İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Maraş katliamının 46. yıl dönümünde, katliamın gerçek faillerinin bilinmesine rağmen hiçbir zaman ortaya çıkarılmadığını hatırlatarak katliamın "İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar" kategorisinde olduğunu bir kez daha altını çizdi.
İHD: İnsanlığa karşı işlenen suçlar yok sayılamaz
İnsan Hakları Derneği (İHD) Maraş Katliamının 46. yılında yaptığı yazılı açıklama ile hakikat ve adalet arayışında ısrar etti. Dernek "Devletin özür dileme ve gerçeği açıklama sorumluluğu olduğunubir kez daha hatırlatıyoruz." dedi.
Maraş Katliamının üzerinden 46 yıl geçti. 19 Aralık 1978’de başlayıp, 26 Aralık 1978 ‘e kadar devam eden devlet içinde örgütlü yapıların eliyle 7 günde gerçekleşen Maraş Katliamında 120 kişi vahşi yöntemler kullanılarak katledildi, binin üzerinde insan yaralandı, 552 ev yakılarak tahrip edildi, 289 işyeri yağmalandı. Katliamın sona erdiği gün 26 Aralık 1978’de 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi.
Maraş katliamının da diğer Alevi katliamları gibi devletin gözetiminde gerçekleştiğini, şehirdeki kolluk kuvvetleri herhangi bir müdahalede bulunmadığını hatılatan İHD, "Bu yönüyle bu katliamın sorumlusu devletin kendisidir" dedi.
İHD, Maraş katliamı sonrası süreci şöyle ifade etti:
Katliam faillerinin yargı önüne çıkarılmasında da her zaman olduğu gibi devletin cezasızlık politikası devreye konulmuştur. Katliamın önemli faillerinden 68 kişiye hiç ulaşılamamış hatta fail oldukları bilinen bazı kişiler milletvekili, bürokrat bile olabilmişlerdir. Faillerin bir kısmının yargılaması 23 yıl sürmüş ve sonrasında 1991 yılında yapılan yasal düzenleme ile tüm failler serbest kalmışlardır.
Maraş katliamının "İnsanlığa Karşı İşlenmiş Suçlar" kategorisinde olduğunun altını çizen İHD, devletin katliamla yüzleşmek ve onarıcı adalet mekanizmalarını kurmak yerine Maraş’ta yapılmak istenen anmaları çeşitli gerekçelerle yasakladığını ifade etti.
Maraş katliamı faillerinin ve onlara destek olanların yargı önüne çıkarılmasını ve hesap sorulmasını talep eden İHD, "İnsanlığa karşı işlenen suçlar zamanaşımı ve cezasızlık politikasıyla yok sayılamaz" dedi. Dernek, mevcut iktidarın Maraş katliamının sorumlularını bulma konusunda hiçbir çaba harcamadığını vurguladı.
AİHM'nin Alevi yurttaşların zorunlu din dersine tabi tutulmalarının ve İnanç Merkezlerinin yok sayılmasının hak ihlali olduğuna dair kararını hatılatan İHD, "Devlet Aleviliği ve Alevi İnancını kendi bakış açısıyla tarif etmeye devam etmektedir" dedi.
"Alevi açılımı" söylemlerine de atıfta bulunan İHD, "Gerçek bir toplumsal barışın yolu hakikatin ortaya çıkarılması ve geçmişle yüzleşmekten geçmektedir. Geçmişte yaşanan soykırımlar, insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş suçları aydınlanmadan ve bu suçlar nedeni ile resmi özür dilenmeden toplumsal barışın kurulması mümkün gözükmemektedir."
Eğitim-Sen: Maraş'ı unutturmamak hepimizin görevi
Eğitim-Sen Maraş katliamının "İnsanlığa Karşı İşlenmiş Suçlar" kategorisinde olduğunu hatırlatarak Maraş'la birlikte Çorum, Sivas ve 10 Ekim Ankara katliamlarını unutturmamaya çağırdı.
Eğitim-Sen, Maraş Katliamını şöyle anlattı:
19 Aralık 1978 gecesi, Maraş’ta Çiçek Sineması’na bomba atıldığı yönündeki yalan haberlerle başlatılan ve kentte bilinçli olarak tırmandırılan Alevi-Sünni gerginliği, kısa süre içinde Alevilere yönelik acımasız saldırılar üzerinden kanlı bir katliama dönüştürülmüştür. Maraş katliamı sürecinde yaşananlar, ülke tarihinin en vahşi, en kanlı katliamlarından birisinin yaşanmasına neden olmuştur.
20 Aralık’ta Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalanmış, 21 Aralık’ta iki TÖB-DER’li öğretmen faşistler tarafından katledilmiştir.
22 Aralık’ta cenaze töreni sırasında halka saldıran gerici faşist güçler, kalabalığı dağıttıktan sonra kent merkezine yürüyüşe geçmiş, polis engeli ile karşılaşmadan kent merkezinde bulunan Alevilerin iş yerlerini tahrip ederek üç kişiyi katletmiştir.
23 Aralık’ta ‘polis-halk çatışmasını’ önlemek bahanesiyle kentteki bütün polislerin geri çekilmesi sonrasında, 24 Aralık’ta çevre il ve ilçelerden getirilen silahlı faşist grupların saldırıları ile Alevilerin yaşadığı mahallelerde ülke tarihinin en acımasız katliamlarından birisi yaşanmıştır.
26 Aralık’ta durdurulan saldırılarda resmi kayıtlara göre 111 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştır.
Eğitim-Sen, katliamda hayatını kaybedenlerin sayısının açıklanan rakamlardan çok daha fazla olduğunu ve binlerce Alevinin Maraş'ı terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı.
Katliamın sorumluları göstermelik olarak yargılandığına ve üzerinin örtüldüğüne de değinen Eğitim-Sen "Türkiye’de geçmişte halkları birbirine karşı kışkırtarak, kitlesel katliamlara ve cinayetlere zemin hazırlayanlar, bugün benzer siyasal-ideolojik yaklaşımlar üzerinden kışkırtıcı, ayrımcı ve kutuplaştırıcı politikalarına devam etmektedir."
"Geçmişte Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta acımasızca katliam yapan ırkçı-faşist zihniyet ile kendilerinden farklı düşünen ve yaşayanları ‘hain’, ‘düşman’, hatta ‘terörist’ ilan edenler arasında hiçbir fark yoktur." diyen Eğitim-Sen Maraş'ı unutmamaya ve unutturmamaya çağırdı.
(EC)