Marmara Üniversitesi, Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilenler ve Barış için Akademisyenler’in Bu Suça ortak Olmayacağız bildirisi imzacısı olup emekli olan akademisyenlerin ders vermesini engelledi.
Bildiri imzacısı akademisyenlerden Siyasal Bilgiller Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve Prof. Dr. Günay Göksu Özdoğan’ın geçtiğimiz ay emekliye ayrıldı. Akademisyenlerin sözleşmeli olarak derslere devam etmesine dair önce onay verildi.
7 Şubat tarihli 686 sayılı KHK ile fakülteden Prof. Dr. Yüksel Taşkın, Öğretim Görevlisi Dr. Baran Alp Uncu Araştırma Görevlileri Canan Özbey ve Fırat Çapan ihraç edildi. İhraçların ardından Rektör adına Rektör Yardımcısı ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Pof. Dr. Recep Bozlağan imzalı 13 Şubat tarihli yazı ile imzacı akademisyenlerin derslerinin başka öğretim elemanlarınca verilmesi istendi.
bianet’e konuşan Ersanlı, iptal kararının KHK ilanından sonra ellerine ulaştığını söyledi. “Ciddi bir tasfiye hareketinin içinde bulunuyoruz” diyen Özdoğan da üniversite yönetimini hatalı bulduğunu belirtti.
Cumhuriyet’ten Sinan Tartanoğlu’nun haberine göre benzer bir süreç Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde de yaşandı. Emekli profesörler Bilsay Kuruç, Cevat Geray, Sina Akşin, Ruşen Keleş, Seyhan Erdoğdu, Gülay Toksöz ve Mesut Gülmez’in yüksek lisans ve doktora dersleri iptal edildi. Sosyal Bilimler Enstitüsü İnsan Hakları Anabilim Dalı'nda yedi yıldır ders veren Dr. Handan Çağlayan'ın dersleri de aynı gerekçe ile iptal edildi.
KHK’dan üç gün sonra yazı
Büşra Ersanlı ve Günay Göksu Özdoğan, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyeleriydi. Barış bildirisi imzacısı akademisyenler geçtiğimiz ay emekliye ayrıldı.
Emekli olan akademisyenler, sözleşme ile dekanlığın ve rektörlüğün onayı ile derslere devam edebiliyor. Her iki isim için de sözlü olarak derslere devam edebilecekleri yönünde onay geldi. Onay kararının iptali ise önce sözle yapıldı.
686 sayılı KHK'nın yayınlanmasından sonra da, resmi yazı gönderildi.
13 Şubat tarihli yazıda şu ifadeler yer aldı:
“7 Şubat 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan “Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılmaıs Hakkında 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ ile kamu görevinden çıkarılan Üniversitemiz personellerinin bildirildiği […] Personel İşleri Daire Başkanlığı yazısının ekinde bulunan ile aynı kararnameye konu olan bildiriyi imzalayıp üniversitemizden emekli olan öğretim elemanlarının halen vermekte olduğu derslerin öğrencilerin mağduriyetlerinin engellenmesi amacıyla aynı alanda çalışan başka öğretim elemanlarınca verilmesinin sağlanması hususunda gereğini bilgilerinize rica ederim.”
Özdoğan: Tasfiye hareketi
Ersanlı, lisans dördüncü sınıf öğrencilerine “Gender”, doktora semineri olarak da “Tolum bilim yöntemleri” dersleri verecekti. Özdoğan ise “Küreselleşme çağında milliyetçilik” isimli doktora dersi ile üç doktora ve bir yükseklisans tez danışmanlığı devam ediyordu.
Ersanlı’nın dersleri hiç açılmadı. Özdoğan, derslerinin resmi olarak açılıp, danışman olarak gözükürken 13 Şubat tarihli yazı ile iptal edildiğini söyledi.
Özdoğan süreçle ilgili “Çok ciddi şekilde tasfiye hareketinin içinde bulunuyoruz" diye konuştu:
"Bunu bir temizlik olarak görüyorum, muhalif görüşlere yer bırakmak istemiyorlar.
“Kendi üniversite yönetimimi de hatalı buluyorum. Üniversite, akademik özgürlüğün yanı sıra ifade özgürlüğünü de koruması gereken bir kurum. İfade özgürlüğünün olmadığı yerde üniversite olamaz. Böyle üniversite olmaz. O zaman bu, evrensel anlamda üniversite değil.
“Bizi korumaları gerekirken savcı gibi davranıp, suç duyurusunda bulunup, YÖK’e ve KHK’ya kadar giden bir süreç başlatmış oldular. Öncelikle üniversite yönetimine ‘bu davranışı, bu davranışın üniversiteye yakışıp yakışmadığını sormalı.”
Ersanlı: Önce onay sonra iptal
Ersanlı da iptal kararında imzası bulunan Bozlağan’ın aynı zamanda fakülte dekanı olduğunu ve öncesinde onay verdiğini söyledi.
“Onaydan sonra sözlü olarak onayın iptal edildiğini belirttiler. KHK’dan sonra da resmi yazı geldi. Biri onay kararına ‘Ne yapıyorsunuz’ demiş herhalde, bilemiyorum.” (BK)