Özlem Sarıyıldız’ın "Dünyayı Doğrultmak İçin" (To Correct The World) adlı belgeselinde öyküsünü anlattığı Suriyeli kadınlardan biri de Maisa Alhafez. bianet'te dün Sarıyıldız ile belgeseli yapmaya nasıl karar verdiğini ve amacını konuşmuştuk. Belgeselde hikayelerini anlatılan diğer Suriyeli sanatçılar Falak Al Ghazzi ve Sawsan Witty.
Maisa Alhafez savaş nedeniyle Suriye’den Türkiye’ye gelen bir müzisyen. Türkiye’de yeni bir hayata başlayabilmek için müziğe tutundu bir nevi.
Maisa Alhafez ile Türkiye’ye gelişini ve burada oluşturduğu müzik korosuna dair konuştuk.
Suriye’den Türkiye’ye geldiğinde ne hissettin? Burada yaşayabileceğini düşündün mü?
Türkiye ziyaret için daima güzel bir ülkeydi. Savaştan önce bir turist olarak gelmiştim. Son gelişimde Türkiye’ye farklı bir gözle baktım. Çok farklı hissettim. Hislerim karmaşıktı. Kendimi güvende aynı zamanda gelecek için kaygılı hissettim.
Ne tür zorluklarla karşılaştın?
Öncelikle dil en büyük zorluktu. Ayrıca, Suriye’deki ailem hakkında düşünmek beni altüst ediyordu. Daima onlar hakkında düşünüyordum ve onları özlüyordum. Zihnim iki taraflıydı. Bir taraf ailemi; diğer taraf nasıl hayatta kalacağını ve Türkiye’de yeni bir yaşama nasıl başlayacağını düşünüyordu.
Müzik korosu fikri nasıl ortaya çıktı?
Ben bir müzisyenim. Müziğin, gücüm ve anahtarım olduğunu hissettim. O yüzden, entegrasyonu amaçlayan ve insanları birbirine bağlayan bir proje yapmak istedim. Koro bu amaç için en iyi fikirdi. Mülteciler dâhil farklı ülkelerden üyeler ile Türkçe, Arapça, Kürtçe, Ermenice, Farsça, Rusça gibi farklı dillerde şarkılar söylemek... Bu koro ile insanlara ilham verebileceğimi ve değiştirebileceğimi hissettim.
“Medya, felaketlere odaklanıyor”
Şimdi neler yapıyorsun?
Hollanda’da nişanlıma katıldım. Tekrar, yeni bir hayat kuruyorum, umuyorum ki son kez. Bu benim için bir geçiş dönemi. Bir bebek bekliyorum ve bir aile kuruyorum. Öğreniyorum ve bu, şu an için ihtiyacım olan şey. Ayrıca Hollanda’da yeni bir mozaik korosu kurmaya çalışıyorum.
Suriyeli sanatçılar Türkiye medyasında pek görünür değil. Bu belgesel gibi çalışmaların bir şeyleri değiştireceğini düşünüyor musun?
Maalesef medya daima mülteciler hakkında yanlış bir görüntü çiziyor ve felaketlere odaklanıyor. Tabii ki her toplumda iyi ve kötü insanlar var ama güzel bir kültürümüz olduğunu ve olumlu hisler sunmak isteyen, güzel bir proje yapmak isteyen insanlara ilham verdiğimizi göz ardı etmek adil değil. Medyanın bunlar yerine başarı hikâyelerine, olumlu insanlara daha fazla odaklanması gerektiğine inanıyorum.
Son soru, sen bir sanatçısın. Sanatın dünyayı doğrultacağına inanıyor musun?
Tabii ki. Eşit insanlar ve barışı yaratmak için bu en iyi yoldur. Siyaset, silahlar ve savaşlar yıkıcıdır. Ve sanat iyileştirir.
Eklemek istediğin bir şey var mı?
Bu röportaj ile bana ulaştığı için bianet’e ve sana teşekkür etmek isterim. Medyanın amacımızı aydınlattığını ve mesajımızı iletmemizde bize yardımcı olduğunu görmek beni mutlu ediyor. (EA/HK)
EVİN ARSLAN'IN YAZI DİZİSİ: DÜNYAYI DOĞRULTAN KADINLAR
Yaşamı Sanatla İnşa Eden Suriyeli Kadınların Hikâyesi - 6 Mart 2019
Falak Al Ghazzi: "İnsanların Kalbinde Bir İz Bırakmaya Çalışıyorum" - 7 Mart 2019
Maisa Alhafez: "Savaş Yıkıcıdır, Sanat ise İyileştirir" - 8 Mart 2019