Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) 22 milletvekilinin, kolluk kuvvetleri ve diğer devlet görevlilerinin işkence ve kötü muamelesiyle ilgili verdiği araştırma önergeleri, Meclis’in “kaba ve yaralayıcı” yorumuna takıldı, işleme konmadı.
Meclis Başkanı İsmail Kahraman imzalı ret yazısında, önergelerdeki “yargısız infaz, düşman hukuku, işkence vakaları” sözleri, “Devlet kurumlarını itham eden kaba ve yaralayıcı ifadeler” olarak tanımlandı.
Önergeler, TBMM İçtüzüğünün 67. maddesinde yer alan, “önergelerde kaba ve yaralayıcı sözlerin varlığı halinde düzeltilmesi için sahibine geri verilmesi öngörülmüştür” ibaresi gerekçe gösterilerek vekillere geri gönderildi.
“İşkence maddi gerçek gibi sunulmuş”
Kahraman’ın 8 Aralık 2015’teki yazısında, önergedeki şu ifadeler nedeniyle reddedildiği belirtildi:
“Yargısız infazların yaşandığı böylesi bir süreçte siyasal iktidarın adeta vatandaşlarına yönelik savaş hukuku uyguladığına hep birlikte şahit olmaktayız.”
“Son olarak sivil katliamlarla da yetinmeyen siyasal iktidar gözaltına aldığı vatandaşlarımıza yönelik yeni baskı ve imha yöntemi olarak işkenceyi devreye sokmuştur.”
“İşkence vakalarının dökümü devletin savaş konseptini bir bütünen ortaya koyduğunu net bir göstergesidir.”
“Sivil vatandaşa yönelik sergilenen düşman hukukunun…”
Ret yazısında, bu ifadelerin “iddia niteliğinde olmayıp kesin ve maddi gerçeklik olarak sunulması” da eleştirildi.
“Kamu görevlisi için yaralayıcı olur”
İsmail Kahraman’ın aynı konulu önergeyle ilgili 24 Aralık 2015 tarihli ret yazısında da, önergedeki şu ifadelerden rahatsızlık duyulduğu ifade edildi:
“Kamu görevlilerinin gerçekleştirdiği iddia edilen kötü muamelenin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verdiğiniz araştırma önergeniz incelenmiştir. Suçluluğu yargı kararıyla hükmen sabit olmamış bir durum hakkındaki önergede suçlayıcı ifade kullanılmasının yaralayıcı olacağı açıktır.”
Polis, asker, gardiyan, doktor…
Meclis Başkanı Kahraman, üçüncü önergeyi de 9 Şubat 2016’da reddetti. Bu kez de şu ifadeleri “kaba ve yaralayıcı” buldu:
“Paramiliter güçlerin devrede olduğu…”
“Kolluk güçlerinin gözaltına aldıkları kişileri dövdükleri, ağır yaraladıkları, işkence ettikleri, kadınları açıkça taciz ettikleri yahut taciz tehdidini sıklıkla kullandıkları, vatandaşları çıplak aramaya maruz bıraktıkları, ters kelepçe uygulaması yaptıkları dile getirilmiştir.”
“İşkence ve kötü muamele uygulamaları sadece kolluk görevlilerinin uygulamaları olmayıp sağlık birimlerinden cezaevindeki memur ve gardiyanlara kadar yayılan geniş anlamda kamu görevlilerini kapsamaktadır.” (AS)