Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan depremin etkilediği 10 ilde 7 Mayıs’a kadar olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini açıkladı.
Şimdi tartışma normal şartlarda 18 Haziran’da, erken tarih olarak da 14 Mayıs'ta yapılacağı ifade edilen cumhurbaşkanı ve parlamento seçimlerinin OHAL’den etkileyip etkilemeyeceği.
Bahçeşehir Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Didem Yılmaz, bianet’in OHAL’le ilgili sorularını cevapladı. Yılmaz’a göre OHAL seçimleri etkilemeyeceği gibi, seçimlerin savaş dışında ertelenme gibi bir durumu da yok:
İlk olarak OHAL'le ilgili tartışma depremin ilk anından beri sürüyor. Geç kalındığına dair eleştiriler var. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Deprem bölgesinde neredeyse orta ölçekli bir Avrupa ülkesi kadar nüfus var. 15 milyon kişi etkilendi bu afetten. OHAL tam da böyle bir kriz anında ihtiyaçların giderilmesi, yardımların etkin bir şekilde sağlanması içindir. Dolayısıyla demokratik bir devlette olması gereken buydu.
Ancak bugünün şartlarından ben, bunun tercih edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Nedeni 2016’da darbe girişiminin ardından yaşadığımız OHAL tecrübesi. Çünkü OHAL, karar hükmünde kararnamelerle (KHK) hukuksuz bir rejim haline dönüştürüldü. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) önceki içtihatlarını bırakarak bu duruma geçit açmış olmasından dolayı da hepimiz endişeliyiz.
"Cumhurbaşkanının OHAL yetkisi sınırlandırılmalı"
Bundan sonra ne olacak peki, süreç nasıl işleyecek?
OHAL ilanı Resmi Gazete’de yayımlanacak. Ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) onayına sunulacak.
Bu noktada muhalefet partilerine çok iş düşüyor. Muhalefet, Cumhurbaşkanının yetkilerini Olağanüstü Hal Kanunu'nun 5, 6, 7 ve 8. maddelerinde (tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklarda yükümlülükler) her alan hükümlerle sınırlandırmaya çalışmalı.
Çünkü Anayasaya göre eski OHAL KHK'sı yerine artık OHAL CBK’si yani Cumhurbaşkanlığı kararnamesi var. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı'nın yeni bir düzenleme yapmasına gerek olmadığını açıkça kayıt altına alınmalı.
AYM 2016’daki kararında OHAL KHK'larını “siyasal denetim” olarak nitelendirip denetleyemeyeceğini söylemişti. Siyasal denetimini kim yapar? Türkiye Büyük Millet Meclisi. Türkiye Büyük Millet Meclisi şimdi bu denetim yetkisine sahip çıkmalı ve Anayasanın Cumhurbaşkanına verdiği OHAL ilan yetkisini çerçevelendirmeli.
OHAL Kanunu’ndaki 5, 6, 7 ve 8’inci maddeler bu korkunç afeti aşmada yeterli imkanı sağlıyor. Bu nedenle OHAL CBK'sıyla düzenleme yapma gereğinin olmadığı açıkça belirtilmeli.
"Seçim ertelenemez"
OHAL ilan edilmesiyle akıllardaki soru seçim… Ertelenebilir mi? OHAL şartlarında seçime gidilebilir mi?
Seçimlerin olağan tarihi 18 Haziran. 14 Mayıs da lanse ediliyor ancak bu sadece seçimlerin yenilenme kararıyla mümkün. Şu an ortada bir erken seçim kararı yok. Karar olmadığına göre ancak 18 Haziran için tartışabileceğimiz bir konu bu.
Buna göre de 18 Haziran'daki seçimlerin ertelenebilmesi ancak savaş sebebiyle olur. Konu bu kadar. Anayasanın 78. maddesi “Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, TBMM seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir” diyor. Hüküm çok net ve tartışmaya açık değil. Kaldı ki bu yetki de TBMM’de.
Dolayısıyla deprem 18 Haziran'da yapılacak seçimlerin ertelenmesi için bahane olarak kullanılamaz.
Peki ya erken seçim?
Erken seçimin önünde bir engel yok. Bunun için OHAL’den bağımsız Cumhurbaşkanının kararı veya TBMM’nin beşte üç çoğunluğu yeterli.
Ama kişisel görüş olarak sonuçta korkunç bir hal var ortada. Türkiye'nin gündemi bambaşka. Yastayız. 10 ilde insanları kurtarma çalışması var. Enkazların kaldırılması kolay değil.
Bu nedenle bence 10 Mart’ta Cumhurbaşkanı bir seçim kararı alamaz. Almamalı. Çünkü öncelik şu anda kamu, seçim değil. Seçimin tarihi zaten belli, 18 Haziran. Şu an yürütmenin yapması gereken şey 10 ilde hayatı normal hale döndürmek ve yaralıları iyileştirmek.
TIKLAYIN - Depremin etkilediği 10 ilde 3 ay OHAL ilan edildi
(HA)