Sendika, bugün Hürriyet, Milliyet, Vatan ve Radikal gazetelerine verdiği ilanda toplu iş sözleşmesinde uçuş güvenliğini doğrudan etkileyen taleplerinde neden ısrarlı olduğunu anlattı.
"Taleplerimizin temel amacı üyelerimize ek bir çıkar sağlamak değil, ölümlü-ölümsüz kaza riskini asgariye indirmek, en ileri gelişmiş ülkelerin düzeyine getirmektir."
Yağcı: Taleplerimiz haberlerde doğru yansıtılmıyor
bianet'in görüştüğü HAVA-İŞ Genel Sekreteri Mustafa Yağcı, THY'nin yüksek reklam olanakları nedeniyle haberlerde çarpıtmalar olabildiğini ya da taleplerinin medyada doğru yansıtılmayabildiğini söyledi.
Yağcı, "Taleplerimiz sadece parasal taleplermiş gibi yansıtılıyor. Amacımızın basitçe bir ücret isteği olmadığını anlatmak istedik" dedi.
Takvim gazetesinin bugünkü manşeti bu duruma örnek. Gazete "Akılları havada" başlığıyla "THY'deki muhtemel bir grev, Türk turizmini vuracağı gibi vatandaşı da mağdur edecek. Özel sektörde zam yüzde 10'u geçmezken, Hava-İş'in isteği yüzde 50'yi buluyor" diyor.
Sendika grev oylamasına hazır
Bu arada, sendika üyelerinin grevle ilgili oylama yapmasına hazır olduğunu da bugün (27 Temmuz) duyurdu.
Sendikanın ilanının tam metni şöyle.
Önce Uçuş Güvenliği!
Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) olarak kamuoyuna daha önce pek çok kez söylediğimiz bir şeyi bir kez daha yinelemek ihtiyacını duyuyoruz: Grev uygulamasının eşiğine gelmiş olan THY A.O. ve THY Teknik A.Ş. toplu iş sözleşmelerinde üyelerimizin ücrete ilişkin olmayan maddelerle ilgili talepleri yalnızca ve basitçe kendileri için kimi ek sosyal haklar almakla sınırlı değildir. Bu talepler her şeyden önce uçuş emniyetinin güçlendirilmesini, konuyla ilgili bilimsel çalışmaları ve yaşanmış acı deneyimleri esas alan evrensel standartlara yükseltilmesini hedeflemektedir.
THY yönetiminin, sektörde zaten ulusal ve uluslararası düzeyde çok sıkı bir denetim var, sendika olmayan bir sorunu varmış gibi göstermeye çalışıyor, mesajını veren açıklamaları kesinlikle gerçekleri yansıtmamaktadır. THY yönetiminin bu iddiası doğru olsaydı dünyanın farklı bölgelerinde kaza sayıları ve oranları arasında muazzam farklılıklar olmazdı. Çalışma koşulları ile ilgili, THY yönetiminin görüşmeyi kategorik olarak reddettiği taleplerimizin temel amacı üyelerimize ek bir çıkar sağlamak değil, ölümlü-ölümsüz kaza riskini asgariye indirmek, en ileri gelişmiş ülkelerin düzeyine getirmektir.
Bu talepler hem çalışanların ve onların yakınlarının ve sevenlerinin, hem de yolcuların, sektörün ve genel olarak Türkiye ekonomisinin korunması için yaşamsal öneme sahiptir.
Denetim her şeyden önce gerçek anlamda özerk bir sivil havacılık otoritesini gerektirir ve bunun olmadığı yerde gerçek anlamda denetimden söz etmek mümkün değildir. Türkiye'de yapı inşası ile gerekli standartlar ve denetim prosedürleri her zaman için oldu ama bugün gelinen nokta ortadadır.
İstanbul'da her yıl birkaç apartman kendi ağırlığını bile taşıyamayarak çökmektedir. Gerçek anlamda bağımsız bir sivil havacılık otoritesinin olmaması Türkiye sivil havacılık sektörünün trajedisinin başlıca nedenlerinden biridir ve ölümlü-ölümsüz kaza istatistikleri bu durumu bütün açıklığıyla ve herhangi bir tartışmaya yer bırakmayacak açıklıkla ortaya koymaktadır.
THY A.O. ve THY Teknik A.Ş. teknisyenleri, kabin memurları, pilotları ve diğer çalışanlar elbette toplu iş sözleşmesiyle kimi kazanımlar elde etmek istiyorlar, ancak öncelikli hedef olarak önlerine hepsinin bir halkasını oluşturduğu uçuş emniyetini koyuyorlar. Unutulmasın ki zincir ancak en zayıf halkası kadar sağlamdır ve Hava-İş sendikası ve üyeleri THY A.O. ve THY Teknik A.Ş. bu zincirde zayıf halkalar olmasına izin vermemeye kararlıdır. Sendikamız bu mücadelesini toplu iş sözleşmesindeki tıkanıklığın aşılmasının ardından bütün Türkiye sivil havacılık sektörüne yayacak, uçuş emniyeti için çok büyük ve uzun soluklu bir kampanyanın öncülüğünü yapacaktır. (TK)