Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eczane dışında ilaç satışının önünü açmayı hedeflediklerine dair sözlerini değerlendiren İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Hakan Ertan, böyle bir uygulamanın halk sağlığını tehlikeye atacak iki büyük sonucu olacağını söyledi:
1. İlaçların pahalılaşması, dolayısıyla ilaca erişimin engellenmesi.
2. Raftan kendi kendine ilaç alma sonucu, bilinçsiz ilaç kullanımıyla zehirlenmelerin yaşanması.
bianet'in görüştüğü Ertan'ın verdiği bilgiye göre, 2009'da Türkiye'deki ilaç harcamalarının büyüklüğü 18 milyar TL oldu. Bunun 15 milyarı, kamunun sosyal güvenlik kapsamında aldığı ilaçlardan oluşuyor. 3 milyarıysa, mamalar, vitaminler gibi, eczanelerde reçetesiz, elden satılan ürünler.
Ertan'ın konuyla ilgili saptama ve değerlendirmeleri şöyle.
Nasıl işliyor: Reçetesiz ilaçlar, doktor reçetesi olmadan, halkın sadece reklamla bilgilenmesi üzerine raftan aldığı ürünler olacak. Reçeteli ilaçların markette satışı için eczacı danışmanlığı gerekiyor. Ama eczane üzerinden satışında, herhangi bir olumsuzlukta eczacı sorumludur. Ama satış markete geçtiğinde, ilacı satan sorumlu olmayacak. Amaç para kazanmak olduğu için de yüksek kâr getiren ürünleri satmaya yönelecek.
Perakende grupları istiyor: Bu uygulamayı ilaç şirketlerinden çok yeni bir sektöre girmek niyetindeki perakende sermaye çevreleri istiyor. Öncelikle bu 3 milyarlık dilimden, daha sonra 15 milyarlık diğer dilimden pay almayı hedefleyeceklerdir. İlaç, dünyada silahtan sonra en kazançlı sektörlerden. İlaç şirketleri bu uygulamadan kaygılı, zira bütün sistemlerini yeniden yapılandırmaları gerekecek.
İlaç pahalılaşacak: Devlet büyük olasılıkla giderleri karşılamaktan kaçınacak. Reçetesiz ilaçları ödeme kapsamından çıkaracak. Zaten buna başladı. Örneğin vitaminler karşılanmıyor. Piyasaya bırakıldığı için, fiyatlar artacak. Firmalar satışı artırmak için reklama da başlayacak. Reklam maliyetleri de ilaçlara eklenecek.
Zehirlenme riskleri: ABD'de kişiler öksürük şurupları, pastiller, ağrı kesicileri raftan kendileri alıp kullanıyor. Bu bilinçsiz ilaç tüketimini, dolayısıyla yan etkilerin görülmesini artırıyor. Danışmanlık hizmeti almadan bu ürünleri kullanmak birçok zehirlenmeye yol açabiliyor. [Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan'ın verdiği bilgiye göre, ABD'deki zehirlenmelerin yüze 65'i ilaçtan kaynaklanıyor.]
Hamileye aspirin, karaciğer hastasına ağrı kesici olmaz: En bildik ağrı kesicinin bile belli şartlarda kullanılması gerek. Sirozu, karaciğer rahatsızlığı olan birine bu tür bir ürün verirseniz, ciddi komplikasyon doğar. Örneğin hamile bir hastanın ya da tansiyonu yüksek olan birinin aspirin grubunu kullanmaması gerekir. Eczacı bu bilgilere sahip olduğunda buna göre yaklaşır. Ama bu iş ticarileştikçe, eczacıyla diyalog kopacak. Eczacı raf görevlisi olacak.
ABD'de yaygın değil: Sanılanın aksine, ABD'de yalnızca 19 eyalette ilaçların bu şekilde satışı serbest. (TK)