Fotoğraf: MA
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Mardin’in Midyat ilçesi Işıklar Mahallesi'nde kurulan hayvan pazarında 21 yaşındaki Adem Kara, polisin açtığı ateşle hayatını kaybetti.
Adli bir suçtan dolayı daha önce cezaevine giren ve tahliye olan Kara dün vuruldu, kaldırıldığı Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Cenazesi yapılan otopsi işlemlerinin ardından dün gece ailesine teslim edildi, Midyat’ta bulunan Kalo Mezarlığı’na defnedildi.
MA’dan Ahmet Kanbal’ın haberine göre, bir polis olayla ilgili gözaltına alındı, görgü tanıkları ise olay yerinde dört polisin olduğunu aktardı.
Görgü tanıkları Kara’nın arkasından en az üç el silah ateşlendiğini ve bir kurşunun Kara’ya isabet ettiğini belirtti.
Otopsi işlemlerinin ardından aileye Kara’nın ensesinin alt kısmına isabet eden tek kurşunla vurulduğu ve ateşli silah yaralaması sonucu hayatını kaybettiği bilgisi verildi.
“Yakalasalardı, cezası neyse çekseydi”
Kanbal’a konuşan Kara’nın ağabeyi Selman Kara, görgü tanıklarının aktardıklarına göre kardeşinin gözaltına alındığını, ardından polis aracından inerek kaçmaya çalıştığını belirterek, “Polis de arkasından ateş ediyor. Yaralamışlar. Polisler arkasından koşmamış. Ne olursa olsun polisin hakkı yok vurmaya. Silah ateşlemeselerdi. Ya da ayaklarına ateş etselerdi. Yakalasalardı, cezası neyse çekseydi. Ne hakları var öldürmeye? O zaman önüne gelen polis silah çekip, insanları öldürsün. Olur mu? Böyle adalet mi olur? Yarın bir başkasına bu şekilde yapacaklar” dedi.
Kaymakamlık ve Valiliğin herhangi bir açıklama yapmamasına tepki gösteren Kara, “Kimin fakirlerden haberi var? Kimin garibandan haberi var? Umurlarında değil. Ama onlardan biri olsaydı, Türkiye’yi ayağa kaldıracaklardı. Çünkü kimse garibanın, fakirin arkasında yok. Biz davamızın arkasındayız. Peşini de bırakmayacağız” diye konuştu.
Anne Hasine Kara da, “Oğlumu öldürdüler. Devlet öldürdü oğlumu” diyerek tepki gösterdi.
TIKLAYIN - “Polis 14 yılda 404 sivili öldürdü”
Baran Tursun Vakfı’nın “Kolluk Güçlerinin Orantısız Güç Kullanımı Sonucunda Yaşam Hakkı İhlalleri Raporu – Ölmek Zorunda Değillerdi” başlıklı raporuna göre, ““Yalnızca kabahatler yasasına muhalefet eden çoğu zanlıyı, yargılama sürecine dahil etmek yerine; ‘Öngörü, Makul şüphe ve Takdir’ gibi soyut kavramları kendi mantığına göre yorumlayan zanlı polis, 400’den fazla sivil insanı olay yerinde ölümle cezalandırdı.” (AS)