Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Eda Kaya, gönderdiği mektupta cezaevlerindeki ağır tecrit koşullarını anlatarak kamuoyuna çağrı yaptı.
“Her geçen gün yaşamanın, nefes alabilmenin, dayanabilmenin mümkün olmaktan çıktığı günlerden geçiyoruz” diyen Kaya, cezaevlerindeki tecrit uygulamaların insanı yalnızlaştırdığını söyledi.
“Ömrümü insanca değerlerle tüketmeye çalıştım”
30 yaşında olduğunu belirten Kaya, 2014 Kobanî olayları nedeniyle açılan davalardan aldığı ceza nedeniyle cezaevinde olduğunu aktardı. İlk tutukluluğunu 18 yaşında OHAL döneminde yaşadığını hatırlatan Kaya, “O günlerden bugüne korku, sessizlik içinde geçen bir süreçte sürüklendim. Aynı gerekçelerle tekrar tutuklandım. Sürgünlerle, baskılarla; siyaseten direnmeye devam ediyorum. Ama öyle bir ortamdayız ki yaşamı sürdürmek neredeyse imkânsız” ifadelerini kullandı.
“Kuyu tipi hapishaneler kapatılmalı”
Kaya, mektubunda kuyu tipi hapishanelerin insanı insandan, yaşamı hayattan kopardığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“En ağır işkence, insanın insandan koparılmasıdır. Bu işkenceyle yaşam enerjimiz tükeniyor. İnsan diri diri gömülüyor adeta. Bu hapishaneler derhal kapatılmalıdır. Ölümü göze alan insan başka ne yapabilir?”
Kaya, tecrit koşullarının mahkemelerdeki hukuksuzluklarla birleştiğini belirterek, mahkemeleri “adeta tiyatroya dönüşmüş” olarak nitelendirdi.
“Direnmekten başka çaremiz yok”
Kaya, “İnsan sosyal bir varlık ama kuyu tipi hapishanelerde yalnız bırakılıyor. Güneşten, insandan, yaşamdan soyutlanıyoruz. Bunun adı işkence değil de nedir? Direnişin tek yolu direnmeye devam etmektir” diyerek içerideki siyasi mahpusların tek seçeneğinin direniş olduğunu söyledi.

“Kuyu tipi”ne karşı açlık grevi

Kuyu tipi hapishaneler, Cenevre’de BM önünde protesto ediliyor

İstanbul Barosu: Kuyu tipi hapishaneler insan onuruyla bağdaşmıyor
(EMK)













