Haberin İngilizcesi için tıklayın
Manken Merve Büyüksaraç hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Başbakan olduğu dönemde sosyal medya paylaşımıyla hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada karar açıklandı.
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi, Büyüksaraç’a “Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçundan 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verdi. Ceza ertelendi
Gerekçe olarak üzerine atılı suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen neticenin ağırlığı, sanığın kastı ve kastının yoğunluğunu gösterdi.
BİA Ocak-Şubat-Mart 2016 Medya Gözlem Raporu'na göre sadece Erdoğan’la ilgili olarak 53’ü gazeteci 86 kişinin TCK 125 (hakaret) ve 299. Maddelerden (cumhurbaşkanına hakaret) suçlamalarıyla işlem gördü.
Erdoğan’ın avukatı: Kişilik haklarına saldırı
Büyüksaraç'ın avukatı Ali Deniz Ceylan, "Şikayetçinin devlet yöneticisi olduğu için eleştiri sınırları sert bir şekilde yorumlanmamalıdır. Müvekkilimin paylaştığı ifadelerinin siyasi olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle müvekkilimizin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hatice Özay da suça konu paylaşımların eleştiri sınırlarında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
"Müvekkilimin kişilik haklarına saldırı olmuştur. Sanığın cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
Büyüksaraç savunmasında "Suçlandığım ustanın şiiri, sosyal medyada 960 bin kez paylaşılmış. Bende bu nedenle alıntılar yaparak paylaştım. İddianamede belirtilen resimler ve şiirlerin yanındaki yorumlar bana ait değildir" dedi.
Hakimin “Pişman mısınız?” sorusunu "Yaptığım paylaşımların hakaret olarak algılandığı için pişmanım" diye yanıtladı.
İddianameden
İddianamede, “İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne 13 Ağustos 2014 tarihinde saat 13.09'da Meltem Öztürk isimli e-mail adresinden yapılan e-posta ihbarında, Instagram isimli fotoğraf paylaşım sitesinde “mervebüyüksaraç" isimli kullanıcının, dönemin Başbakanı Erdoğan aleyhinde “Ustanın şiiri" adlı şiiri paylaştığı anlaşıldığından soruşturma başlatıldığı” belirtildi.
Erdoğan'ın da avukatı aracılığıyla 25 Kasım 2014 tarihinde dilekçeyle savcılığa başvurarak şikayetçi olduğu ifade edildi.
İddianamede, şüphelinin paylaşmış olduğu yazıların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği vurgulandı. Büyüksaraç'ın paylaşımlarıyla Erdoğan'ı alenen aşağıladığı, küçülttüğü, eleştiri sınırlarını aştığı öne sürüldü.
Büyüksaraç, savcılık ifadesinde, Instagram hesabından paylaşmış olduğu yazıları tam olarak hatırlamadığını, “Ustanın şiiri" isimli şiirin uyarlamasını kendisinin yapmadığını, kendisine komik geldiği için paylaştığını, hakaret kastı olmadığını söyledi.
"Demek ki benden bile korkuyorlar"
Büyüksaraç, iddianamenin hazırlandığı Şubat 2015'te Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, "Şu anda elimize resmi bir tebligat geçmedi. Ben de herkes gibi bu haberi gazetelerden öğrendim. e-devlet'ten sorgulayınca de açılmış böyle bir dava gözükmüyor. Ama henüz açılmaması, açılmayacağı anlamına gelmiyor. Devletin kamu görevlisine hakaretten dava açmasını bekliyoruz" demişti.
"Instagram'a, ilk defa 2012 yılında ünlü bir tiyatrocu tarafından paylaşılmış "Ustanın Şiiri" adlı, İstiklal Marşı'ndan uyarlanmış mizahi bir şiir koydum. Sosyal medyadan bulduğum şiir hakaret içermiyor, ayrıca tek paylaşan da ben değilim, Google'a yazınca da 960 bin kere paylaşıldığını görüyorsunuz."
"Güya IP adresi ve mail adresi tam olarak bilinmeyen Almanya'dan bir vatandaş şikâyette bulunmuş, emniyet de hemen ciddiye almış. Durum bize pek de inandırıcı gelmedi."
"14 Ocak'ta polisler 'Hakkınızda şikâyet var' diye kapıma geldi. Ben de savcı karşısına çıkıp ifade verdim. Paylaşımlarımda herhangi bir hakaret olmadığını anlattım. Paylaştığım şiirin altında da sadece gülücük koymuştum."
"Korkmuyorum. Ben bir şey çalmadım, adam öldürmedim, yolsuzluk yapmadım. O yüzden hâkim karşısına çıkınca korkacağım bir durum yok. Ama 'Demek ki benden bile korkuyorlar' diyorum. Bu kadar insana dava açmak Türkiye tarihinde yok. Hangi lider kendi vatandaşını bu kadar yargılamış."
"Türkiye'de kadın cinayetleri, tecavüzler varken polisin işi gücü bırakıp gündemde olan ünlülerin Instagram hesaplarıyla uğraşması bence büyük vakit kaybı. Keşke böyle olmasa." (BK)