* Fotoğraf: Bongbong Marcos Twitter hesabı
Filipinler'de 9 Mayıs'taki genel seçimleri yüzde 58,92 oyla kazanan Ferdinand "Bongbong" Marcos Jr. 30 Haziran'da resmen göreve başlayacak.
1986'da bir halk hareketiyle iktidardan devrilen diktatör Ferdinand Marcos'un oğlu olan Bongbong Marcos, "Beni ailemin geçmişi ile değil, yaptıklarımla yargılayın" dese de baba Marcos dönemini yaşayanlar ve hak savunucuları o dönemde yaşananların unutulmasından veya görevi devralacak yeni hükümet tarafından sistematik olarak unutturulmasından korkuyor.
Bu ise Ferdinand Marcos dönemini anlatan kitapların yok satmasını beraberinde getiriyor; bunu, arşivlerin dijitale aktarılma çabaları izliyor.
Bu çabalar ise şüphesiz boşuna değil. Marcos'un devrilmesine haberleriyle katkıda bulunan ve son seçimlerin ardından bianet'e konuşan Filipinli gazeteci Ellen Tordesillas da Bongbong Marcos'un "kurduğu mekanizmanın tarihi taraflılığa iten ve sanki babasının başkanlık dönemi Filipinler halkı için çok iyiymiş gibi gösteren bir mekanizma" olduğunu söylemişti.
"Benim işim artık hakikat ile"
İngiltere'nin The Guardian gazetesinin aktardığına göre, İnsan Hakları İhlal Mağdurlarını Anma Komisyonu İcra Direktörü Carmelo Victor A. Crisanto da arşivlerin kaybolmaması için çaba gösterenlerden.
"Benim işim artık ... sahip olduğum tüm bu hakikatin, tüm bu kantıların kayıtlarını korumak" diyen Crisanto, hak ihlallerine maruz kalanların dava dosyalarını dijital ortama aktarmaya odaklandığını, bunları koruyup araştırmacılar için daha erişilebilir hale getirmeye çalıştığını söylüyor.
Crisanto'nun arşivinden sorumlu olduğu İnsan Hakları İhlal Mağdurlarını Anma Komisyonu, esasında bir devlet kurumu; dolayısıyla, varlığı yasa ile korunuyor. Fakat Crisanto, Kongre'nin kurum bütçesini her sene gözden geçirdiğini hatırlatarak "kurumun aç bırakılabileceğini" söylüyor.
Üniversiteler ile iş birlikleri kurarak arşivleri dijital ortama aktaran Anma Komisyonu, İnsan Hakları Mağdurları İddia Kurulu'ndan tazminat almaya hak kazanan 11 bin 103 kişi ile ilgili belgeleri dijitalleştirmiş.
Diktatör Marcos döneminde hak ihlallerine maruz kalanların sayısının çok daha fazla olduğunu söyleyen Crisanto, kurula toplam 75 bin 749 başvuru yapıldığını fakat çoğunun "on yıllar önce yapıldığı iddia edilen hak ihlalleri yeterli kanıtla desteklenemediği için" reddedildiğini söylüyor.
Kurumun arşivinde, cinsel şiddet, işkence ve zorla kaybetme gibi pek çok suça ilişkin kişisel anlatımları içeren onlarca klasör yer alıyor.
Yok satan kitaplar ve manifesto
The Guardian'dan Rebecca Ratcliffe'in aktardığına göre, ülkede pek çok akademisyen ve aktivistin yanı sıra Marcos döneminden kurtulanlar da Bongbong Marcos'un iktidarında tarihin çarpıtılmasından ve dönemi belgeleyen tarihi kayıtların kaybolmasından korkuyor.
Bu sebeple, seçimlerden bu yana Marcos diktatörlüğünü anlatan kitaplar yok satıyor. Bunun yanında bin 700 akademisyen de "hakikat ve akademik özgürlüğü koruma sözü veren" bir manifesto imzalamış.
Manifestoyu hazırlayanlardan Manila Üniversitesi tarih profesörü Francis Gealogo, "insanların bu kitapların basılmasına bile izin verilmeyeceği konusunda ciddi endişe içinde olduğunu" ifade ediyor.
Kendi alanıyla ilgili de konuşan Gealogo, "Tarih eğitiminin ve halkın genel tarih algısının kötüye gideceği konusunda gerçekten çok endişeliyiz" diyor.
Öte yandan, Marcos Jr. babasının döneminde yaşanan hak ihlalleri ve yolsuzluk için şimdiye kadar hiç özür dilemedi. Dahası, özellikle sosyal medyada babasının döneminde Filipinler ekonomisinin çok geliştiği ve toplumun daha düzenli olduğuna ilişkin haber ve hikayeler dolaşıyordu. Marcos Jr. bu haber ve hikayeler ile ilgisi olduğunu reddetti.
Ferdinand "Bongbong" Marcos Jr. kimdir?Filipinler'deki 2022 devlet başkanlığı seçimlerini resmi olmayan sonuçlara göre kazanan Ferdinand "Bongbong" Marcos Jr. ülkenin eski devlet başkanlarından diktatör Ferdinand Marcos'un oğlu. 64 yaşındaki Marcos Jr., İngiltere'de özel Worth Okulu'na gitti ve Oxford Üniversitesi'nde eğitim gördü. Marcos Jr.'ın resmi biyografisinde Oxford Üniversitesinden "mezun olduğu" bilgisi yer alırken bazı kaynaklara göre sosyal bilgiler alanında "özel diploma" aldı. Marcos Jr., 1980'de Ilocos Norte'de siyasete girdi; babası 1986'da iktidardan uzaklaştırıldığında eyaletin valisi olarak görev yapıyordu. Ilocos Norte bölgesinden 1992'de kongreye seçilen Marcos Jr., üç yıl sonra vergi kaçakçılığından suçlu bulundu. 2010'da senatör seçilen Marcos Jr., altı yıl sonra seçimlerde başkan yardımcılığı için yarıştı fakat başarısız oldu. 5 Ekim 2021'de devlet başkanlığı seçimlerine aday olacağını duyuran Marcos Jr., "birleştirici liderliği" Filipinler'e geri getireceğini vadederek zorluklarla bir bütün olarak mücadele edilmesi gerektiğini savundu. Marcos Jr., seçime başkan yardımcısı olarak belirlediği Rodrigo Duterte'nin kızı Davao Belediye Başkanı Sara Duterte-Carpio ile katıldı. Ülke ekonomisinin siyasetten çok daha önemli olduğuna işaret eden Marcos Jr., babası Ferdinand Marcos'un bıraktığı mirası savunurken diktatörlük olarak adlandırılan dönemdeki uygulamalar için özür dilemeyeceğini söylüyor. |
Marcos ve Duterte dönemlerinden kısa kısa...Eylül 2021'de Murat Utku'ya konuşan ve Marcos iktidarının sonunu getiren haberlerin sahiplerinden olan Filipinli gazeteci Ellen Tordesillas, basına karşı Rodrigo Duterte'nin de Ferdinand Marcos'a benzer saldırgan tavrı sürdürdüğünü, demokratik geçiş dönemi olarak nitelenen Cory yönetiminin düzeltmeye çabaladığı özgürlükleri tırpanladığını söylemişti. "'Marcos'tan geriye, olağanüstü hâl, işkenceler, hukuksuzluk ve büyük yolsuzlukların simgesi haline gelen eşi Imelda Marcos'un yüzlerce çift ayakkabısı kaldı' diyen Utku, kısaca şu değerlendirmelerde bulunmuştu: "Devlet başkanı Duterte bugün, Marcos diktatörlüğünü aratmayan bir sertlikle ülkeyi yönetiyor. Tıpkı eskiden olduğu gibi hukuksuzluk, yolsuzluklar, liyakatsiz kadroların bürokrasideki hakimiyeti, giderek daha derin bir krize dönüşen insan hakları ihlalleri bugün de Filipinler'i yaşanması zor bir ülke haline getiriyor. "Filipinler'de bugün hüküm süren siyasi sistem ve yapı, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu demokrasiden giderek uzaklaşan otoriter yapılardakine benzer özellikler taşıyor. Tordesillas ülkedeki bu durumun sorumluluğunun biraz da seçmende olduğunu vurgulamadan edemiyor. "Kıdemli gazeteci Tordesillas, Marcos sonrasında başarıya ulaşamayan yapısal reformlar ve yetersiz ve bir derde deva olmayan demokratik adımlar sonrasında bir kısım halk kitlesinin 'Bu kadar demokrasi fazla, bu ülkeye güçlü adam lazım' demeye başladığını ve otoriter Duterte'nin böylece iktidara geldiğini anlatıyor. "Tordesillas, halkın bu yöneliminde, Marcos'tan sonra idareyi ele alıp, beklentileri karşılayamayan yöneticilerin de payı olduğunu vurguluyor." |
(SD)