Son olarak 28 Ağustos'ta "Reuters" ajansının Iraklı ses teknisyeni Valid Halid'in ABD Ordusu'nca açılan ateşte can vermesi, Irak'ta öldürülen basın çalışanların sayısını 66'ya çıkardı.
Tek tanık kameraman, yaralı ve gözaltında
Başkent Bağdat'ta iki Iraklı polisin ölümüyle sonuçlanan olayı izlemek için Hayal Adil Mahallesi'ne gelen Reuters ekibine ateş açıldı.
Ses teknisyeni Halid, başına bir, vücudunun diğer yerlerinde de aldığı dört kurşunla olay yerinde yaşamını yitirirken, saldırının tek tanığı olduğu bildirilen kameraman Haider Kadim ise yaralanmasına rağmen gözaltına alındı.
Hafif şekilde yaralanan kameraman, hemen sonra olay yerine gelen meslektaşlarına, "Ateş sesleri duydum. Sesin geldiği yöne doğru başımı kaldırarak baktığımda bir alışveriş merkezinin çatısında Amerikalı bir keskin nişancıyı gördüm" dedi.
Reuters ajansı, yaralanan kameramanlarının olayın üzerinden altı saat geçtiği halde serbest bırakılmadığını bildirdi. Saldırı mahalline gelen başka gazetecilerin kısa süreliğine gözaltına alındıkları bildirildi.
RSF: ABD Ordusu'ndan tam soruşturma istiyoruz
Cinayeti "isyan" ile karşıladığı açıklayan Paris merkezli basın özgürlüğü örgütü Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), "Basın çalışanına öldürmek amacıyla sıkılan beş kurşun kafaları bir hayli karıştırıyor. Üstelik, kameraman Kadim de yaralı halde gözaltına alınıyor. ABD Genelkurmayı, olayla ilgili tam bir soruşturma açmalı ve bu türden bir olayın bundan böyle asla gerçekleşmemesi için önlemlerini almalıdır" açıklaması yaptı.
RSF açıklamasında, "Hatırlatırız ki, hiçbir silahlı çatışma, gazeteciler için Irak'taki kadar ölümcül olmadı" dedi.
ABD Ordusu'nun yayımladığı basın bildirisinde ise, "Task Force Bağdat" adlı birimin, Irak polisine ait konvoya yönelik gelişen "terör saldırısına cevap verdiği" savunuldu. Bildiride, "Bir sivil öldü, bir diğeri de yaralandı" denildi.
Cinayeti kınayan diğer bir uluslararası kuruluş ise, Brüksel merkezli Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FİJ) oldu. FİJ Genel Sekreteri Aidan White, "Ölü sayısı sarsıcı ancak habercilerin 18'inin ölümünde ABD askerlerinin parmağının olması ve yanıt bekleyen birçok soruya iki yılı aşkın süredir hala yanıt verilememiş olması yeterince şoke edici" dedi.
Irak'ın basına faturası 50 yılın en büyüğü
1955-1975 döneminde yaşanan Vietnam Savaşı'nda 63 gazetecinin can verdiğini hatırlatan RSF, Yugoslavya'da 1991-1995 yılları arasındaki çatışmalarda 49, Cezayir'de 1993-1996 yılları arasındaki iç savaşta ise 57 haberci ve 20 medya çalışanının öldürüldüğü açıkladı.
Örgüt, Irak'ta şu ana kadar öldürülen 66 basın çalışanının dışında ITV News kameramanı Frédéric Nérac'ın 22 Mart 2003'ten beri, Suedostmedia kameramanı Isam Hadi Muhsin Al-Shumary'nin ise 15 Ağustos 2004'ten beri kayıp olduklarını bir kez daha duyurdu. (EÖ)