Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez'in 1967 yılında Meksika'ya ilk gidişinde yazdığı başyapıtı niteliğindeki romanı “Yüzyıllık Yalnızlık” diziye uyarlandı.
Fragmanı yayınlayan Netflix diziyi, “Efsanevi Macondo kasabasında Buendía ailesi bir lanetle, delilikle ve imkansız aşkla karşı karşıya kalır” şeklinde duyurdu.
Kolombiya'da çekildi
Laura Mora ve Alex García López'in yönettiği "Yüzyıllık Yalnızlık"ın tamamı İspanyolca ve Kolombiya'da, Gabriel García Márquez'in ailesinin desteğiyle çekildi.
Here's the first look at One Hundred Years Of Solitude — the new series adapted from Gabriel García Márquez's masterpiece novel.
— Netflix (@netflix) April 17, 2024
In the mythical town of Macondo, the Buendía family confronts a curse, madness and impossible love. pic.twitter.com/n0WRsfh1hv
Yazar, çocukluğunun geçtiği Aracataca kasabasını romanda "Macondo" adıyla fantastik bir kurguyla sunmuştur. Büyülü gerçekçilik akımının en önemli eserleri arasında gösterilen kitabın ilk baskısı Sander tarafından 1974 yılında yayımlandı.
Çevirisini Seçkin Selvi'nin yaptığı ve Can Yayınları çıkışlı 2005 tarihli 27. baskısının arka kapağında yazar García Márquez'in ağzından şu sözler yer alır:
"İmgelerdeki zenginlik"
"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları birörnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım.
"Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı büyük bir dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."(AÖ)