19-26 Aralık 1978'de Maraş'ta Alevilere yönelik gerçekleşen katliamda resmi rakamlara göre 120 insan öldürüldü, yüzlerce kişi yaralandı. Resmi olmayan, olayın tanıkların aktarımına göre ise katliamda 500'ün üstünde insan yaşamını yitirdi.
MİT''in belgelerine göre Maraş katliamı MHP Maraş il örgütünde ÜGD (Ülkücü Gençlik Derneği) ile yapılan toplantıda planlandı ve 'sağcı-solcu veya Alevi-Sünni meselesinden ziyade Türk-Kürt meselesi görünümü' verildi.
Katliamla ilgili 804 kişi hakkında dava açıldı; sanıklardan 29'u idam, 7'si müebbet hapisle, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapisle cezalandırıldı. Sıkıyönetim mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürdü. İdam ve müebbet dışında hapse mahkum edilenlere 1/6 oranında indirim uygulanarak cezalar azaltıldı. Sıkı yönetim mahkemesinin idam kararları da Yargıtay tarafından bozuldu.
Nasıl başladı?
12 Eylül darbesine giden sürecin başlangıcı olarak kabul edilen katliam döneminde iktidarda CHP vardı, Başbakan Bülent Ecevit'ti.
19 Aralık günü Çiçek Sineması'nda Sovyetler Birliği'ndeki "komünist zulmü" anlatan, Cüneyt Arkın ve Oya Aydoğan'ın baş rollerini oynadıkları, Mehmet Kılıç'ın yönettiği "Güneş Ne Zaman Doğacak?" isimli filmin arasında bir ses bombası patladı.
Gece yarısı patlayan bombanın ardından filmi izlemek için salonda toplanan ülkücüler sokağa döküldü. "Kanımız aksa da zafer İslam'ın!" sloganını atan kişiler Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il binasına saldırdılar.
Şehirde "Komünistler, Allahsız Aleviler şehir suyuna zehir kattılar", "Sinemayı komünistler bombaladı" söylentilerinin yayılmasının ardından ertesi gün Alevilerin oturduğu bir kahvehane bombalandı.
21 Aralık günü Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) üyesi iki öğretmen, Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu öldürüldü. 22 Aralık'ta iki öğretmenin cenaze törenine on bin kişi katıldı.
Alevilerin evleri işyerleri yakıldı
Ülkücüler, bu kez "Komünistlerin ve Alevilerin cenaze namazı kılınmaz!" sloganı eşliğinde cenaze kortejine saldırdı. Maraş çarşısına doğru yürüyüşe geçenler, CHP'li ve Alevi olan yurttaşlara ait işyerleri yağmalanıp yakıldı. Çatışmalarda üç kişi daha yaşamını yitirdi. Daha önceden belirlenen evler ve işyerleri Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ya da Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) yazılarıyla, "Üç Hilal" işaretleriyle donatıldı.
23 Aralık’ta Belediye hoparlörlerinden ve Ulucami minarelerinden "Alevi kafirler, Yörükselim"de birçok din kardeşimizi şehit ediyorlar. Allah'ını seven Müslümanlar hazır olsunlar!" sözleriyle katliamın çağrısı yapıldı.
Kadınlar, çocuklar, bebekler öldürüldü
Başta Yörükselim olmak üzere Alevilerin yaşadığı Serintepe, Mağarah ve Yenimahalle semtlerinde evlere saldırıldı. Uzun menzilli silahlarla taranan evler, bombalandı ve yakıldı. Çocuk, bebek, kadın, erkek demeden Aleviler öldürüldü. Ellerinde silahlar, taşlar, sopalar, keserler, baltalarla saldıran kişiler katliam yaptı.
24 Aralık sabahı şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ancak sokağa çıkma yasağına sadece Alevi yurttaşlar ve polisler uydu. Olaylar sırasında saldırganlar arasında polislerin de bulunması nedeniyle, polis görev dışı bırakıldı.
120 kişi öldürüldü
25 Aralık günü de devam eden olaylar ancak gece yarısında sona erdi. 19 Aralık"ta başlayan olaylarda resmi rakamlara göre 120 kişi yaşamını yitirmiş, binin üzerinde insan yaralanmış, 552 ev ve 289 işyeri tahrip edilip, yakıldı.
Bu katliamın sorumluları olarak ilk günlerde sadece 75 kişi yakalandı. 16 Nisan 1979'da askeri mahkemede başlayan dava ise; 8 Ağustos 1980'de sonuçlandı. Yargıtay'a giden davanın sanıkları, 1991'de çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle serbest kaldı. Davanın bir numaralı sanığı Ökkeş Kenger -sonradan soyadını değiştirerek Şendiler oldu - beraat ederek daha sonra 1991 yılında MHP'den milletvekili oldu.
Ökkeş Şendiler yıllar sonra katliama ilişkin "Kahramanmaraş'ta Alevi-Sünni çatışması olmamıştır. Aleviler kimseyle çatışmamış, katledilmişlerdir” dedi.
13 ilde sıkıyönetim kararı
Ecevit ise; Maraş'ta yaşanan katliamı, "Kahramanmaraş Toplumsal Olayları" olarak nitelendirdi ve "sıkıyönetim" ilan etti. 25 Aralık gecesi toplanan Bakanlar Kurulu, Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin'in de katıldığı toplantıda "yaygın şiddet eylemlerini" engellemek için 13 ilde sıkıyönetim kararı alındı. (RT)