Flörsheim Belediye Meclisi'nde yer alan parti gruplarının ortak kararıyla, mahpus gazeteci Deniz Yücel için temsili özgürlük nöbeti organize edildi.
Etkinliğe Yücel'in yakınları, arkadaşları ve hemşerilerinden oluşan yaklaşık yüz kişi katıldı. Ayrıca, Yücel'in tutukluluğunun sürmesi durumunda temsili nöbetlerin her ayın 14. günü düzenlenmeye devam edeceği aktarıldı.
Deniz Yücel'i bir hafta önce cezaevinde ziyaret eden kız kardeşi İlkay Yücel halka kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederek, gösterilen dayanışmadan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Kamuoyu aracılığı ile yaratılan baskının sonuç getirebileceğine inandığını belirtti.
İlkay Yücel
Flörsheim Belediye Meclisi'nde yer alan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Yeşiller Partisi adına söz alan belediye meclis üyeleri yaptıkları konuşmalarda Deniz Yücel'in serbest bırakılmasını talep etti.
“Cesur gazetecilere ihtiyacımız var”
Flörsheim Belediye Başkanı Michael Antenbrink yaptığı konuşmada Deniz Yücel’in “sadece mesleğinin gereğini yerine getiren eleştirel bir gazeteci olduğunu, bu açıdan yapmış olduğu haberler sebebiyle kendisine yöneltilmiş suçlamaların gerçeği yansıtmadığını” söyledi.
Temel hak ve özgürlüklerden olan basın ve ifade özgürlüğünün son dönemde Türkiye'de kabul edilemez kısıtlamalarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Atenbrink, sadece Deniz Yücel'in değil, Türkiye'de haksız yere tutuklanmış tüm gazetecilerin gecikmeksizin serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.
SPD belediye meclis grubu adına konuşma yapan Marion Eisenmann-Kohl ise Türkiye’de basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğünün sürekli yapılan müdahalelerle tehdit edildiğini, basın özgürlüğünün kişisel ve kamusal fayda için önemli olduğunu belirterek bağımsız gazeteciliğin önemini vurguladı.
Yeşiller Partisi adına konuşan Carola Gottas da, özellikle devletlerin işlemiş olduğu insan hakları ihlalleri ve devlet yetkililerinin yolsuzlukları üzerinde çalışan ve fikirlerini özgürce ifade edebilen cesur gazetecilere ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Ne olmuştu?13 gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel "örgüt propagandası ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla sevkedildiği mahkemece 27 Şubat 2017’de tutuklandı. Deniz Yücel, Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın özel e-posta adresinin RedHack tarafından hacklenmesine ilişkin kaleme aldığı haberiyle ilgili soruşturma ekiplerine ifade vermek üzere 14 Şubat'ta İstanbul'da gözaltına alınmıştı. Yücel'e 2015'te yaptığı Cemil Bayık röportajı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili haberler, Yüksekova ve Cizre haberleri soruldu. Aynı soruşturma kapsamında gazeteciler Diken internet sitesi editörü Tunca Öğreten, DİHABER Diyarbakır Büro Şefi - editör Ömer Çelik ve BirGün Gazetesi İdari Sorumlusu Mahir Kanaat da 18 Ocak 2017'den bu yana tutuklu bulunuyor. Öğreten, Çelik ve Kanat’la birlikte 25 Aralık 2016’da gözaltına alınan DİHA muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü E. S. ve ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan ise serbest bırakıldı. TIKLAYIN - 24 GÜN GÖZALTINDA TUTULAN 3 GAZETECİ TUTUKLANDI, 3 GAZETECİ SERBEST 25 Aralık günü ev baskınlarını haber yapan Sabah gazetesi soruşturma kapsamında Deniz Yücel'in adının olduğunu da yazmıştı. Yücel'in tutuklanmasına çok sayıfa ifade özgürlüğü örgütünden tepki geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şu açıklamayı yaptı: "Bütün bu olayların nedeni meğerse bu teröristmiş. Bu adam terörist, gazeteci değil ve Alman yönetimi ne yazık ki, benim bakanlarımı böyle bir teröristle aynı teraziye oturtuyor. Sıkıntı burada. Almanya Başbakanı Angela Merkel, bana ‘Serbest bırakırsanız memnun oluruz’ dedi. Dedim ki o gazeteci değil terörist. Deniz Yücel bir ay Almanya Başkonsolosluğu'nda saklandı. Bu adam terörist, gazeteci değil." |
* Bu haberi Tansu Pişkin, Deutsche Welle'den derledi.
* Fotoğraf: Deutsche Welle, M. Yüksel
(TP/EA)