Fotoğraf: Pixabay
Haberin İngilizcesini okumak için tıklayın
Mültecilerle ilgili tartışmalar gündemin ilk sırasında. Peki, hapsedilen mülteciler ne durumda?
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nde (CİSST) “Hapiste Yabancı” başlığında çalışma yürüten Aylin Çelikçi ile tutuklanan veya mahkum edilen mültecilerin durumunu konuştuk.
Aylin Çelikçi, hapishanede kaç mülteci olduğu, maddi ve manevi açıdan yaşamlarını nasıl idame ettirdikleri, ayrımcılık, memleketleri ile bağlantıları, hukuki destek konularındaki sorularımızı yanıtladı.
Bilgi edinme başvurularına yanıt yok
Son dönemde vatandaşlığı bulunmayan mahpusların sayısında bir artış var mı, elinizdeki son rakamlar nedir? En çok hangi suçlamayla hapiste bulunuyorlar?
Son dönem verisi paylaşılmıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), en son 2021'de veri paylaştı, orada da 31 Aralık 2020 itibariyle olan rakamlar vardı.
Son dönem istatistiğine dair soru önergesi verildi, yanıtını bekliyoruz. Bilgi edinme başvurularımız ise cevaplanmıyor.
Son paylaşılan verilere göre, 31 Aralık 2020 itibariyle hapishanede 10 bin 209 yabancı uyruklu mahpus bulunuyor. Bu rakam hapishane nüfusunun yüzde 3,8'ine tekabül ediyor.
2019 yılında ise toplam 10 bin 2 yabancı uyruklu mahpus bulunuyordu. 2019-2020 arasında çok fazla artış olmadığı görülüyor.
2021 istatistiğini ve 2022'yi bilemediğimiz için son dönemde bir artış var mı bilemiyoruz…
"Uyuşturucu madde ticareti" ilk sıralarda
TÜİK’in son verilerine göre, suç türleri de şöyle;
2020 yılında erkekler en çok şu suçlamalarla hapsedildi:
- Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti
- Diğer suçlar (belirtilmemiş)
- Hırsızlık
- Yağma
- Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
- Öldürme
Kadınlarda da sıralama şöyle:
- Hırsızlık
- Uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti
- Diğer suçlar (belirtilmemiş)
- Sahtecilik.
Ülkelerine dair veri yok |
CİSST 2020 raporundan: TÜİK’in açıkladığı bir diğer veri, 2020 yılında hapishaneye giren ve hapishaneden çıkan yabancı uyruklu kişilerin sayıları oldu. Buna göre 2020 yılında 2 bin 791’i erkek, 257’si kadın olmak üzere toplam 3 bin 48 kişi hapishaneye girdi; 2 bin 332’si erkek, 219’u kadın olmak üzere toplam 2 bin 551 yabancı uyruklu kişi tahliye oldu. Resmi makamlarca 2020 yılı için paylaşılan yabancı uyruklu mahpusların uyruk dağılımına dair, 2021 yılı için ise herhangi bir istatistik bulunmuyor. |
Sosyolog Mustafa Eren’in bianet’te yayınlanan “Söyledikleri ve Söylemedikleriyle TÜİK CİK İstatistikleri” başlıklı yazı dizisindeki “Yabancı hükümlü sayısı 10 yılda 10 kattan fazla arttı” başlıklı yazısına göre de, son 10 yıl içinde genel mahpus sayısında yüzde 108’lik bir artış yaşanırken yabancı mahpus sayısında bunun iki katından fazla (yüzde 354,7) bir artış oldu. Bu artışla beraber yabancı uyruklu mahpusların oranı genel mahpus kitlesi içerisinde 1,8’lerden 3,8’lere çıktı. “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” yabancı hükümlülerin hapsedilme nedenlerinin başında geliyor.
“Bu hapishane yabancılara uygun değil”
“Hapisteki yabancılar” ayrımcılığa uğruyor mu? Ayrımcılık en çok hangi kesimlerde, ne şekilde ortaya çıkıyor?
Ayrımcılık genelde dilekçe haklarını kullandıklarında, haklarını savunmak istediklerinde karşılarına çıkıyor, “Burası Türkiye, burada böyle” denilebiliyor. Sözel şiddete de yabancı olmalarından ötürü uğrayabiliyorlar.
Hapishane içinde iş bulma konusunda ayrımcılığa uğrayabiliyorlar, iş bulamıyorlar. Veya kısıtlı alanlarda iş bulabiliyorlar. Örneğin yıllar evvel bize ulaşan bir kadın mahpus vardı, Afrikalı olduğu için sadece çöp toplamada çalışmasına izin veriliyordu.
Son dönemde “Bu hapishane yabancılara uygun değil” denilerek mahpusların bazı haklardan yararlanmalarının engellendiğine dair aktarımlar aldık. İş bulamadıklarında, görüntülü görüşme hakkını sorduklarında, başka dilde mektup göndermek istediklerinde bu cevabı alabiliyorlar.
Ayrımcılık çok boyutlu işliyor, bazı prosedürler dolaylı olarak ayrımcılığa sebep oluyor. Örneğin aileleriyle telefon görüşü yapabilmeleri için, hapishane idaresi telefon numaralarının konsolosluklar tarafından onaylatılmasını istiyor, halbuki yönetmeliğe göre bu sadece şüpheli görülen telefon numaraları için uygulanan bir süreç. (Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik, Madde 74- r bendi)
Hapishaneler genelde çoğu mahpustan bunu istiyor ancak konsolosluk çalışmıyorsa, konsolosluğa ulaşılamıyorsa veya mahpus konsolosluğa güvenlik gerekçesiyle ulaşmak istemiyorsa ailesiyle telefon görüşü gerçekleştiremiyor.
“Destek olmazsa temiz suya bile ulaşamıyorlar”
Hapishanedeki maddi koşulları ne? Nasıl geçiniyorlar, bu konuda mağdur oluyorlar mı?
Ailelerinden maddi destek alan veya kurumda çalışabilen çok az yabancı mahpus var. Çoğu yabancı mahpus ailesinden destek alamıyor. Çoğunun ailesiyle iletişimi bile yok. Tek gelir kaynakları hapishanedeki işte çalışmak oluyor, o da bulabilirlerse...
Onun da ücretleri çok düşük maalesef. 2022 yılında İşyurtlarında çalışan mahpusların günlük ücretler şöyle: Usta 37- Kalfa 33- Çırak 30- Stajyer 20 TL.
Çalışma hakları var ancak çoğu engelle karşılaşıyor çalışmak istediğinde.
Gelire ulaşamamaları; mektup gönderememesine, telefonla ve görüntülü görüş yapamamasına, kıyafete ulaşamamasına, kitaba-dergiye ulaşamamasına, kantinden alışveriş yapamamasına, elektrik faturasını ödeyememesine sebep oluyor.
Özellikle hapishaneye girdikten sonra aileleriyle iletişime geçebilmeleri, prosedürlerden ötürü diğer mahpuslara göre daha uzun sürüyor ve hesaplarında para olmuyor uzun bir süre. İlk etapta gereken temiz su, yiyecek, hijyen malzemeleri, kıyafet, pul vs hiçbirine ulaşamıyorlar, eğer başka mahpuslar destek olmuyorsa.
Bir diğer konu da şu, kütüphaneler çok yetersiz farklı dilde kaynaklar bakımından. Yabancı mahpuslar dışarıdan parayla kitap almak zorunda kalıyor. Gelirleri yoksa kitaba hiç ulaşamıyorlar.
“Para gönderen ailelere soruşturma açıldı”
Şöyle bir sorun da var; aileler genelde parayı gönderebiliyorlarsa eğer Western Union aracılığıyla gönderiyorlar. Western Union'dan parayı dışarıdan ve kimlikle çekmek zorundasınız. Mahpuslar mecburen aracıların para çekmesini kabul ediyor. Bu pek güvenilir bir yöntem değil maalesef.
Bazı hapishaneler ailelerle farklı para birimlerinde IBAN paylaşabiliyor, bu Western Union'a göre daha kolay ve güvenilir ancak burada da şu problem olabiliyor, “terörün finansman” adı altında mahpuslara para gönderen ailelerine soruşturma açıldığını gözlemledik bu yıl içinde.
Geldikleri ülkelerdeki yakınlarına ulaşabiliyorlar mı?
Bu hakları var. Ancak telefon ve görüntülü görüş için yanlarında para olmalı ve numaraların o ülkelerce onaylanması gerekiyor. Bu da bazen yıllar sürüyor.
Yıllarca bırakın açık ve kapalı görüş yapmayı, telefonla bile yakınlarıyla görüşemeyen yabancı mahpusların sayısı oldukça yüksek.
“Sınıra sevk talebi kabul edilmiyor”
Buraya ziyarete gelen aile sayısı çok az. Çünkü başka bir ülkeden sadece bir saatlik görüş için gelmek çok pahalı oluyor. Bu konuda yabancı mahpuslara ayrı bir süre sunulmalı. Onca yolu, hem ülkeye gelişi hem ülke içi yolu ve parayı düşününce sadece bir saat için gelememeleri çok normal.
Yabancı mahpusların sınıra ve havalimanına yakın hapishanelere sevk başvuruları çok oluyor ancak kabul edilmiyor. Sınıra yakın olsalar, ailelerin gelme ihtimalleri biraz daha artabilir.
Aileleriyle daha sık görüşebilmek için başka ülkelere nakil talep ediyorlar ancak bu süreç çok uzun sürüyor, 2-3 yıl gibi bir süre.
Hukuki destek alabiliyorlar mı, dava veya soruşturma aşamasında nelerle karşılaşıyorlar?
Avukat tutamayanlar için baro adli yardım kapsamında avukat atıyor. İsterlerse mahpuslar avukat tutabiliyorlar ancak ekonomik durumlarının kötü olmasından ötürü bu çok yaygın görülmüyor.
Atanan avukatlarla ilgili problem yaşayabiliyorlar, dil bariyeri sebebiyle kendini ifade edemediklerini söyleyen ve haksız yere ceza aldığını, dava esnasında tercümana ulaşamadığını belirten mahpuslar oluyor. Bazı konsolosluklar/elçilikler bu konuda destek verebiliyor ancak çok sınırlı ne yazık ki.
Mahpuslar davanın ne kadar süreceğini bilemedikleri için aylarca tutuklu kalan ve hüküm almadığı için ülkesine nakil talep edemeyen mahpuslar oluyor. Biz dava ve soruşturma aşamalarında yokuz, dosya takip edemiyoruz. Hapishanedeki hak ihlalleriyle ilgili çalışıyoruz daha çok.
Hüküm aldıktan sonra çeşitli hukuki işlemleri gerçekleştirmesi için herkese bir vasi atanıyor, burada yabancı mahpusların bu uygulamadan haberdar olmaması bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Normalde tanıdık kişiler vasi olarak atanır ancak yabancı uyruklu olunca bu mümkün olmayabiliyor. Vasiye ulaşamamak, vasi bilgisine nasıl ulaşacağının bilinmemesi, vasinin cevap vermemesi gibi sorunlarla karşılaşabiliyoruz. (AS)