Böylece yürürlüğe girmiş oldu. Karara göre; Anayasa Mahkemesince iptal edilen TBMM İçtüzüğünün Anayasa 91 inci maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlendi: "Temel kanunlar:
Madde 91
a) Bir hukuk dalını sistematik olarak bütünüyle veya kapsamlı olarak değiştirecek biçimde genel ilkeleri içermesi; kişisel veya toplumsal yaşamın büyük bir bölümünü ilgilendirmesi; kendi alanındaki özel kanunların dayandığı temel kavramları göstermesi, özel kanunlar arasında uygulamada ahenk sağlaması, düzenlediği alan yönünden bütünlüğünün ve maddeler arasındaki bağlantıların korunması zorunluluğunun bulunması; önceki yasalaşma evrelerinde de özel görüşme ve oylama usulüne bağlı tutulması gibi özellikleri taşıyan kanunları ve İçtüzüğü bütünüyle veya kapsamlı olarak değiştiren veya yürürlüğe koyan tasarı veya tekliflerin Genel Kurulda bölümler halinde görüşülmesine ve her bölümün en çok otuz maddeyi geçmemek kaydıyla hangi maddelerden oluşacağına Hükümetin, esas komisyonun veya grupların teklifi, Danışma Kurulunun oybirliği ile önerisi üzerine Genel Kurulca karar verilebilir.
Bu takdirde bölümler, maddeler okunmaksızın maddenin görüşülmesindeki usule göre ayrı ayrı görüşülür ve bölümdeki maddeler ayrı ayrı oylanır.
Milletvekilleri, esas komisyon veya Hükümet değişiklik önergeleri verebilir. Milletvekilleri tarafından Anayasaya aykırılık önergeleri dahil her madde için iki önerge verilebilir. Bölümler üzerindeki soru-cevap süresi, onbeş dakika ile sınırlıdır. 81 inci maddenin diğer hükümleri saklıdır.
b) Danışma Kurulunda oybirliği sağlanamaması halinde siyasi parti gruplarının önerisi üzerine de (a) bendinde belirtilen yasama yönteminin uygulanmasına Genel Kurulca karar verilebilir."
Artık "temel kanun" nedir sorusuna İçtüzük 91 inci madde kanun tasarı veya teklifinin "niteliklerini" sayarak yanıt vermektedir.
Eğer tasarı veya teklif "temel kanun" ise Meclis Genel Kurulunda "bölümler" halinde görüşülebilecek. Her bölüm 30 maddeyi geçmeyecek. Bölümlerin hangi maddelerden oluşacağına ise; Hükümetin, esas komisyonun veya grupların önerisi, Danışma Kurulunun "oybirliği" önerisi üzerine Genel Kurul tarafından karar verilecek.
Tasarı veya teklifler "bölümler" halinde ve maddeler okunmaksızın görüşülecek. Artık "bölümlerin" maddeler gibi ayrı ayrı görüşülmesinden sonra; "bölümlerde" yer alan maddeler ayrı ayrı oylanacak.
Milletvekilleri, hükümet ve esas komisyon bölümlerin görüşülmesi sırasında maddeler hakkında değişiklik önergesi verebilir. Milletvekilleri Anayasaya aykırılık dahil maddeler için sadece iki önerge verebilecek.
Danışma Kurulunda oybirliği sağlanamazsa siyasi parti gruplarının önerisiyle açıklanan bu "yasama yönteminin" uygulanmasına Genel Kurul karar verebilecek.
Benzeri düzenleme 9.2.2001 günlü Resmî Gazete'de yayımlanan TBMM'nin 7.2.2001 günlü, 713 sayılı Meclis İçtüzüğünün bazı maddelerinin değiştirilmesine dair karar Anayasa Mahkemesinin 2001/129 Esas, 2002/24 Karar ve 31.1.2002 günlü kararı iptal edilmişti. İptal istemi Milletvekili Ahmet İyimaya, Mehmet Ali Şahin ve 115 Milletvekilinden gelmişti.
Yani 57 inci Hükümet tarafından yapılmak istenen İçtüzük değişikliği şimdiki "iktidar" ama o tarihte "muhalefet" olanların karşı çıkmasıyla gerçekleşmemişti.
Daha sonra Anayasa Mahkemesi 2003/30 Esas, 2003/38 Karar ve 29.04.2003 tarihli kararı ile TBMM'nin 12.4.2003 günlü Resmî Gazete'de yayımlanan 10.4.2003 günlü ve 766 sayılı TBMM İçtüzüğünün 91 inci maddesinde değişiklik yapan kararı ikinci kez iptal etti.
Bu kez dava açanlar CHP Grubu adına Milletvekilleri Oğuz Oyan ve Mustafa Yürek'ti. Anayasa Mahkemesine göre; hukuk devletinde yasa koyucu, yalnız yasaların Anayasa'ya değil, Anayasa'nın da hukukun evrensel temel ilkelerine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
Bu kararda "temel kanun" dan ne anlaşılması gerektiğine açıklık getirilmiştir. İşte 855 sayılı 30.06.2005 tarihli karara konan "Temel Kanun" tanımı Anayasa Mahkemesinin bu ikinci iptal kararından alınmıştır.
Ancak Anayasa Mahkemesinin aynı kararında; "Bu durumlar dışında özel görüşme ve oylama usulünün yaygınlaştırılmasına neden olabilecek düzenlemeler ise demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırıdır. Milletvekilleri bu durumda yasama etkinliklerine gereği gibi katılamazlar.
(...) Öte yandan, dava konusu düzenleme ile kimi tasarı ve tekliflerin bölümler halinde oylanması öngörülerek maddelerin ayrı ayrı oylanması engellenmektedir.
Böylece, milletvekillerinin bir bölüm içinde yer alan kimi maddeler için ret ya da kabul yönünde oy kullanmalarına olanak tanınmamaktadır.
Oysa, oy kullanma yetkisi demokratik olmayan yöntemlerle sınırlandırıldığında, yasama işlevinin amacı doğrultusunda yerine getirildiğinden söz edilemez." gerekçesi de vardır.
Sadece önceki iptal kararında yer alan bu gerekçe bile Meclis İçtüzük değişiklik kararının Anayasaya aykırılığını göstermeye yeterlidir.
Bu düzenleme Meclis'te sahip oldukları "çoğunluğun" dayanılmaz gücünü kullanmanın dayanılır değişikliğidir. Amaç Uluslararası Para Fonunun isteklerine uygun kanun yapılabilmek için Meclis İçtüzük değişikliğinin yapılmasıdır.
İçtüzük değişikliği Anayasaya yine aykırıdır ama; böyle bir değişikliği yapanların demokratik hukuk devleti ilkelerine bağlı olma gibi bir kaygıları da zaten yoktur. (Fİ/BA)