HDP Mardin’in zenginliğini gösteren adaylarla 7 Haziran seçimlerine hazırlanıyor. Üçü Kürt, ikisi Arap ve biri Süryani altı milletvekili adayı ile Mardin’in kimliklerini bir araya getirmeye çalışıyor. HDP, aralarında bir uçurum mesafesi olmasa da, birbirinden uzak düşmüş kadim şehrin insanlarını, kendi şemsiyesi altında toplama çabası içinde.
Gülser Yıldırım ve Erol Dora, geçen dönem bağımsız olarak seçime katılmış ve Ahmet Türk’le birlikte Meclis’e gitmeye hak kazanmışlardı. Erol Dora Meclis’e giren ilk Süryani olarak dikkat çekmişti. Gülser Yıldırım ise, KCK davası nedeniyle cezaevinde milletvekili seçilmişti. Yaklaşık dört yıl cezaevinde kalan Yıldırım, 2015 seçimine HDP Mardin 2. sıra milletvekili adayı olarak katılıyor.
Dört çocuk annesi olan Yıldırım, siyasette ve hayatın her alanında Kürt kadınının yükselişini gösteren bir profile sahip. Ancak tahmin edilebileceği gibi, bu yükseliş hiç de kolay olmadı.
Siyasetle yoğrulmuş bir hayat
Doğduğu köy Serêkaniyê’de okul olmadığı için Nusaybin’de yaşayan anneannesinin yanına gitti ve ilkokulu orada bitirdi Gülser Yıldırım. Sonra köyüne döndü ve çeşitli nedenlerle ortaokul ile liseyi bitirmek için evlenmeyi bekleyecekti. Babası Zübeyir Yıldırım okula hiç gitmemiş, ancak Arapça, Türkçe ve Kürtçe okuyup yazmayı bilen, çevrede saygı duyulan, yurtsever olarak bilinen bir insandı. Bu özelliklerine Kürt hareketine yakınlığı da eklenince defalarca gözaltına alınmış ve işkence görmüştü. Zübeyir Yıldırım, 1986’da bir ay boyunca gözaltında işkence gördü ve serbest bırakıldıktan kısa süre sonra hayatını kaybetti.
Gülser Yıldırım, hayatını anlatırken babasının etkisinden söz ediyor ve “Böyle bir babanın kızı olduğum için kendimi hep şanslı hissettim” diyor. “Onun yanında büyüdüm, bilgisinden, birikiminden yararlandım. Erkek çocuğu, kız çocuğu ayrımı yapmadı. Kadın kimliğine gölge düşürüp ezik büyümemize neden olmadı.”
Yoğun bir siyasi atmosferin içinde büyümüş Gülser Yıldırım. “Köyümüz defalarca basıldı, babam başta olmak üzere çok sayıda insan işkenceler gördü. Sonunda babam gördüğü işkenceden dolayı hayatını kaybetti, köyümüz boşaltıldı, gerillaya katılan amcam Mehmet Latif Yıldırım’ın şahadet haberini aldık.”
Gülser Yıldırım, “Babam ve tanık olduklarım kişiliğimi belirledi” diyor. Evlendikten sonra ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirmiş Yıldırım ve 2000 yılından bu yana aktif siyasetin içinde yer alıyor. HADEP Kadın Kolları’nda başlayan aktif siyaset hayatına, Özgür Parti, DEHAP, DTP ve BDP’de yönetici olarak sürdürdü. BDP Merkez İlçe Yöneticisi görevini yürütürken, KCK Davası’ndan 15 Şubat 2010’da gözaltına alındı ve yaklaşık dört yıl hapis yattı. Hapisteyken BDP Mardin bağımsız adayı olarak gösterildi ve milletvekili seçildi.
Gülser Yıldırım, siyasetçi olarak şöyle tarif ediyor kendini: “Kendimi sadece demokratik siyaset yapan, özgürlük, eşitlik ve daha onurlu, yaşanabilir bir yaşam için talepleri olan, bu taleplerin de en insani talepler olduğuna inanan bir kadın ve ana olarak tarif edebilirim.”
Kadınlar olmadan dünya dönmez
Kadınların siyasette aktif rol almasını, Kürt hareketinin konuyla ilgili gösterdiği hassasiyete bağlıyor Gülser Yıldırım. “Kapitalist modernitenin kadına, kadının kişiliğine, söz söyleme hakkına hiçbir katkısı yok” diyen Yıldırım, kadın haklarına yönelik çalışmalarını da şöyle sıralıyor: “Kapitalizmin kadını içine sokmaya çalıştığı kalıplar her zaman olduğundan daha tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Biz HDP olarak bu kalıpları yıkmaya adayız. Kadınlar olmadan dünya bir gün bile dönemez. Kürt kadını bugün geldiği konumunu Kürt hareketinin mücadelesiyle gelmiştir ve bu yere büyük bir emek vererek, bedeller ödeyerek ulaşmıştır. Mardin’de sadece Kürtler yaşamıyor. Arap, Süryani, Asuri, Mıhellemi kadınların hakları için de mücadele ediyoruz. Önceliklerimizden biri kadınlar için istihdam alanlarının açılması, kadınların hayatın her alanında yetki ve söz sahibi olabilecek koşullara ulaşmasıdır. Kadına yönelik şiddetin son bulması zihniyetin değişmesiyle mümkündür, seçim beyannamesinde belirtilen eksende buna karşı da çalışmalarımızı yürüteceğiz.”
Cumhuriyet tarihi boyunca kadınların Meclis’te temsil edilmediğini söyleyen Gülser Yıldırım, bu durumun HDP ile değiştiğini ifade etti. “Meclis’te diğer partilerden milletvekilleri de aynı şeyi söylüyor. HDP bu konuda çok mesafe kat etti ve bu görünüyor artık. Bu yüzden ‘HDP kadınların ve gençlerin partisidir’ diyoruz. Şimdiden söyleyebilirim, Meclis’e gidecek HDP’li kadınlar, kadın hakları için yoğun emek sarf edecekler.”
Hedef 6 vekil çıkarmak
Mardin, Ankara’ya altı milletvekili gönderiyor. Bir önceki seçimde AKP ve seçimlere bağımsız adaylarla giren HDP üçer milletvekili çıkarmıştı. Bu seçimde partilerin milletvekili sayısında bir değişiklik olacak mı? Hesaplar HDP’nin barajı aşıp aşamaması üzerine yapılıyor elbette. Öyle görünüyor ki HDP barajı aşamasa AKP Meclis’e milletvekili gönderen tek parti olacak. HDP barajı aşamasa seçime bağımsız aday olarak katılan Şakir Nuhoğlu ile HÜDA PAR’dan bağımsız aday olan Mahmut Kılınç’ın da Meclis’e girebilme şansları olabilir.
Gülser Yıldırım’a HDP’nin barajı aşıp aşamayacağını ve bu ince hesapları da soruyoruz. Yıldırım, HDP’nin barajı aşacağına kesin gözüyle bakıyor. “Bütün engellemelere, kara propagandaya ve Cumhurbaşkanına rağmen barajı aşacağız” diyor Yıldırım ve ekliyor: “Hedefimiz beş milletvekili çıkarmak, ama altıncıyı da zorlayacağız. Bütün çalışmalarımızı bu hedefe göre yürütüyoruz.”
Arap, Mıhellemi ve Süryani yurttaşlarla iyi bir iletişim kurduklarını söyleyen Yıldırım, bu başarıda Büyükşehir Belediye Başkanlığını HDP’nin yönetmesinin katkısı olduğuna da değiniyor. “Kürtlerle Araplar arasında hiçbir sorun yok, ancak ilişkilerde bir kopukluk vardı. Bu da sistemin eliyle gerçekleşmişti. Büyükşehir Belediyesi Kürtlerin Arap halkına düşman olmadığını, Mardin’de yaşayan bütün halklara ve inançlara aynı hizmeti götürdüğünü gördü. Dolayısıyla Arap ve diğer halklardan da HDP’ye büyük ilgi var, bizimle birlikte çalışıyorlar.”
HDP’nin adaylarından üçünün Kürt, ikisinin Arap ve birinin de Süryani olduğunu hatırlatmış olalım.
Tehditlere cevap
AKP, bölgede seçim çalışmalarını rahat yürütemediğini, halkın oylarını HDP’ye versin diye tehdit edildiğini ileri sürüyor. Benzer şikayetleri AKP Mardin 1. sıra milletvekili adayı Orhan Miroğlu da verdiği bütün demeçlerde ve Star gazetesindeki köşesinde bunu dile getiriyor.
Gülser Yıldırım’a söz konusu şikayetleri de soruyoruz. Yıldırım, AKP’lilerin tehdit edildiğini yalanlıyor. “Devletin polisi, askeri, bürokratı hepsi AKP’li vekil adaylarının emrinde. Halkı hem silah hem de ekonomik gücüyle baskı altında tutmaya çalışan asıl onlar. İHD’nin hazırladığı rapora bakın, saldırıların neredeyse tamamı HDP’ye yönelik. Bizim seçim bürolarımız saldırıya uğramış, parti binalarımız bombalanmış, seçim araçlarımız taşlanmış… Bizimle çalışan onlarca insan gözaltına alınıp tutuklanmış. Vicdanı olan bunları görerek konuşur.”
Orhan Miroğlu’nun bir koruma ordusuyla dolaştığını hatırlatan Gülser Yıldırım, “Halkın sevgisini kazanamayınca saldırganlaşıyorlar” diyor. “Halkımız adayların geçmişine bakıyor, nereden nereye gelmiş, buna bakıyor. Onları protesto edenler esnaftır, kadınlardır, gençlerdir.”
HDP, kimlikleri kucaklayan programı nedeniyle, kadim Mardin şehrini bütün zenginlikleriyle seçime hazırlıyor. Ve Mardin, önceki seçimlerden farklı olarak, çok renkli günler yaşıyor… (VE/ÇT)