* Fotoğraf. Tuğçe Yılmaz / bianet.
Yaklaşık 550 milyon yıldır herhangi bir morfolojik değişim geçirmeden gezegendeki varlıklarını sürdüren denizanaları, hayatta kalma konusunda başarılı organizmalar.
Denizanalarının, denizdeki sıcaklık ve tuzluluk gibi değişimlere tahammülleri yüksek.
Bilim insanları tarafından Marmara Denizi'nde son 20 yılda 20-30 yeni denizanası türü tespit edildi ve bu denizanalarının besin rekabetine girdikleri balık popülasyonu üzerindeki olumsuz etkileri ortaya kondu.
Rekabet edebileceği canlı yok
Anadolu Ajansı'na konuşan İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizlerdeki plastik kirliliğinin denizanalarının popülasyon artışının nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
"Plankton ve zooplankton ile beslendikleri için denizanaları için yoğun bir besin söz konusu. Baskı yaratabilecek canlılar da insan aktivitelerinin etkileriyle ekosistemden çekildi, rekabet edebileceği bir canlı bulunmuyor.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
"Tabağındaki denizanasını ye"
"Besin açısından balıklarla rekabet halindeler ve ne kadar çok denizanası olursa balığın pastadan aldığı pay o kadar düşüyor, besin azlığıyla karşı karşıya kalıyor. Denizanaları, ayrıca balıkların yumurta ve larvaları üzerinden besleniyor, balıkları üreme yönünden de etkiliyor. Denizdeki plankton üzerindeki baskınlığı, balık yumurta ve larvaları üzerinden beslenmesi, gelecekteki balık stoklarının oluşmasını engelliyor."
"Gelecekte çocuğunuza 'Tabağındaki balığı ye,' yerine, 'Tabağındaki denizanasını ye,' diyebilirsiniz. Sistem o yöne doğru evriliyor. Denizanaları, değişen ekosisteme tahammül gösterebilen canlılar. Çok fazla sayıda üreyebiliyorlar, beslenme yelpazeleri geniş, özellikle vurdukları canlı grubu ne yazık ki balıklar."
(TY)