Sivil toplum örgütleri*, “hapishanelerde kargolara ve yayınlara getirilen yasağın kabul edilemez olduğunu” açıkladı.
Hapishanelerdeki hak ihlalleriyle ilgili çalışan 15 örgütün imzasıyla yayınlanan açıklamada, “hapishanelerde mahpuslara gönderilen kargoların iade edilmesi ve süreli yayınların posta yoluyla kabulünün yasaklanmasının kanuni dayanağının olmadığı” ifade edildi.
Bakanlıktan kargo yasağı
Yaklaşık 3 aydır, aynı il içerisinden hapishanelere gönderilen kargolar iade ediliyor. Yani İstanbul sınırları içerisinden İstanbul’daki bir hapishaneye veya Diyarbakır’dan Diyarbakır sınırları içerisindeki bir hapishaneye kargo gönderilemiyor. Hapishane idareleri bu kargoları ‘aynı il sınırları içerisinden yollandığı’ gerekçesiyle kabul etmiyor ve iade ediyor.
Adalet Bakanlığı, bu sınırlamaya ilişkin 25 Eylül 2014 tarihinde yapılan bilgi edinme başvurusunda verdiği 24 Ekim 2014 tarihli cevapta, bu sınırlamayı şöyle savundu:
“İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına yaptırılan inceleme neticesinde; çeşitli zamanlarda ceza infaz kurumuna kargo yolu ile gönderilen kolilerin içerisinde kuruma sokulması yasak olan (uyuşturucu, cep telefonu, delici ve kesici aletler) eşyaların, kuruma sokulmaya çalışıldığının tespit edildiği ve gönderen kişi isimlerinin sahte olduğu, hükümlü ve tutuklulara dışarıdan hediye gönderilmesi ile ilgili Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün Dışarıdan Gönderilen Hediyeleri Kabul Etme Hakkı kenar başlıklı 92’nci maddesinin ikinci fıkrasında ‘Kişi, kurum veya gönderilen hediyelerin dağıtımında Cumhuriyet Başsavcılığı’nın izni aranır.’ ifadesine yer verildiği ve belirtilen dernekten bir görevlinin gelmesi halinde ve gönderilen hediyelerin Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmelik’e uygun olması halinde kuruma kabulünün gerçekleştirileceği bildirilmiş; Kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından hükümlülere dağıtılmak üzere dışarıdan toplu olarak getirilen veya gönderilen hediyelerin dağıtımında Cumhuriyet Başsavcılığının iznine göre işlem yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.”
“Hediye değil ihtiyaç”
Açıklamada, bu savunmanın neden geçerli olmadığı şöyle açıklandı:
* Bakanlığın kargoların iadesine gerekçe olarak öne sürdüğü 92. Madde, kargoların iade edilebileceği yönünde bir hüküm içermiyor.
* Her ne kadar tartışmaya açık olsa da mahpusların tutuldukları koğuş veya “oda”larda yanlarında bulundurabilecekleri eşyalar “Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmelik” ile belirlenmiştir. Mahpusların, bu yönetmeliğe aykırı olmadığı sürece kendilerine gönderilen her kargoyu alabilmesi yasal olarak haklarıdır. Çeşitli ve yasal olmayan, haksız yorumlarla bu hakları ellerinden alınamaz.
Kanunda böyle yasak yok
Cezaevlerindeki ikinci yaptırım ise süreli yayınların alımına getirilen sınırlama oldu.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün 10 Kasım 2014 tarihli 172740 sayı numaralı emri gerekçe gösterilerek birçok hapishanede posta yoluyla gönderilen veya ziyaretçiler tarafından getirilen “süreli yayınlar” yani asıl olarak dergiler mahpuslara verilmiyor.
Hapishane idareleri mahpusların, bu yayınları paralarını kendilerinin ödemesi ve görevli infaz koruma memurları tarafından bayiden alınması koşuluyla temin edebileceğini belirtti.
STÖ’lerin açıklamasına göre ise “Türkiye’de hapishaneler konusundaki temel kanun olan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da, süreli yayınlara ilişkin böyle bir sınırlama bulunmuyor.”
Mahpusların itirazı ise şöyle:
“Yerel, mesleki, sanatsal, politik, bilimsel vb… birçok dergiyi, yakınlarımız bizi abone yaptığı ya da kendisine aldığı dergiyi bize de gönderdiği için takip edebiliyoruz. Ve bunların çoğu zaten bayilerde bulunmuyor. Kaldı ki, bulunsa bile, bunları bayiden aldırmak hapishanedeki tutsak için ekonomik bir külfet olacaktır.”
* Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Dışarıda Deli Dalgalar İnisiyatifi, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD), GÖRÜLMÜŞTÜR, Hapishaneler Çalışma Grubu, Hapiste Sağlık Girişimi, İnsan Hakları Derneği (İHD), Mahsus Mahal Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi (RUSİHAK), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD), Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri (TUHADFED)