Fotoğraf: AA
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), depremlerin ardından hapishanelerdeki mahpusların yaşadıkları iletişim sorununun bir an önce çözülmesini talep etti.
CİSST, şu an mevcut uygulamaya ve mahpusların genel koşullarına dair haber alamadıkları 6 ilde, 11'i açık 22'si kapalı toplam 33 adet ceza infaz kurumu bulunduğunu hatırlattı.
CİSST, kurumların açıklamaları, meclis tutanakları ve internet taramalarıyla ulaşılan hapishane kapasiteleri temel alındığında şehirlerdeki cezaevlerinde yaklaşık olarak mahpus sayısını şöyle tahmin ediyor:
"Kahramanmaraş bölgesinde, açık ceza infaz kurumları hariç olmak üzere, yaklaşık 3.830 mahpus, Gaziantep'te; İslahiye, Şehitkamil ve Gaziantep Açık Ceza İnfaz Kurumları hariç olmak üzere, yaklaşık 7.600 mahpus, Osmaniye'de; Osmaniye ve Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumları hariç olmak üzere, yaklaşık 1.240 mahpus, Hatay'da yaklaşık 3.500 mahpus, Adıyaman'da, açık ceza infaz kurumu hariç olmak üzere, yaklaşık 60 mahpus ve Malatya'da, Akçadağ Açık Ceza İnfaz Kurumu hariç olmak üzere, yaklaşık 1.370 mahpusun depremden etkilendiği tahmin edilmektedir. Toplamda ise açık ceza infaz kurumları hariç, yaklaşık 17.600 mahpusun deprem bölgesindeki 6 ilde bulunduğunu ve depremden direkt olarak etkilendiğini, bir mahpusun 4 kişilik bir aileden geldiğini varsayarak yaklaşık 70.000 mahpus yakınının da depremden direkt veya dolaylı olarak etkilenmiş olabileceğini tahmin ediyoruz.
CİSST'in açıklaması özetle şöyle:
"Mahpus yakınları mahpuslardan haber alamıyor"
"Mahpusların bölgede yaşayan birinci ve ikinci dereceden akrabalarının olabileceği, yakınlarının da depremden direkt veya dolaylı olarak etkilenmiş olabileceği tahmin edilmektedir.
"CİSST'e doğrudan ulaşan mahpus ve mahpus yakınlarından gelen aktarımlar ve basından edindiğimiz bilgilere göre bölgedeki 6 ilde bulunan hapishanelerdeki mahpusların bir kısmının başka illere sevk edildiği, bir kısmının ise hâlâ deprem bölgesindeki hapishanelerde tutulduğu aktarılmıştır.
"Öte yandan Türkiye'nin diğer illerindeki ceza infaz kurumlarında tutulan mahpusların da deprem bölgelerinde birinci ve ikinci dereceden akrabalarının ve yakınlarının olabileceği ya da yakını deprem bölgesindeki hapishanelerde olup da kendisi diğer illerde yaşayan mahpus yakınlarının da mahpuslardan haber alamadığı göz önünde bulundurulmalıdır.
"Halihazırda hapishanelerde dış dünyayla iletişimin kısıtlı olduğu göz önünde bulundurarak, yaşanan bu insani kriz süresince, doğrudan ve dolaylı olarak depremden etkilenen bütün mahpuslar için sürecin fiziksel ve psikososyal açıdan sağaltıcı biçimde ve temel insan hakları gözetilerek yürütülebilmesi adına Adalet Bakanlığı'ndan;
"Ek telefon hakkı verilmeli"
- Bu süreçte bilgi akışının aksamaması adına hapishanelerde mahpus yakınlarının ve mahpusların bilgi alabilecekleri afet iletişim masalarının oluşturulmasını,
- Hükümlü ve tutuklu ayrımı gözetmeksizin mahpuslara ek telefon hakkı verilmesini,
- Telefon hakkından yararlanacak mahpuslar için mevzuatta yer alan dakika sınırının ve sabit gün uygulamasının esnetilmesini,
- Yakınları depremden doğrudan etkilenen ve bu yüzden mahpuslara ekonomik destek sunamayan aileler ve mahpuslar arasındaki iletişimin kopmaması için; mahpuslara ücretsiz telefon kartının sağlanmasına,
- İhtiyaç durumunda hapishanelerde kayıtlı bulunan telefon numaraları dışındaki numaraların da aranabilmesine belge talep edilmeksizin izin verilmesini,
- Mahpusların depremden etkilenen yakınlarından gelen telefonları yanıtlama olanaklarının sağlanmasını,
- Suriye uyruklu mahpusların, depremden etkilenen yakınlarından bilgi alabilmesinin sağlanmasını,
- Suç tipi ve infaz koşullarının ayrımı gözetilmeksizin, bütün mahpusların görüntülü görüşme hakkından yararlandırılmasını,
- Hükümlülerin de tutuklulara tanınan haklardan yararlanarak yapılacak avukat ziyaretlerinde, vekaletname ve yetki belgesi zorunluluğunun aranmamasını,
- Hükümlülere her gün ve her saatte, vekaletname aranmaksızın ve üç ile sınırlandırılmaksızın, avukat görüş hakkının verilmesini talep ediyoruz."
(AÖ)