MAPEG yani Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, 2018 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde kuruldu. Bakanlık bünyesinde faaliyet gösteren Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (PİGM) kaldırılarak yerine kurulan MAPEG'in amacı "Tabii kaynakların aranması, araştırılması ve bunların çevreye duyarlı, kamu yararı gözetilerek işletilmesi için çalışmalar yapmak ve ülke ekonomisine kazandırmak" olarak belirtiliyor. MAPEG, bugün ülkenin birçok yerinde protestolara neden olan maden arama ve çıkartma ruhsatlarını veren kurum.
Erzincan İliç'te meydana gelen çevre katliamının üzerinden henüz 4 ay geçmişken 545 maden sahasını ihaleye çıkartan, altın madenleri için saha genişletme kararlarını MAPEG'den çıkıyor. Sayıştay'ın 2023 yılına ait özel bütçeli kuruluşlar başlığı altında denetlediği MAPEG'in ülke kaynaklarını korumayı amaçlaması hedeflense de tam tersine kaynakları yok ettiği anlaşıldı.
SAYIŞTAY'IN YTÜ RAPORU
Rektöre üç yardımcı yetmedi, beşe çıkardı
MAPEG'in 2023 yılı için gelir tahmini 1 milyar 28 milyon 373 bin olarak belirlendi. Ancak gerçekleşen gelir yüzde 216 artış ile 2 milyar 229 milyon TL'ye ulaştı. Bu artışda en önemli etken MAPEG'in e-Maden uygulamasına geçmesi oldu. Maden ruhsat ihalelerine girmenin kolaylaşması ile gelir öngörülenden fazla artış gösterdi.
Özel Bütçeli bir kurum olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Genel Yönetim kapsamındaki diğer kurumlar gibi taşınır malların kaydı, kontrolü ve yönetim hesabının verilmesi gibi hususlarda Taşınır Kayıt ve Yönetim Sistemi (TKYS) kullanılıyor.
Ancak yapılan incelemede kurumun kuruluşundan bu yana hiçbir şekilde envanter tutulmadığı anlaşıldı. 'Ambarda' şeklindeki dökümün gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıkınca sayım yapıldı. Durum Sayıştay raporuna "Malzeme Sicil Raporlarında 'ambarda' şeklindeki kaydı bulunan yüzlerce taşınırın depolarda bulunmadığı, Kurumun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından ayrılarak ayrı bir kurum olarak kuruluşundan bu yana taşınırlar için envanter çalışması yapılmadığı, Yıl sonu fiili sayım sonucu düzenlenmesi gereken Sayım Tutanağı sütunlarında yer alan ambardaki, kişilerin kullanımındaki ve ortak kullanımdaki taşınırlara ait veriler ile Malzeme Sicil Raporlarında “ambarda” şeklindeki kayıtların geçeği yansıtmadığının ortaya çıkmasıyla birlikte yıl sonlarında Sayım Kurulları tarafından fiili bir sayım yapılmadığı veya sayım yapılmış ise fiili sayım sonuçlarının gerçeğe aykırı şekilde tutanağa yazıldığı" şeklinde yansıyor.
Yapılan envanter dökümünde ise "05.12.2023 tarihli denetimlerde Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı ambarında kayıtlı 41 adet dizüstü bilgisayar, 9 adet tablet, 2 adet iphone, 7 adet televizyondan hiçbirinin ambarda olmadığı; Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Ambarında kayıtlı 83 adet diz üstü bilgisayardan 38 adedinin yerinde olduğu, 6 adet televizyondan hiçbirinin yerinde olmadığı, 2 adet uydu telefondan hiçbirinin yerinde olmadığı görülmüştür" bilgisi yer aldı.
Ruhsat bedeli ve cezalar yetersiz
Maden Kanunu, madenlerin nasıl çıkartılacağı ve işleneceğinin yanısıra maden sahalarının nasıl bertaraf edilmesi gerektiğini de düzenliyor. Kanunun "Ruhsat bedeli, cezalar ve diğer yaptırımlar” başlıklı 13’üncü maddesinde "Faaliyet sonrası sahanın çevre ile uyumlu hâle getirilerek 7 nci madde kapsamındaki mülkiyet izni sahiplerinden sahanın kabul edilerek teslim alındığına dair belgelerin Genel Müdürlüğe ibraz edilmesi şartı ile (…) bu Kanun kapsamında ruhsata ilişkin geçmiş borcunun bulunmaması hâlinde çevre ile uyum bedeli iade edilir." denilmektedir.
DENETÇİLER, AVUKATLAR SANATÇI OLARAK GÖSTERİLMİŞ
Devlet Tiyatrolarında harcırah yolsuzluğu
Maden ocaklarında gerekli çevresel önlemler alınmadan maden ocaklarının bertaraf edilmesi mümkün değil. Ocağı işletenin ruhsat alırken yatırdığı çevre uyum bedelini geri alabilmesi için yapması gerekenleri yerine getirmemesi halinde ek süre veriliyor. Ama çoğu zaman bertaraf işlemi uyum bedelinden fazla olduğu için sorumluluklarını yerine getirmiyorlar. Çevre uyum bedelinin yetersiz kalması nedeniyle de kamu zararı oluşuyor.
Ortaya çıkan duruma ilişkin Sayıştay raporunda, "Yapılan incelemelerde çevre uyum bedelleri ile ilgili olarak;
1-Yıllar itibariyle Genel Müdürlük tarafından tahsil edilen çevre ile uyum bedellerinin, maden sahalarında yapılacak rehabilitasyon çalışmalarının maliyetini karşılayacak tutarda olmadığı,
2- Yatırılan bu bedellerin, Genel Müdürlük tarafından mali mevzuatlar gereği yasal olarak nemalandırma imkanının bulunmadığı,
3-İptal edilen veya terk edilen ve rehabilitasyonu yapılmayan maden sahalarının Valilikler tarafından rehabilite edilmesinde gerek bütçe temini ve gerekse personel yetersizliklerinin bulunduğu tespit edilmiştir" denmektedir.
İş Güvenliği postaya takıldı
Madenlerde yaşanan çok sayıda iş cinayetine rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda adım atılmaması da Sayıştay raporunda ele alınıyor. 3213 sayılı Maden Kanunu'nda 'işçi sağlığı ve iş güvenliği' sadece 3 yerde geçiyor. AB uyum yasaları doğrultusunda uygulamaya konan yönetmeliğe göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan görüş alınarak düzenleme yapılması gerekiyor.
"İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda MAPEG tarafından yapılacak denetimlerde nasıl bir yol izleneceği, yapılan denetimlerde tespit edilen hangi tür hususların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile paylaşılacağı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirilen hususlar karşısında bu Bakanlık tarafından yapılan işlemlerin hangi sürelerde veya şartlarda MAPEG’e geri bildirim sağlanacağı, bildirim veya geri bildirim zorunluluğu olup olmadığı gibi konuları içeren mevzuat bulunmadığı gibi var olan mevzuatta da bu tip konuları içeren hükümlere yer verilmemiştir."
MAPEG ile Çalışma Bakanlığı arasında yüzlerce yazışma yapıldı. Hatta 2023 yılında yapılan yazışmaların sayısı 2022 yılına göre üç kat arttı. Ancak Bakanlık 2022 yılında yazıların onda birine 2023 yılında ise sadece kırkta birine yanıt verdi.
İhaleler kamuyu zarara uğrattı
Gelir elde etmek amacıyla arka arkaya maden sahaları açan ve ihale eden MAPEG'in, maden ihalesine konu edilmemesi gereken sahaları ihaleye çıkarması nedeniyle çok sayıda itilafa yol açtığı belirlendi. Raporda, "Genel Müdürlüğün 2023 yılında 830.03.04.80.01 Herhangi Bir Hizmet Tertibi ile İlişkilendirilemeyen İlama Bağlı Borçlar bütçe tertibinde 156.051.484,39 TL tutarında harcama yapıldığı,
-İhale edilmemesi gereken sahaların ihaleye konu edilmesi ve sonrasında yapılan ruhsat iptalleri kaynaklı davalar nedeniyle ilgililere yüksek miktarlı ödemeler yapılmaya devam edildiği,
-Kurum Devlet hakkı ödemelerine dair duyurularına da çok fazla sayıda davalar açıldığı, tespit edilmiştir." denildi.
(Mİ)