Merkezi Londra'daki Şarku'l Avsat gazetesi Kuzey ve Doğu Suriye'deki özerk yönetimin savunma gücü lideri Mazlum Abdi'yle Türkiye'nin hedefe koyduğu oluşumun yeni Suriye'nin şekillenmesine yönelik düşüncelerini ortaya koymasına olanak veren bir söyleşi gerçekleştirdi.
Daha önce Kürt medyası ve ululsararası medyada da yayımlanmış olan görüşlerinin ötesinde, Abdi bu söyleşide özellikle Suriye'nin fiili yönetici gücü konumuna yükselen Heyet-i Tahrir'uş Şam (HTŞ) ile ilişkilerini ve Kuzey ve Doğu Suriye'deki çözümsüzlülüğün ima edeceği riskleri tartıştı.
Abdi, Suriye'nin bütünlüğü ve sınırları konusunda bir tartışmaları olmadığını, Şam'ı başkent olarak tanıdıklarını, yeni Suriye hükümetinin kurulmasına katkıda bulunmaya ve yerlerini almaya hazır olduklarını söyledi. Kobanê'ye saldırı olasılığının sürdüğünü, Türkiye'nin korkularını yatıştırmaya çalıştıklarını belirten Abdi, Kobanêye saldırının bir felaket olacağını söyledi.
"HTŞ ile saha koordinasyonu var"
Abdi "Çatışmalar sırasında HTŞ ile herhangi bir koordinasyon ya da iletişim var mıydı?" sorusuna "başlangıçta herhangi bir koordinasyon yoktu." diye yanıt verdi.
"Ancak operasyonun ikinci gününde Halep'in bazı mahallelerinde güçlerimiz arasındaki çatışmaları önlemek ve ayrıca Türkiye destekli gruplar tarafından saldırıya uğrayan Tel Rıfat bölgesindeki kamplardan yerinden edilmiş insanları tahliye etmek için ara[larında] saha koordinasyonu [olduğunu] ve bu saha koordinasyonu[nun] halen devam [ettiğini]" söyledi.
"Suriye'nin bölünmesini istemiyoruz, hükümetin kurulmasında ve katılımda rol oynamaya hazırız"
Suriye'nin geleceğinde "devletin şekli ve siyasi sistemi konusunda HTŞ ile müzakereler"e ilişkin soruya da SDG komutanı "HTŞ ile henüz doğrudan müzakerelerde bulunmadık." diye yanıt verdi.
"Ancak Suriye'nin, ülkenin farklı kimliğinin anayasal olarak korunduğu ve Kürt halkı da dahil olmak üzere Suriye halkının tüm bileşenlerinin haklarının korunduğu, ademi merkeziyetçi, çoğulcu ve demokratik bir devlet olması gerektiğine inanıyoruz." dedi.
"Biz Suriye'nin bölünmesini istemiyoruz." diyen Abdi, "Ülkeyi yönetecek hükümetin kurulmasında ve bu hükümete katılmada üzerimize düşen rolü oynamaya hazır [olduklarını]" söyledi.
"Suriye’de çok fazla kan döküldü. Bugün acilen, Suriye'nin ilerleyebilmesi ve yeniden inşa edilebilmesi için barış ve güvenlik dönemine ulaşılması amacıyla, tam ve doğrudan bir diyalog çağrısında bulunuyoruz." dedi
"Kürtler öncelikle saldırıların son bulmasını istiyor"
Kürtlerin "federal ya da konfederal bir Suriye mi" istediği sorusuna "Suriye'nin bir bütün olarak kalması her şeyden önemlidir. Çok tartışılacağına inandığımız hükümet şekli, Suriye halkının iradesine ve anayasa tartışmalarına bağlıdır." diyerek karşılık veren Mazlum Abdi, "Özerk Yönetim bölgelerinin kaderi konusunda bir müzakere olursa SDG'nin şartları[nın] neler [olacağı]" sorusuna karşılık olarak da "koşul demek istemiyoruz ama realitenin dayattığı ve dikkate alınması gereken şeyler [olduğuna]" işaret etti.
Abdi, "Öncelik, başta Türkiye ve müttefiklerinin SDG'ye yönelik saldırıları olmak üzere Suriye topraklarının tamamında askeri operasyonların durdurulmasıdır ki, böylece Suriyeliler olarak ülkemizin geleceğini yabancı müdahalesi ya da vesayeti olmadan kendi aramızda tartışabilelim. Özerk Yönetim bölgeleri Suriye bölgeleridir ve temsilcilerinin bir rol ve söz sahibi olması ve geleceğin inşasında yer alması gerekir." dedi.
"Kaynaklar eşit ve adil dağıtılmalı"
SDG lideri "Ülkenin kaynakların[ın] mülkiyeti[nin] tüm Suriye halkına ait" olduğunu vurguladı. Gelecekte, Esad rejimince "ötekileştirilen bölgelerin durumu da göz önünde bulundurularak, kaynakların devlet tarafından tüm Suriyelilerin yararına, adil ve eşit bir şekilde dağıtıldığı, herkes için istikrar ve refahın sağlan[ması]" hedefine bağlı olduklarını dile getirdi.
"Suriye'nin tek ulusal ordusu olmalı"
SDG lideri, "Gelecekteki Suriye[nin], ülkeyi ve Suriye vatandaşlarını savunan tek bir ulusal orduya sahip olma[sı gerektiğini]" savundu. Ancak, "Bunun gerçekleşmesi ve bu konunun nasıl uygulanacağına dair bir formüle ulaşmak için doğrudan görüşmelere [ihtiyaç olduğunu]" ekledi. "SDG silahları, deneyimleri ve güçleriyle bu ulusal orduya entegre edilecektir." dedi.
"Kobanê'ye yönelik bir saldırı felaket olur"
Mazlum Abdi, "Türkiye destekli grupların Kobanê'ye saldırı tehdidi[nin] halen çok yüksek" olduğunu doğruladı. "ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’dan ortaklarımızla birlikte oradaki durumu yatıştırmak için çalışıyoruz." diyen SDG lideri bu amaçla "silahtan arındırılmış bir bölge önerdik[lerini], ancak Türkiye['nin] bu arabuluculuğa henüz yanıt vermedi[ğini] ve Türk askeri yığınağı[nın sürdüğünü]" söyledi.
Abdi, "Aslında Kobanê''ye yönelik saldırı bir felaket olur ve bölgenin istikrarı için büyük bir tehdit oluşturur ki biz bunu istemiyoruz." dedi.
"Askeri operasyonlar durur durmaz PKK'liler ayrılacak"
Abdi, "SDG'nin PKK'den ayrılması"na yönelik bölgesel ve uluslararası talepler" konusundaki soruyu "SDG'nin PKK ile örgütsel bir bağı olmadığını daha önce söylemiştik." diye yanıtladı.
Bazı PKK üyelerinin IŞİD'e karşı savaşta kendilerine katıldığını ve birlikte savaştıklarını doğrulayan SDG lideri "Ancak askeri operasyonlar durur durmaz ve bunu yapmak için uygun bir mekanizma bulunur bulunmaz [bölgeden] uzaklaştırılacaklar." dedi: "Kuzey ve Doğu Suriye'de karar her zaman halkın elinde olmuştur ve öyle kalacaktır. Bu korkuların hiçbir haklı gerekçesi yoktur."
Abdi Şam'ı ziyareti planlayıp planlamadığı sorusuna da "Elbette. Şam bizim başkentimiz ve koşullar uygun olduğunda ziyaret edeceğiz." diyerek yanıt verdi.
(AEK)