Mayınsız Türkiye Girişimi, Diyarbakır’da gazetecilere yönelik “Türkiye’de Anti-Personel Karamayını Sorunu” konulu bir panel düzenledi. Panelin ilk oturumunda Mayınsız Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, ikinci oturumunda ise bianet editörü Ruken Tuncel sunum yaptı.
Öğreten'in sunumunda anti-personel mayınlar (APM) hakkında şu bilgiler dikkat çekti:
• Mayınlar kimlik sormaz.
• Mayınlar sinsi silahlardır.
• Mayınlar robot askerlerdir.
• Mayınlar kitle imha silahlarıdır.
• Mayınlar barış bilmeyen silahlardır.
Mayınlar Kürt kentlerinde
Öğreten, Türkiye’nin Mayın Yasağı Antlaşması’na 25 Eylül 2003 tarihinde katıldığını, 1 Mart 2004 tarihinde ise taraf devlet olduğunu hatırlattı. Öğreten sunumlarında mayın patlamalarında çocukların da yaşamını yitirdiğine vurgu yaptı.
Türkiye’nin 29 Mart 2013 tarihinde verdiği ilk uzatma talebi raporundaki bilgiye göre, toprağa döşeli halde bulunan 839 bin 146’sının anti-personel karamayını, 164 bin 797’si ise anti-tank mayını olmak üzere 1 milyon 3 bin 943 adet mayını bulunuyor.
Mayınsız Türkiye Girişimi kaynaklarına göre mayın olduğu bilinen illerin tamamının Kürt kentleri olması dikkat çekiyor: Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Antep, Hakkari, Hatay, Iğdır, Kars, Mardin, Siirt, Urfa, Şırnak, Şırnak, Dersim ve Van.
Tuncel bianet haberciliğini anlattı
Bianet editörü Tuncel ise sunumunda mayın ve savaş atıklarının, güvenlik politikalarıyla ilişkili olduğunu belirterek savaş politikalarının sadece insanların yaşam hakkını ihlal etmediğini tüm canlılar için tehdit oluşturduğunu söyledi. Tuncel, gazetecilerin ise bunun karşısına “Barış ve Çözüm Gazeteciliği”ni koyması gerektiğini ifade etti.
“Mayın ve savaş atıkları nedeniyle yaşanan ihlaller, olay gerçekleşmediği sürece basının gündeminde yer bulmayabiliyor. Olaylar ise sadece “öldü, yaralandı” şeklinde görülüyor,” diyen Tuncel Dersim’in Ovacık ilçesinin Bilgeç Köyü’nde meydana gelen patlamada yaşamını yitiren sekiz yaşındaki Ayaz Güloğlu ve dört yaşındaki Nupelda Güloğlu’nu hatırlattı.
Tuncel, mayın ve savaş atıklarından kaynaklı ölümlere sadece “olay haberciliği” gözüyle bakılmaması gerektiğine vurgu yaparak bianet haberleri üzerinden hak odaklı habercilik örnekleri üzerinde durdu.
Roboski haberini bir gün sonra gördüler
Gazeteci Felat Bozarslan, güvenlik güçlerinin işlediği suçlara yönelik haberlerde devletin ceberut yüzüyle karşılaştıklarını vurgulayarak, Mezopotamya Ajansı editörü Abdurrahman Gök'ün, 2017 Amed Newroz’unda polis tarafından katledilen Kemal Korkut’un katledildiği anda çektiği fotoğraflar nedeniyle şu anda hapiste olduğunu hatırlattı. Bozarslan bölgeden geçilen benzer haberlerin, haber merkezlerinin ilgisini çekmediğini söyleyerek “Roboski haberini haber merkezlerine anlatmamız bir gün sürmüştü,” dedi. (BA)