"Hak örgütleri, hukuk örgütleri teklife karşı kamuoyu yaratmalı. Yasalaşırsa, buna muhatap olan herkes mahkemelere gidip tazminat davası açmalı. Bu teklif Avrupa Birliği uyum yasalarıyla gelen her türlü olumlu adımı geri alıyor."
Koç, teklifin yasalaşması halinde olacakları şöyle özetledi:
"Herkes, her yerde, her zaman 'şüpheli', aranabilir, durdurulabilir, kendisine karşı zor ve silah kullanılabilir hale geliyor. Ve bu uygulamaların tamamı, işlemi yapan polis memurunun 'iyi niyetine' bırakılmış durumda."
Anayasa Mahkemesi, Temmuz 2006'da verdiği kararında "usulüne göre verilmiş hakim kararı" olmaksızın, polisin keyfi üst ve kimlik araması yapamayacağına hükmetmişti.
"Tutanaksız, yargıç güvencesiz hak kısıtlaması"
Koç, yürürlükteki Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) kişilerinin haklarının kısıtlanmasıyla ilgili bütün işlemleri tutanağa bağladığını ve yargıç güvencesi altına aldığını anımsattıktan sonra, yeni teklifin tutanak koşulunu, yargıç güvencesini ve "makul şüphe kriterini" ortadan kaldırdığını saptıyor.
Koç: Hak ihlal eden polisin yargılanması mümkün değil
Bunun sonucunu "Kolluk kuvvetleri tarafından hakkınız ihlal edildiğinde, kanıtınız olmuyor" diye özetleyen Koç, cezasızlık olasılığına da dikkat çekiyor:
"Teklif işlemlerin tamamını polis memurunun inisiyatifine bırakıyor. Tamamen öznel kanılarına dayanarak hareket etme zeminini veriyor. Bu durumda, işlem yapan memurlar yasanın kendisine aykırı da davransa yargılamak, cezalandırmak mümkün değil."
Koç, olası sonuçları şöyle sıraladı.
Herkese, her zaman, her yerde durdurma, kimlik sorma, arama yetkisi
* Polis her durumda, herkesi, her zaman, her yerde durdurup hakkında araştırma yapabilir hale geliyor.
* Kimlik bilgilerini istediği zaman, istediği yerde sorgulayabiliyor. Kişisel bilgiler her durumda ulaşılabilir hale getiriyor.
* Polise konut dahil her türlü kapalı alanı arama yetkisi veriyor. Umumi yerlerde diyerek, her türlü toplantıda mülki amirin yazılı emriyle arama yapılabilmesinin önünü açıyor.
"Orantısız kuvvet yasallaştırılıyor"
* Göz yaşartıcı gazlar ve tozlar maddi güç kapsamına alınıyor. Birleşmiş Milletler'in kuvvet kullanma ilkelerine aykırı. Çünkü bunlar herkesi etkileyebilecek, zarar verebilecek malzemelerdir.
* Zor kullanmada ihtar koşulunu fiilen ortadan kaldırıyor. "Zor kullanmanın derecesini polis kendisi takdir eder" diyerek orantısız kuvvet kullanımının önünü açıyor.
Herkesin parmak izi ve fotoğrafı alınıp saklanabiliyor
* Pratikte herkesin parmak izi alınabilir hale geliyor. Teklif "gönüllü" olmaktan bahsediyor ama, uygulamada polis bu gönüllülüğü isterse elde eder, zaten ediyor.
* Kişisel bilgiler bütün kolluk kuvvetlerinin kullanımına açılıyor. Yargı kararı ya da savcı emri gerekmiyor.
* Polis neredeyse her durumda silah kullanabilir hale geliyor.
* Teşhis işlemleri savcı yerine polisin yetkisine veriliyor. Hukuka aykırı delilin önü açılıyor.
"Herkesi her yerde dinlemenin, izlemenin önünü açıyor"
* Polise örgütlü suçlarda her türlü teknik izleme yapma yetkisi geliyor. "Makul şüphe kriteri" de aranmıyor. Bu ev, işyeri, sokak, her yerde herkesin izlenmesi, görüntülenmesi, iletişiminin dinlenmesi ve kayda alınabilmesi demek. Teklif sadece bu materyalin "soruşturma ve kovuşturmada delil olarak kullanılamayacağını" ekliyor. (TK)