Mardin’de henüz ‘incir sıcakları’ denilen sıcaklar başlamadı. Yine de gün içerisinde sıcaklık 35 dereceyi buluyor. Havanın bu kadar sıcak olması ve Ramazan orucu dolayısıyla son bir aydır Mardin’de akşam saatlerine kadar dışarıda çok fazla kimseyi göremezsiniz. Evlerde klima önünde serinlemeyi tercih ediyor insanlar. Ta ki akşama doğru ve özellikle de iftar açılana kadar...
Tabii bunda, işsizlik oranının da çok büyük bir etkisi var. Özellikle genç işsizliğin...
İşsiz insanlar sıcakta dışarıda olacaklarına gündüzleri evde, klima önünde serinlemeyi tercih ediyor. Akşam saatlerinde hem Mardin’de hem de Kızıltepe ilçesinde, çarşıların, parkların, mağazaların mahşeri kalabalıklar tarafından doldurulduğunu görebilirsiniz.
Eski Mardin’e seçim gelmemiş
Eski Mardin’de seçim sürecinde olunduğuna dair bir iki yer dışında neredeyse hiç bir yerde ne bayrak, flama ne de afiş göremiyorsunuz.
Bir iki seçim bürosunda AKP bayrakları, Mardin 1. Sıra Milletvekili adayı Şehmuz Dinçer ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın posterlerinin yanı sıra bir iki yerde de HDP’nin bayrakları göze çarpıyor.
Ancak Yenişehir’de birçok bilboardda hem AKP, hem HDP, hem de CHP’nin afişleri asılmış durumda. Yine neredeyse bütün partilerin bayrak ve flamaları Yenişehir’in değişik yerlerinde asılı.
Suriyeli göçmen: “Hayırlısı ne ise o olsun”
Sabahın erken saatleri, henüz esnaf yeni yeni dükkanlarını açıyor. Eski Mardin’in sokaklarında dolaşıp 24 Haziran seçimleri ile ilgili Mardinliler ne düşünüyor, öğrenmeye çalışıyorum. Arap erkeklerinin giydiği fistanı ile küçücük bir dükkanın önünde ayak ayak üstüne atmış bir şekilde oturan esnafa, fotoğrafını çekip çekemeyeceğimi soruyorum.
“Sahafi?” (Gazeteci?) diye soruyor Arapça.
Mardin Araplarından olabileceğini düşünerek Türkçe konuşuyorum ancak, Türkçe bilmediğini Kürtçe bildiğini söylüyor.
Suriye’den geldiğini, bir tanıdığının dükkanını işlettiğini söylüyor. Sattığı eşyaların büyük bir bölümünü Suriye’den getiriyormuş. Kısa bir sohbetten sonra seçim hakkında ne düşündüğünü soruyorum, “Hayırlısı ne ise o olsun” diyor.
Oradan ayrılıyorum. Yaşlı üç erkek bir dükkanın önünde oturmuş sohbet ediyor. Boş bir sandalye görüp “oturabilir miyim?” diye soruyorum. “Olur” yanıtını alınca oturuyorum. Kısa bir tanışma faslından sonra seçimle ilgili neler düşündüklerini öğrenmek istediğimi söylüyorum. Biri dışında diğerleri ilgisiz kalıyor.
“Erdoğan yine kazanacak”
“Erdoğan çok iyi birisi. O geldikten sonra, hepimizin durumu iyi oldu” diyor ve ekliyor:
“Bu seçimi de o kazanacak, göreceksin. Ondan sonra her şey daha iyi olacak. Diğerleri buraları yakıp yıkıyor. Huzur gelsin istiyoruz. Ama onlar huzur istemiyor. Buralarda bombalar patlasa ben nasıl ekmek parası kazanırım?”
Haberde yazmak için ismini sorduğumda, “İsmimi vermek istemiyorum. Ama sen bu söylediklerimin gerçekleşeceğini göreceksin” diye de ekliyor.
İsmini vermek istemeyince diğerlerine dönüp belki başka birisinden görüş alıp ismiyle birlikte yayınlayabilirim diye düşünüyorum. “Cumhurbaşkanı çok iyi. O çok iyi işler yapıyor” cümlesini neredeyse hepsi kuruyor. Ancak hiç biri de isminin yayınlanmasından yana olmuyor.
“Seçim havası yok gibi”
Kuyumculuk ile uğraşan Can Kasar partilerin seçim çalışmalarının diğer senelere göre daha sönük geçtiğini düşünüyor:
“Seçimlerden beklentimiz adalet ve güzel bir ortamın olması. Mardin Süryanisi ile Türkü ile Kürdü ile hepimiz kardeşiz. İki yıl öncesine göre daha soğuk geçiyor. Bütün partiler için geçrli. Sanki seçim havası yokmuş gibi.”
Mardin’in nüfusu 809 bin 719. 396 bin 951 kişinin seçmen olduğu Mardin’de, 24 Haziran seçimleri için 1758 sandık kurulacak. Şehir merkezinde Araplar, Kürtler, göç sonrasında sayıları çok az kalan Süryaniler oturuyor.
7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP yüzde 73,26 oy oranı ile 5 milletvekili çıkarmış, bu oran 1 Kasım 2015 seçimlerinde ise yüzde 68,36 olmuş, HDP’nin 1 Kasım 2015 seçimlerinde çıkardığı milletvekili sayısı, yeni oranla birlikte 4’e düşmüştü.
Mardin’de HDP’den sonra ikinci parti olan AKP’nin oy oranı 7 Haziran seçimlerinde yüzde 19,22 iken bu oran ile bir milletvekili çıkarabilmişti. 1 Kasım’da ise yüzde 28,52’lik oy oranı ile milletvekili sayısını 2’ye çıkarmıştı.
Mardin, Kızıltepe, Derik, Mazıdağı, Nusaybin’in DBPli belediye başkanları İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınıp yerine kayyum atanmıştı.
24 Haziran seçimlerinde de Mardin’de yarışın yine bu iki parti arasında geçeceği öngörülüyor.
HDP il yönetimi: Bize baskı uygulanıyor
HDP yönetiminin Mardin’de partilerine yönelik gözaltı ve baskıları protesto etmek amacıyla Yenişehir’deki seçim irtibat bürosunda bir basın toplantısı yapacağını öğreniyorum. Eski Mardin’den yönümü Yenişehir’e veriyorum. Büronun olduğu caddeye girdiğimde etrafta tomaların ve polislerin olduğunu görüyorum.
Mardin’de polislerin HDP’lilerin seçim çalışmalarını engellemeye çalıştığına dair haberler yansımıştı basına. Aynı haberlere göre parti bayraklarını ve adayların fotoğraflarının bulunduğu posterleri asmalarını engelliyormuş.
İki gün önce Saraçoğlu Mahallesinde HDPlilere bir saldırı girişimi olmuş. HDP il yönetiminin iddiasına göre “AKPliler saldırıyı gerçekleştirdi”. Bu duruma ilişkin yapılan basın açıklamasına HDP Mardin Milletvekili ve adayı Mithat Sancar, adaylar Pero Dündar, Ebru Günay ve Tuma Çelik’in yanı sıra il ve ilçe yöneticileri katıldı. Açıklamada, HDPlilerin “seçim çalışmalarının polisler tarafından engellendiği”, “üye ve çalışanlarının gözaltına alındığı” gibi hususlar dile getirildi.
Mithat Sancar: AKP-MHP iktidarını sandıkta devirmek istiyoruz
Açıklama bittikten sonra HDP Mardin Milletvekili ve 1. Sıra adayı Mithat Sancar ile görüşüyorum.
AKP ve MHP için “Kendi iktidarlarını sürdürmek amacıyla HDP’yi seçim altında bırakmanın hayati önem taşıdığını” belirten Sancar, HDP’nin barajı aşıp aşmamasının sonucu belirleyeceğini dile getirdi.
Mithat Sancar değerlendirmelerine şu şekilde devam etti: “Cumhurbaşkanlığı seçimi anlaşılıyor ki ikinci tura kalacak. Mecliste çoğunluğu kaybetmiş muhalefet adayına karşı Erdoğan ikinci tura çok daha avantajlı girecektir. Tersinden bakarsak, biz barajı geçersek, meclis çoğunluğunu muhalefet kazanacak.
“Çok net hedefimiz; AKP-MHP iktidarını, bu faşist zihniyeti sandıkta devirmek. Stratejik temel tartışmasız hedefimiz budur. İkinci tura kalındığında hangi seçenek olursa olsun, bizim bu hedefimiz devam edecektir. Ancak kabul edelim ki burada bir başka mesele de var. İkinci tura kalacak muhalefet adayının da demokratik ilkeler temelinde bizimle görüşmesi ve bir anlaşma sağlamamız da gerekiyor. Bir buna bütünüyle açığız.”
AKP İl Başkanı: Hizmetlerimize devam edeceğiz
HDP seçim bürosunun ardından Mardin il başkanlığına gidiyorum. Burada Mardin İl Başkanı Nihat Eri ile görüşüyorum.
Eri çalışmalarını Ramazan dolayısıyla sahura kadar çalışma yürüttüklerini, mahalle toplantıları gerçekleştirdiklerini ve bunun çok ilgi gördüğünü belirterek “Ama karşılaştığımız bazı olaylar da oldu. Özellikle baskı ile halkı sindirerek yanında tutmaya çalışan bir siyasi partinin mensupları birçok yerde seçim araçlarımıza saldırdılar" diyor.
"En son Saraçoğlu Mahallesinde toplantı yapmaya hazırlanan arkadaşlarımıza, gençlerimize, kadın kollarımıza bir saldırı oldu. 6-7 arkadaşımız yaralandı. Bizi üzen bu saldırının spontane olmadığı. Demin söylediğim siyasi partinin seçim bürosundan hareket, yine siyasi partiye ait, kurumsal görselleriyle süslenmiş bir araçtan inerek ve o araçtan sopa bıçak ve maske alarak saldırmış olmaları ve saldırırken terör grubunun sloganlarını atarak saldırmaları bizi üzmüştür. Biz seçimin sakin bir ortamda geçmesini arzuluyoruz."
Eri partilerinin Mardin’e sağlık, eğitim, ulaşım ve diğer birçok konuda çok büyük hizmetler getirdiğini ifade ederek “Bundan sonra AK Parti bu hizmetlerine devam edecek. Önemli projelerimiz var. GAP sulama kanallarının Kızıltepe, Derik ovalarını beslemesi için bitirilmesi gerekiyor. GAP’ın süratle bitirilmesi gerekiyor. 1 milyon 800 bin dönüm tarımsal alanımız var. Bunun 1 milyon 400 bin dönümü sulanıyor. Ama nasıl sulanıyor? Açılan binlerce sondaj kuyusundan çekilen sularla. 600 metreden su çekmek elektrik açısından büyük maliyet gerektiriyor. Bu çiftçimizi zorluyor.”
Bu arada Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Haziran’da Mardin’i ziyaret edecek.
14 Haziran günü İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener Mardin’e geldi. İlçeleri ziyaret eden Akşener Mardin Karayolları Parkı’nda bir de miting düzenledi. Katılımcı sayısının 200 civarı olduğu mitingde Akşener’in “Suriyelileri geri göndereceğiz” sözleri dikkat çekti.
Kızıltepe
Mardin merkezinden sonra en büyük ilçe olan Kızıltepe’ye gidiyorum. 247 bin 375 kişi ikamet ediyor TÜİK verilerine göre. 1990’lı yıllarda köy yakma olaylarından dolayı zorunlu göçe maruz kalmış olanların, bu oran içerisinde hatırı sayılı bir yeri var.
İki yıl önce Nusaybin’de yaşanan çatışmalardan dolayı Kızıltepe’ye Nusaybin’den göç eden binlerce kişiyi de sayabiliriz. Bunların bir kısmı çatışmalar sona erince Nusaybin’e döndü. Yine sınıra yakın olmasından kaynaklı Suriye savaşından bu yana binlerce kişinin gelip yerleştiği bir yer Kızıltepe.
“İki ay önceki parayla daha az yakıt alabiliyorum”
İki bağımsız aday |
Mardin'de partilerin adaylarının yanı sıra iki de bağımsız aday yarışıyor. Bunlardan birisi seçimlere bağımsız adaylarla gireceklerini açıklayan HAK-PAR adayı Süleyman Kartın. Bir diğer aday ise Mahmut Aktaş. |
Bir süre öncesine kadar kendi işi olan Enes Yildirim, bir süredir işsiz olduğunu söylüyor. Seçime dair olarak ise görüşlerini şu şekilde ifade ediyor: “Olağanüstü’nün adı yetiyor. Onun bitmesini istiyoruz. Sistem rahatlayacak. Barışın gelmesini ve kanın akmasının durmasını istiyoruz.
“Köyde sokağa çıkma yasağı oluyor. Cumhuriyet döneminde olmayan bir şeydir bu.
“Bugün AKP huzur getirse oyumu ona vereceğim. HDP getirse ona, CHP getirse ona vereceğim.”
Yildirim ekonomik sıkıntı yaşadıklarını belirterek şu örneği veriyor: “2 aydır ihtiyacım olmadığı için arabayı kullanmıyordum. Geçen gün lazım oldu, yakıt doldurmam gerekiyordu. Daha önce 100 TL’ye depoyu yarıdan biraz fazla doldurabiliyordum. Ancak bu sefer 100 TL’ye yarıdan daha az doldurabildim.” Yildirim bütün bunların “Efrin’den bu yana yaşandığını” ifade ediyor.
“... Ama ismimi yazma”
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 2 Haziran’da yaptığı açıklama ile 24 Haziran seçimleri kapsamında Mardin ve ilçelerine bağlı 90 yerleşim yerinde bulunan 143 sandığın farklı noktalara taşınarak birleştirilmesini kararlaştırdı. Güvenlik gerekçesi öne sürülerek taşınması kararlaştırılan ve HPD’nin 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 73 oy oranı ile birinci parti çıktığı sandıkların taşınması, 6 bin 706 seçmeni etkileyecek.
24 Haziran milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarını gözlemlemek üzere bulunduğum Mardin’de, HDP seçmeninin “oyumuz çalınacak, çok büyük hile yapılacak”, “Artık kendi dilimizde eğitim almak istiyoruz” cümlelerinin yanı sıra “Konuşurum, ama ismimi yazma” cümlesini bir çok kez duydum. Sadece HDP seçmeni değil, AKP ve CHP seçmeni de “Konuştuklarımızı ismimi yazmamak kaydıyla haberde kullanabilirsin” dedi.
Görüştüğüm ve ismini açıklamak istemeyen seçmenlerden biri bunun gerekçesini şöyle açıkladı:
“Benim kime oy verdiğimi bir ben, bir eşim bir de Allah biliyor. Onun dışında kimse bilmiyor. Çok açık konuşmak gerekirse korkuyorum. Daha geçenlerde sadece bir basın açıklamasına katıldı diye bir seyyar satıcı gözaltına alında ve 12 yıl ceza aldı. En ufak şeyde insanlar gözaltına alınıyor. Yalan söylemeyeceğim, korkuyorum.”
HDP Milletvekili Mithat Sancar bu durumunun nedenini şu şekilde izah ediyor:
“Yıllardır burada çok ağır bir baskı ortamı var. Fakat OHAL ile birlikte bu çok koyulaştı ve derinleşti. Burada OHAL’i aşan bir ortam var. Burada sıkıyönetim hatta savaş hali benzeri düzen var. İnsanlar çok keyfi bir şekilde gözaltına alınabiliyor, aylarca tutuklu kalabiliyor. Ekmeklerinden işlerinden olabiliyorlar. Bunun da sebebi zaten burada yürütülen ağır baskı sindirme ve savaş politikalarıdır. O yüzden açık bir şekilde konuşmuyorlar. Bizim baraj altında bırakılma durumu, bu bölgede, Mardin’in de dahil olduğu Kürt bölgesinde yapılacak oyunlar ile mümkün olur. Yani seçmen buradaki baskı ortamını görüyor, valilik ve kaymakamlıkların bizzat AKP’nin birer şubesi gibi çalıştığını bizzat kendisi gözlemliyor, bütün devlet organlarının AKP’ye çalıştığını günlük olarak gözlemliyor. O yüzden neler yapabileceklerini de çok daha iyi biliyor, batıdaki seçmene göre.” (FD/HK)
*Fotoğraflar: Ferid Demirel / bianet