"Yazılı Basında Ayrımcılığın Çerçevelenmesi Araştırması"nın* yazarı, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Ülkü Doğanay'a göre, medyada ayrımcılığın en tipik örneklerinden biri "ayrımcılığı inkar stratejileri".
Birleşmiş Milletler'in 10 Aralık Uluslararası İnsan Hakları Günü için bu yıl belirlediği tema, "çeşitliliği kucakla, ayrımcılığı sonlandır". bianet'in bu bağlamda görüştüğü Doğanay'a göre, ayrımcılığı inkar, "yeni ırkçılığın" yöntemlerinden biri.
Ara raporu geçen ay yayınlanan araştırmada, 2006'nın son üç ayında ve Ocak 2007'de en çok satan üç ulusal gazetede Hürriyet, Zaman ve Posta'nın yanı sıra, üç yerel gazete, Güneyde İmece, Yeni Balıkesir ve Sonsöz'de yayımlanan, toplam toplam 2 bin 36 haber ve köşe yazısı inceleniyor.
"Cinsiyete, sınıfa, kimlik algılarına dayalı her türlü ayrıcalıksız kılma yolu ayrımcılıktır" diyen Doğanay, ayrımcılığın inkarının da ayrımcılık olduğunu söylüyor, bunun genelde "ayrımcılık yok" ya da "ayrımcılık yapmıyoruz" demeksizin üç yolla gerçekleştiğini saptıyor.
Sorunu inkar ya da çarpıtma: "Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır" böyle bir yöntem. Bu ayrımcılığa uğrayanların taleplerini haksızlaştırmak, sorunu çarpıtmak ya da yok saymak için kullanılıyor.
"Türkiye'de ırkçılık, ayrımcılık yapılmaz" önermesinin temalaştırıldığı haber ve yazıların hedeflerinden biri Ermeniler, diğeri de Kürtler. Kürtlerle ilgili 180 haber ve yazıda "suça meyilli oldukları", 65 haber ve yazıda "güvenilmez", 23 haber ve yazıda "gayrı medeni ve şiddet eğilimli" oldukları önermesi var.
Hıristiyanların ve yabancıların "sapkın", "şehvet düşkünü" ve "eşcinsel" olarak kodlandığı 50 haber ve yazı saptandı.
Alevilerin aktör olarak kodlandıkları 13 haber ve yazıdaysa, "onlar da Müslüman" önermesi var.
Ayrımcılık yapanın kendini mağdur ilan etmesi: İnkara, mağduriyeti kendine yükleme eşlik ediyor. Ötekileştirileni, ayrımcılığın asıl mağdurunu yok sayma ya da asıl suçlu ilan etmeye varıyor. Örneğin "Azınlık vakıflarıyla ilgili sorunlarda biz mağduruz" denmesi, "Yabancı kadınlar seks kölesi olduğunda da Türkiye erkekleri mağdur, çünkü bu kadınlar hastalık taşıyorlar" denmesi böyle.
İncelenen haber ve yazılardan 454'ü "biz değil onlar (Avrupa) ırkçı", 132'si "aslında herkes -tüm dünya- Türkiye'ye ve Türklere karşı" önermesini işliyor.
"Üçüncü tarafın işi": Ayrımcılıkla ilgili gizli neden arayan komplo teorileri böyle. Örneğin Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından söylenen "Bu olay Türkiye'ye çok zarar verdi, demek ki Türkiye'ye oynanan oyunların bir parçası" sözleri. Aktörler olarak bizlerin konumunu ve sorumluluğunu gizleyen, gizli neden arayan metinler.
İncelenler arasında "Hrant Dink cinayeti Türkiye aleyhine bir komplodur" temasının işlendiği 106 haber ve yazı var. Bu temaya, "Ermenilere güvenilmez" ve "Asıl Ermeniler Türklerden özür dilemeli" önermelerinin kodlandığı toplam 68 haber ve yazı eşlik ediyor.
"Gazeteci ayrımcı sözü haber yaparken 'ayrımcıdır' diyebilmeli"
Doğanay, ayrımcı sözlerin haberleştirilebileceğini, ama gazetecilerin ayrımcı niteliği görünür kılması gerektiğini söylüyor. "Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır, sözünü haberleştirirken neyin başlığa çekildiği önemli. Bu gazetecinin duruşunu da gösteriyor. Gazeteci bu sözleri yaygınlaştırdığının farkına varmalı. Bu söze verilen tepkileri, bu sözün nasıl yorumlanabileceğini de habere katmak yararlı olabilir. Ayrıca gazeteci, ayrımcı sözün ayrımcı olduğuna da işaret etmeli." (TK)
* İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) için yapılan araştırmanın 2010 başında bitmesi planlanıyor. Araştırmada Hatice Çoban ve İlkay Kara araştırma asistanları, Doğanay araştırmacı, Prof. Dr. Eser Köker de araştırma koordinatörü olarak yer alıyor. Araştırmanın ilk aşaması, taranan haber ve yazılarda içeriği, başlıklardaki ırkçı/ayrımcı söylemi analiz ediyor. Ara rapora ulaşmak için tıklayın.