Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Akın Birdal cezaevinde gerekli tedaviyi alması mümkün olmayan ağır hasta mahkumların serbest bırakılmasının önündeki bürokratik ve siyasi engelleri hafifletecek bir yasa değişikliği önerdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD), dokuz yıldır Sincan F tipinde yatan mesane kanseri hastası Erol Zavar da dahil, tedavi edilmemeleri halinde ölecek 49 ağır hasta mahkum belirlemiş durumda.
Hak savunucuları Adli Tıp Kurumu'nun mahkumun durumunu belirlemede tek yetkili kabul edilmesini eleştiriyor. Kurum hem iş yükünün altından kalkamıyor, hem de verdiği kararlar bilimsel açıdan tartışmalı.
Ayrıca, cezaevlerinde sağlık hizmetleri yetesiz; mahkumlarla ilgili karar alınsa da bürokratik işlemler süreyi uzatıyor. Af yetkisi bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de siyasi mahkumlar için karar almakta çekinden davranıyor.
Birdal'ın önerisi
Birdal 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un (CİK) bazı maddelerinin değiştirilmesini önerdi ve önerisini Meclis başkanlığına 10 Haziran'da sundu.
Birdal, "her hastanıninsanca bakılıp onurlu şekilde ölme hakkı olduğunu" hatırlattı.
Bilirkişiler için bilimsel yeterlilik şartı getirilsin, (CMK 64/1): Adli Tıp Kurumu çalışanlarının raporlara esas olan görüşleri, bilimsel veya akademik yeterlilikleri değil "kamu çalışanı" sıfatları esas alınarak diğer uzman raporlarından üstün kabul edilmektedir. Elbette bu kurumda çalışan birçok değerli uzman bulunmakla birlikte, bu temel kıstas raporların denetlenebilirliğini, tarafların uzman görüşüne başvuru haklarını, bağımsız ve alternatif raporlamayı ortadan kaldırmakta veya değersiz hale girmektedir. Örneğin Yüksek Sağlık Şûrasında konuşulan idari "mesleki ve kamusal" kanaat oluşturma fonksiyonu Adli Tıp Kurumu için doğru veya gerekli bulunmamaktadır. Bu nedenle Bilirkişi saptanmasında "bilimsel yeterlilik ve meslek odası üyeliği" aranmalıdır.
Adli Tıp tek yetkili olmakta çıkarılsın, (CİK 16/3): İnfaz Kanunu'nun 16. ve Anayasa'nın 104. maddesinin uygulamasında, üniversite hastaneleri raporları yeniden test edilmek üzere, Adli Tıp kurumuna gönderilmektedir. Adli Tıp Kurumu uzmanları üniversitelerin "bilimsel, akademik veya idari üstleri" değildir. Bu değişiklikle Adalet Bakanlığınca saptanan hastanelerin raporları da mahkumun tahliyesine esas olabilecektir.
Cezaevi yönetimleri ve savcılıklar hızlı hareket edilmesini sağlamalı, (CİK 16/3): Hasta mahkumlara ilişkin yazışmaların ve işlemlerin ivedilikle yapılması sonuçları açısından çok önemlidir. Yazışma ve bürokratik işleyişin yavaşlığından dolayı yaşanan üzücü olayların bir daha yaşanmaması için bu işlemlerin ivedilikle cezaevi yönetimi ve cumhuriyet savcılıklarınca yerine getirilmesi gerekmektedir.
Ev hapsi hasta mahkumlar için de uygulanabilsin, (CİK 110/3): Şu an 75 yaşından büyük ve üç yıldan az cezası olanlar için uygulanabilen ev hapsi cezası yaş ve ceza sınırına bakılmaksızın hasta mahkumlar için de işletilebilmelidir. (EÜ/EÖ)