Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şırnak Milletvekili Newroz Uysal, Şırnak’ta bir Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda, Hayvanları Koruma Günü adı altında yapılan etkinlikte çocuklara kolluk selamı verdirilmesini, silahlı emniyet ve jandarma personelinin okul bahçesine sokulmasını ve bomba–uyuşturucu arama köpeklerinin gösteri nesnesine dönüştürülmesini Milli Eğitim Bakanına (MEB) sordu.
MEB, özel eğitim okullarında rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri kapsamında “meslek tanıtım etkinlikleri” yapıldığını, polis ve jandarmanın da bu kapsamda çocuklara tanıtıldığını belirtti.
Uysal, MEB'den gelen yanıtın çocuk hakları açısından sakıncalı bir yaklaşımı resmileştirdiğini savundu.

21 YIL ÖNCE BUGÜN ÖLDÜRÜLDÜ
Uğur Kaymaz’ın annesi: Çocuklarımızı büyütmeye korkuyoruz
"Çocuklar kendi isteğiyle selam verdi demek, güç ilişkisini yok saymaktır"
Uysal’ın MEB’e yönelttiği sorular şöyleydi:
- Özel gereksinimli çocukların eğitim gördüğü okul bahçesine, resmî üniformaları ve silahlarıyla kolluk güçlerini kim, hangi yetkiyle sokuyor?
- Bu etkinlikte çocuklara kolluk selamı verdirilmesi pedagojik, etik ve çocuk hakları açısından nasıl gerekçelendiriliyor?
- Arama faaliyetlerinde kullanılan köpeklerin, özel gereksinimli çocukların eğitim alanına getirildiği bir gösteri, gerçekten “eğitim–öğretim faaliyetinin parçası” olarak mı görülüyor?
Sorulara açıklayıcı yanıtlar verilmediği eleştirisini yapan Uysal, “MEB militarist gösteriyi 'meslek tanıtımı' şemsiyesi altında normalleştiriyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Bakanlık verdiği yanıtların satır aralarında Şırnak Valiliği’nin bilgi notuna dayanarak “Öğrencilerin verdiği kolluk selamları kendi istekleriyle yapılmıştır, herhangi bir telkinde bulunulmamıştır” dedi.
Uysal, bu yanıta ilişkin eleştirilerini şöyle sıraladı:
“Silahlı, üniformalı kolluk personelinin, özel gereksinimli çocukların önüne dizildiği bir ortamda “özgür iradeden” söz etmek, güç ilişkisini ve otorite baskısını görmezden gelmektir. Hele ki Şırnak gibi militarizasyonun günlük hayatın parçası hâline getirildiği bir kentte, çocukların kolluk karşısındaki konumunu “gönüllü selam” söylemiyle açıklamak, gerçekliği inkâr etmektir. Bakanlık, dikkat çektiğimiz riskleri tartışmak yerine, kollukla kurulan ilişkinin “güven, saygı ve iş birliği” temalarıyla yürütüldüğünü söyleyerek meseleyi parlatmaya çalışıyor.”
"Çocuk dünyasını kolluk selamına diz çöktüren bir rejimi kabul etmiyoruz"
Bakanlığın verdiği yanıtta, etkinliğin “okul idaresinin onayıyla” yapıldığı, eğitim yılı başında “sosyal etkinliklere katılım amacıyla veli izin belgeleri alındığı” belirtildi.
Uysal bu yanıta karşı “Şu soruları sormak zorundayız” diyerek sıraladı:
- Veliler, çocuklarının silahlı kollukla, kolluk selamı verdirilen, iz takip köpeklerinin gösteri yaptığı bir etkinliğe katılacağını biliyor muydu?
- Genel “sosyal etkinlik izni” ile bu derece spesifik, militarize bir etkinlik için bilgilendirilmiş rıza aynı şey midir?

ÇATIŞMASIZLIK SÜREÇLERİNDE ÇOCUK HAKLARI
Çocukların barış süreçlerine katılımlarına dair dünya örnekleri (2)
Uysal yanıtların çocuk odaklı bir bakış açısından uzak olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Özel gereksinimli çocukların eğitim gördüğü okullarda silah, üniforma, kolluk selamı ve asayiş gösterisi olmamalıdır.“Meslek tanıtımı” adı altında militarizasyon normalleştirilemez. Çocukların ideolojik yönlendirmeye maruz bırakılması, çocuk hakları ihlalidir. Şırnak ve ilçelerindeki özel eğitim kurumlarının fiziki yetersizlikleri derhal giderilmelidir. Prefabrik yapılar ve eski karakol binaları yerine, erişilebilir, güvenli, kapsayıcı kalıcı binalar sağlanmalıdır. Bu tür etkinlikler sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler, hayvan hakları ve çocuk hakları alanında çalışan kurumlarla, eğitim bilimsel ilkelere uygun biçimde planlanmalıdır. Çocukların dünyasını, kolluk selamına diz çöktüren bir güvenlik rejimini kabul etmiyoruz. Hak temelli, demokratik ve sivil bir eğitim anlayışı için mücadeleyi sürdüreceğiz.
(NÖ)

