“Size yolladığımız ve hak gasplarını anlattığımız mektuplarımız son aylarda keyfi şekilde engelleniyor. Yaşadığımız hukuksuzluğu anlatmamız istenmiyor. Bu mektubu yazdım ama elinize ulaşıp ulaşmayacağını bilmiyorum.”
Yine bir hapishane mektubu, “Size ulaşır mı bilmem…” diye başlıyor.
Mektubun tarihi 31 Ekim 2017. Yani bundan bir yıl önce yazılmış. İmza, Van Hapishanesinden, Rabbena Hanedar’a ait.
Hanedar, bu mektubunda, Eylül ayında bianet’e yazdıkları başka bir mektubun “sakıncalı” bulunarak kendilerine iade edildiğini anlatıyor.
bianet’e yazmak “sakıncalı” bulunuyor
TIKLAYIN - Van Hapishanesinde “Sosyalist Edebi Tarz” Yasağı
Daha önce de tutuklu Mesut Kaymaz’ın bianet’e Eylül ayında gönderdiği mektupla ilgili “bazı kısımlarının çıkarılarak gönderilmesi” kararı alınmıştı. Ancak mektup sansürlü haliyle bile elimize ulaşmadı.
Mahpuslardan Talat Şanlı’nın bianet’e göndermek istediği başka bir mektupta da, hapishane idaresinin “mektup yasaklama” kararı da bulunuyordu. İdare Şanlı’nın mektubuyla ilgili “sakıncalı” kararı alarak gönderilmemesine karar vermişti.
Sansürü anlattılar, sansürlendiler
Rabbena Hanedar da bugün elimize ulaşan mektubunda, Eylül 2017’de bianet’e gönderdikleri mektubun 15 gün boyunca mektup okuma kurulunda bekletildiğini, ardından hapishane idaresinin mektubu göndermeme kararı aldığını yazdı.
İdarenin kararına göre, mektubun “sakıncalı” bulunan kısımları şöyle:
“Daha önce de pek çok defa mektuplar yazdık ve burada yaşadığımız hukuksuzlukları, keyfilikleri anlattık. Son iki aydır ise mektuplarımıza hapishane idaresince el konuluyor. Tecrit ve baskı uygulanıyor. İzleyebileceğimiz televizyon kanallarının sayısı 20’den 15’e düşürüldü.”
Yani, hapishane idaresi, mektuplara uygulanan sansürün anlatıldığı satırları sakıncalı bularak gönderilmesini yasaklamıştı.
Hanedar, mektubun “sakıncalı” bulunan kısımlarında “tehdit veya suç unsuru olmadığını” belirterek, “Takdiri size bırakıyorum…” diye yazdı.
Çevre ve Doğa dergisi de “sakıncalı”, A4 kağıt da
Rabbena Hanedar’ın Temmuz 2017’de gazeteci Ahmet Hakan’a yazdığı mektuba da el konulmuş, gönderilmemişti. Hanedar, bu karara yaptığı itirazın Van İnfaz Hakimliğince reddedildiğini yazdı.
Hapishane idaresinin “sakıncalı” bularak mahpuslara vermediği yayınlar arasındaysa Çevre ve Doğa dergisi ile Özgürlükçü Demokrasi gazetesi var.
Mahpuslara gönderilen renkli A4 kağıtlara da “yasak” diye el konuldu. (AS)