle birlikte de açıklamalar yapıyoruz."
Raporlamanın insan haklarını yaymada yeterli olmadığını aynı zamanda savunucu olunması, savunuculuğun geliştirilmek zorunda olduğunu ifade eden Türkdoğan, şiddetle mücadele konusunun önemli olduğunu, Türkiye'deki şiddet dilinin bertarafı için medyanın dilinin de çok önemli olduğunu söyledi.
Örgütlerin medya ile ilişkisi
Katılımcıların sorularına ve eleştirilerene yanıt vere İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, hak örgütlerinin Türkiye'de her istedikleri yere diledikleri gibi girip çıkamadığını hatırlatarak, raporlama yapmanın kimi zaman bu tarz sıkıntılarla karşılaştığını belirtti.
Türkdoğan hak örgütlerinin medyayla raporlama, izleme, gündem yaratma süreçleri boyunca çalışmadığı, faaliyetlerin en sonunda medyayı bilgilendirdiği eleştirilerine de katıldığını ifade etti.
"Uludere'ye giderken Diyarbakır'dan bir grup gazeteciyle birlikte gittik yaptığımız görüşmeleri birlikte yaptık. Son kaçırılma olayında kaçırılan kişiler bırakılırken İHD gazetecilerle birlikte gitti. Bu tarz işbirlikleri yapılıyor ama çok fazla değil."
Bazı gazetecilerin bir raporu sadece kendileri için istediğin açıklayan Türkdoğan, raporun başkasına verilmemesi için kendilerinin zorlandığına dikkat çekti ve raporu aynı anda tüm basına servis ediyor olmalarının kendileri için bir ilke olduğunu söyledi.
Gelen sorular üzerine Türkdoğan, hak örgütünün tek başına bir protesto örgütü olmadığını dile getirirken, gazetecilerin protestodan protestoya koşarken hak örgütlerinin raporlamalarını bu yöntem nedeniyle gözden kaçırabildiğini ifade etti. (MAF/HK)