Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), İkizköy’deki zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören torba yasa teklifinin görüşmeleri sırasında İkizköylüler ve yaşam savunucuları Meclis kapısında seslerini duyurmaya çalıştı.
Taleplerini iletmek isteyen köylüler komisyona alınmadı, yaşanan tartışmalar fiziksel gerilime dönüştü. İkizköylüler ve yaşam svunucuları, TBMM Halkla İlişkiler Binası önünde oturma eylemi başlattı.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda, enerji, ulaşım ve madencilik yatırımlarını hızlandırmayı amaçlayan yasa teklifinin görüşmeleri yoğun güvenlik önlemleri altında başladı. Görüşmeler, teklifin zeytinliklerin maden sahalarına dönüştürülmesinin önünü açacak hükümler içermesi nedeniyle çevrecilerin ve köylülerin tepkisine sahne oldu.
“Bu yasa hepimizin elindekine göz dikiyor”
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’den gelen köylüler ile çevre örgütü temsilcileri, ellerinde İkizköy’den getirdikleri zeytinlerle Meclis önüne geldi. Yasa teklifinin doğrudan yaşam alanlarını, geçim kaynaklarını ve doğayı tehdit ettiğini dile getiren İkizköy Mahalle Muhtarı Nejla Işık, “Bu topraklar bizim yaşamımız, emeğimiz, geleceğimiz. Zeytinlikler bir kömüre feda edilemez. Kimse malına mülküne güvenmesin, bu yasa hepimizin elindekine göz dikiyor” sözleriyle tepki gösterdi.
“Biz bu toprağın emekçisiyiz, söz hakkı istiyoruz”
Işık, “Üretmek, toprağı korumak, yaşamı savunmak için buradayız. Meclis’e girmemize izin verilmiyor ama biz vazgeçmeyeceğiz. Gerekirse burada yatacağız, açlık grevine gideceğiz” dedi. Çiftçiler, tarlalarını, hayvanlarını, tüm işlerini bırakarak Ankara’ya geldiklerini, çünkü bu teklifin geçmesi durumunda sadece Akbelen’in değil, tüm Türkiye’deki kırsalın tehlikeye gireceğini belirtti.
Meclis'te kapılar kapandı
Yasa teklifinin görüşüldüğü TBMM Sanayi Komisyonu toplantısına yurttaşların alınmaması, milletvekilleri arasında da gerilimi artırdı. Muhalefet vekilleri, halkın dışlanmasına tepki göstererek Komisyon Başkanı Mustafa Varank’a “Konuşmaktan niye korkuyorsunuz?” diye sordu. Komisyon salonu önünde yaşanan arbede sırasında fiziki müdahaleler yaşandı, muhalefet vekilleri süreci protesto etti.
Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu Üyesi Avukat Yakup Okumuşoğlu’nun da Meclis polisi tarafından şiddete uğradığı belirtildi. Hukukçular ve çevre örgütleri, kamusal süreçlerin halktan kaçırılmasına karşı tepki gösterdi.
▫️ TBMM'de fiziksel şiddete maruz bırakılan Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu üyesi avukat Yakup Okumuşoğlu:
— ᴇᴍʀᴇ 𝕏 (@EmreeTsnn_) June 19, 2025
💬 "Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu üyesi olarak buraya geldik. Önceden de bilgi verildi fakat tarafımız komisyon salonuna kabul edilmedik. Dışarıda… https://t.co/bhkyO9k32l pic.twitter.com/1mASnhrKL9
“Bu yalnızca Akbelen’in değil, hepimizin meselesi”
#ToprağımızıVermiyoruz
— Newroz Uysal Aslan (@newroz_uysal) June 19, 2025
Maden kanununa, sınırsız izin ve talan yasasına karşı çıkan halkı dışarıda bekleten komisyon çalışmasını kabul edemeyiz.
Hız, nezaket, adap hatırlatan, konuşturmamakla tehdit eden Komisyon başkanı Halkın hakkını, doğayı, asil olanın halk olduğunu… pic.twitter.com/BcBayC6lAp
Yurttaşlar, yasa teklifinin yalnızca Muğla’daki zeytinliklerle sınırlı olmadığını, tüm tarım alanlarını, ormanları, meraları, kıyıları ve gıda güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı. Muhtar Nejla Işık, “Biz üretmezsek şehirde ne yiyeceksiniz?” diye sordu ve Meclis’e çağrıda bulundu: “Yasa geri çekilsin. Çiftçiyi, köylüyü, doğayı yok sayan bu anlayış değişsin.”
Yaşam savunucuları, sosyal medyada “#ToprağımızıVermiyoruz” etiketi ile eylem başlattı.
Yaşam savunucuları neden karşı çıkıyor?
Bugün Meclis'te Sanayi ve Enerji Komisyonunda görüşülecek teklif yasalaşırsa, Muğla'da zeytinlikler maden sahası olarak açılacak 2014'te özelleştirilen Muğla- Yatağan ile Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri yakınında açılacak yeni maden sahaları, 468 bin dönüm alanı kapsıyor.
Yeni yasa teklifiyle, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmak amacıyla izin süreçlerinin sadeleştirilip hızlandırılması hedefleniyor. Ayrıca, yerli kömürle çalışan termik santrallerin ham madde sorunları nedeniyle kapanmasının önüne geçmek için geçici düzenlemeler öngörülüyor. Maden arama ve işletme izinleri, ruhsat öncesinde tamamlanacak; çevresel etki değerlendirme süreçleriyle diğer izinler arasındaki koordinasyon güçlendirilecek.
Stratejik ve kritik madenler için acele kamulaştırma ve stok zorunluluğu getirilirken, bu madenlere ilişkin izinler, ilgili bakanların katıldığı bir kurul tarafından verilecek. Ayrıca, arama ruhsatı alabilmek için teminat zorunluluğu gelecek; taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde ruhsat iptal edilebilecek. Üretim ve rehabilitasyonla ilgili yeni şartlar ve yaptırımlar da düzenleme kapsamında yer alıyor.
(EY/EMK)
