Theresa Kachindamoto, Malavi’de Dedza bölgesinin en yüksek rütbeli kabile şefi. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesine karşı çalışmalarıyla, bu seneki Uluslararası Hrant Dink Ödülü’ne layık görüldü.
Onu “Malavili kadın lider 850 çocuk evliliğini feshetti” haberlerinden hatırlayabilirsiniz. Erken yaşta zorla evlendirmeler Türkiye’de de önemli bir sorun olduğundan son zamanlarda hakkında birçok haber çıktı.
Ben Kachindamoto’yla ve çalışmalarıyla ilk kez Mayıs ayında bir AlJazeera haberinde, ardından Temmuz ayında ise BBC’de karşılaşmıştım. Haberlerde “sırtlan” diye adlandırılan erkeklerin, “kusasa fumbi” kamplarında evlilik öncesinde kız çocuklarına erkekleri nasıl tatmin edeceğini öğrettiği anlatılıyordu. Bu haberlerden çok etkilenmiştim. Tüm bunlara karşı mücadele veren, kendi yetki alanında çocuk evliliklerini yasaklayan ve var olan erken evlilikleri de fesheden bu kadını hiç unutmamıştım.
Kachindamoto’yla Hrant Dink Vakfı’nda buluştuğumuzda, sırtlan ve kusasa fumbi geleneğinin haberlerde yazılan kadar korkunç olsa da şimdiye kadar okuduğumdan biraz daha farklı olduğunu öğrendim.
Öncelikle sırtlanlar ve kusasa fumbi farklı kabilelere ait geleneklermiş. Dedza bölgesindeki sırtlan geleneğine göre, bir çiftin çocuğu olmadığında kadının gebe kalması için bir sırtlanla anlaşılıyor. Sırtlanla yapılan anlaşma bazen aileler tarafından yapılıyor ve kocadan saklanıyor. Bazen de kocanın haberi oluyor ancak aileden saklanıyor. Kocasıyla birlikteliğinden gebe kalamayan kadın, sırtlanla cinsel ilişki yaşıyor.
Kachindamoto şef olduğunda ilk icraatlarından biri sırtlan geleneğini yasaklamak olmuş.
Kusasa fumbi geleneği ise Kachindamoto’nun şefi olduğu bölgede varolmayan bir gelenek. Kız çocukları evlendirilmeden önce bir odaya giriyor ve gözleri bağlanıyor. İlk cinsel ilişkisini kim olduğunu bilmediği bir erkekle yaşıyor…
Henüz erken yaşta evlilikleri yasaklayan yasa Malavi parlamentosunda kabul edilmemiş. Bu nedenle kusasa fumbi geleneği hala sürüyor.
Ama kabile şeflerinin belirledikleri kurallar yasa niteliğinde. Dolayısıyla Dedza bölgesindeki sırtlan geleneği artık yasak. Kachindamoto, Malavi’de önemli bir sorun olan HIV’in, sırtlanlar aracılığıyla tüm hanelere nasıl yayıldığını ve buna izin vermesinin mümkün olmadığını anlatıyor.
Kachindamoto, henüz tüm ülke için bağlayıcı bir yasaları olmasa da, diğer şeflerle bu konuyu konuştuklarını ve özellikle kadın şeflerin olduğu bölgelerde hem erken evliliklerin hem de kız çocuklarının kusasa fumbi’ye zorlanmasının azalmaya başladığını anlatıyor.
Özgür ve güçlü kadınlar
Kachindamoto, şeflerin çıktığı bir aileden geliyor. Zomba bölgesinde bir üniversitede 28 yıl boyunca sekreterlik yapmış. Oradaki işine devam ederken bir gün telefonu çalmış ve Dedza’daki kabile şefleri, bölge şefi olarak onu seçtiklerini söylemişler.
Okuduklarım ve dinlediklerimden anladığım, onun şef olmasıyla Dedza’daki tüm kadınların hayatı olumlu yönde değişmiş, tabii kadınların hayatı olumlu yönde değişince Dedza’nın sosyal yaşamı da olumlu yönde değişmiş.
Kachindamoto, evliliğini feshettiği kız çocuklarından birinin şimdi 21 yaşında bir hemşire olduğunu, motosikletiyle özgürce gezindiğini anlatırken gözlerinin içi gülüyor.
Tabii bu noktaya gelmek kolay olmamış. Kachindamoto şef olur olmaz “Ben buna müsaade edemem. Kız çocukları evlendirilemez, önce okumaları lazım. Sırtlanlar evden eve HIV yayamaz. Hepsini yasaklıyorum” demiş. “Buraya gelip keyfine göre geleneklerimizi yasaklayamazsın” diye tepkilerle ve ölüm tehditleriyle karşılaşmış. Ama o yılmamış. Tüm otoritesini kullanmış. Onun yasaklarına rağmen erken evliliklere izin veren kabile şeflerini görevden almış, evlilikleri feshedip kız çocuklarını okula yollamış. Ve sonunda onu ölümle tehdit edenler, tek tek ziyaretine gelip ondan özür dilemeye ve bu politikaları desteklemeye başlamış.
Evlilik feshediliyor, çocuklar okula gönderiliyor
Kachindamoto’ya öncelikle Malavi’deki erken yaşta evliliklerin tam olarak nasıl olduğunu soruyorum. Yani yaşlı bir adamla bir kız çocuğunun evliliği mi, yoksa bir kız bir oğlan çocuğunun evliliğinden mi bahsediyoruz?
Kachindamoto, “Bir kız çocuğuyla yaşlı bir adam evlendirildiğinde, bu benim değil, polisin işi. Kabile şefi bunu polise bildirir ve adam da hapse gider” diyor. Malavi’de kız çocukları, genç erkeklerle evlendiriliyormuş. Bir evlilik feshedildiğinde, önce kız çocuğu bebeğiyle birlikte ailesinin yanına yerleşiyor ve altı ay boyunca doğurduğu bebeğin temel ihtiyaçlarıyla ilgileniyor. Bu altı ay tamamlandıktan sonra da okula gönderiliyor.
“Çünkü o kız çocuğu, bir gün doktor, avukat ya da devlet başkanı olabilir.”
Erkek şiddetine karşı kabile kuralları
Kadına şiddetin yaygın olup olmadığını soruyorum. Kachindamoto, bununla ilgili de kurallar koyduğunu söylüyor.
Dedza’da “topluluk kuralları” ve “gizli anneler ve gizli babalar ağı” bu yasakların uygulanmasında önemli bir rol oynuyor. Bir erkek karısına şiddet uyguladığında, komşuları bunu kabile şefine haber veriyor. Kabile şefi önce eve giderek, şiddet uygulayan erkeğe bunun yanlış olduğunu anlatıyor.
Eğer şiddet ikinci kez tekrarlanırsa, kabile şefi polisi arıyor. Kachindamoto “Bir erkek, benim bölgemde bir kadına şiddet uygularsa, onu bölgemden atarım. Sonuçta o, benim vatandaşıma zarar veriyor” diyor.
Evliliklerin yarısı 18 yaşından önce
Malavi, erken yaşta evliliklerin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Kız çocuklarının yüzde 46’sı 18 yaşına gelmeden evlendiriliyor.
Kachindamoto ise 22 yaşında evlenmiş. Bunun babasının sayesinde olduğunu anlatıyor. Zaten sohbetimiz boyunca, yıllar önce kaybettiği babasını sık sık anıyoruz. Bu kadar şeyi nasıl başardığını sorduğumda, babasının onun okuması, iyi bir eğitim alması gerektiği konusunda nasıl teşvik ettiğini anlatıyor.
Kachindamoto’ya, “Erken yaşta evlilikleri yasaklama kararınızda etkili olan bir olay var mı? Bildiğim kadarıyla beş oğlunuz var ama hiç kızınız yok” diyorum.
“Yasağa tepki gösterenler de, ‘Senin beş oğlun olduğu için kız çocuklarının evlendirilmesini rahatça yasaklıyorsun’ demişti” diyor gülerek. Çocuklarının hepsinin çok iyi eğitim gördüğünü, bunun diğer aileler için de örnek olması gerektiğini ifade ediyor.
“Kararlı olun”
Kachindamoto, şu ana kadar tanıştığım tüm Afrikalı kadın liderler gibi, çok güçlü ve etkileyici bir kadın.
Erken yaşta evliliklerin Türkiye’de önemli bir sorun olduğunu biliyor. Kachindamoto’ya bu zor mücadelede olan kadınlara bir mesaj yollamak ister mi diye soruyorum:
“Mücadele ederken sakın geri dönüp arkanıza bakmayın, yoksa düşersiniz. Ne olursa olsun, ileriye bakın ve böylece her şey daha iyi olacaktır.
“Erken yaşta evliliklere son vermek konusunda kararlı olun çünkü bu insani bir şey değil. Kız çocukları eğitimlerini tamamlamalı ve evlenip evlenmeyeceklerine kendileri karar vermeli.” (ÇT)