Free University of Brussels (VUB) tarafından düzenlenen Dünya Basın Özgürlüğü günü nedeniyle düzenlenen Farklılık Günü’nde, birbirinden farklı çalıştay ve etkinlikler gerçekleşti.
Türkiye'de tutuklanan gazetecilere destek amacıyla gerçekleşen etkinliklerden biri de “Free Deniz” (Deniz’e Özgürlük). Goethe Institut tarafından desteklenen etkinlik, dün aksam Brüksel’de, Bozar kültür merkezinde gerçeklesti.
Etkinlik, Şubat ayında gazetecilik görevini yaparken tutuklanan Alman-Türk asıllı gazeteci Deniz Yücel başta olmak üzere Türkiye’deki mahpus gazetecilerin durumuna dikkat çekmeyi amaçladı.
Lehnartz: Türkiye halkını Deniz ile tanıdım
Yapilan konusmalarda Yücel’in iş arkadaşı Doris Akrab, Sascha Lehnartz ve Mete Öztürk basın özgürlüğünün önemine değindi ve çalısma arkadaşları ile ilgili düşüncelerini anlattı.. Konuşmaların ardından Deniz Yücel'in yazdığı yazı paylaşıldı.
Yücel’i otuz yıldır tanıyan çalışma arkadaşı Sascha Lehnartz, Türkiye’de eleştirel gazeteciliğin artık yapılamadığına değindi. Lehnartz, Yücel’in ailesi dişinda kimse ile görüştürülmediğine dikkat çekerek, “Kendisi hapishanede evlendi ve bu sayede eşini görebiliyor. Tecrit halinde olduğu için kimse ile görüştürülmüyor. Şu an için bulunduğu yerde gökyüzünü bile göremiyor. Pek çok kişi ona mektup yazıyor ve bu mektuplar onun eline ulaşmıyor” dedi. Lehnartz, Yücel’in izole edilen tek gazeteci olduğunu belirtirken, gazeteciyi yıllardır tanıdığını ve Türkiye halkını kendisi ile tanıyıp sevdiğini ifade etti.
Deniz Yücel'den mektup
Etkinliğin sonunda Yücel’in yazdığı mektup okundu. Gazeteci mektubunda Türkiye’nin doğusunda ve Almanya’da yaptığı röportajlarda , kültürler arası farklılıkların yanlış anlaşıldığını vurguladı. Gazeteci mektubunda, kendi yaşadığı anekdotları paylaşırken; göçmen Türkiyelilerin de Almanya’da medya tarafından yanlış algılandığını vurguladı.
Ne olmuştu?13 gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel "örgüt propagandası ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla sevkedildiği mahkemece 27 Şubat 2017’de tutuklandı. Deniz Yücel, Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın özel e-posta adresinin RedHack tarafından hacklenmesine ilişkin kaleme aldığı haberiyle ilgili soruşturma ekiplerine ifade vermek üzere 14 Şubat'ta İstanbul'da gözaltına alınmıştı. Yücel'e 2015'te yaptığı Cemil Bayık röportajı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili haberler, Yüksekova ve Cizre haberleri soruldu. Aynı soruşturma kapsamında gazeteciler Diken internet sitesi editörü Tunca Öğreten, DİHABER Diyarbakır Büro Şefi - editör Ömer Çelik ve BirGün Gazetesi İdari Sorumlusu Mahir Kanaat da 18 Ocak 2017'den bu yana tutuklu bulunuyor. Öğreten, Çelik ve Kanat’la birlikte 25 Aralık 2016’da gözaltına alınan DİHA muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü E. S. ve ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan ise serbest bırakıldı. TIKLAYIN - 24 GÜN GÖZALTINDA TUTULAN 3 GAZETECİ TUTUKLANDI, 3 GAZETECİ SERBEST 25 Aralık günü ev baskınlarını haber yapan Sabah gazetesi soruşturma kapsamında Deniz Yücel'in adının olduğunu da yazmıştı. Yücel'in tutuklanmasına çok sayıda ifade özgürlüğü örgütünden tepki geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şu açıklamayı yaptı: "Bütün bu olayların nedeni meğerse bu teröristmiş. Bu adam terörist, gazeteci değil ve Alman yönetimi ne yazık ki, benim bakanlarımı böyle bir teröristle aynı teraziye oturtuyor. Sıkıntı burada. Almanya Başbakanı Angela Merkel, bana ‘Serbest bırakırsanız memnun oluruz’ dedi. Dedim ki o gazeteci değil terörist. Deniz Yücel bir ay Almanya Başkonsolosluğu'nda saklandı. Bu adam terörist, gazeteci değil." |
(EA)