Maltepe Belediyesi'ne bağlı taşeron firmasından sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarılan yedi taşeron işçi hem Belediye'ye kadrolu olarak işe aide hem de tazminat kazandı.
Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Maltepe Belediyesi'nde çalışan dokuz işçi, 2011'in sonunda taşeron sistemin getirdiği çalışma koşullarına karşı sendikal faaliyet yürüttükleri için işten çıkarıldı.
İşten çıkarıldıkları günden itibaren Maltepe Belediye binası önünde direniş çadırı kuran işçiler, birçok kez Belediye zabıtalarının saldırısına uğradı ve gözaltına alındı.
Belediye Başkanı "Benim elemanım değil" demişti
Maltepe Belediyesi Başkanı Mustafa Zengin, direnen işçilerin belediyenin kadrolu memuru değil taşeron şirketin elemanı olduğunu dolayısıyla taleplerini düzenleyecek yetkili merciin Belediye Başkanlığı olmadığını belirtti.
Ancak işçilerin işe iade talebiyle açtıkları davada, Kartal 4. İş Mahkemesi, Maltepe Belediyesi ile taşeron firmalar arasındaki ilişkinin kanuna aykırı olarak muvazalı bir şekilde kurulduğuna, işçilerin Belediyesi'nin asıl-kadrolu işçisi olarak kabulü gerektiğine karar verdi.
Mahkeme, bu yüzden işçilerin Maltepe Belediyesi bünyesinde (taşeron değil) işe başlatılmasına, başlatılmamaları halinde herbirine 12 aylık tazminat ödenmesi karar verdi.
Ayrıca işçilerin sendikal faaliyet nedeniyle işten çıkarıldıklarını kabul eden mahkeme, en üst sınır olan 16 aylık brüt maaş üzerinden işçilere tazminat verdi.
"Taşeron çalıştırırken düşünecektiniz"
Belediye avukatının "Kadromuz yok" demesi üzerine, Mahkeme Başkanı "Onu taşeron işçi çalıştırırken düşünecektiniz; bu bizim sorunumuz değil" dedi.
Avukat Zeycan Şimşek, uzun süredir Belediye önünde direnen ve birçok kez saldırıya uğrayan işçilerin hukuki mücadelede en iyi sonucu aldıklarını söyleyerek bu kararın diğer taşeron işçiler için de emsal teşkil edeceğini belirtti.
Kararın temyiz hakkı bulunuyor.
İşçiler nasıl direndi?
İşçiler, 7 Ocak'ta da işten çıkarılanların geri alınması ve taleplerinin karşılanması için İstiklal Caddesi üzerinden Şişhane'de bulunan CHP il binasına yürüdü.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdroğlu'nun sözlerini hatırlatarak "Taşeronluk 21. Yüzyılın kölelik rejimidir diyen CHP bu konuda samimiyse öncelikle bu işe kendi bulundukları belediyelerden başlamalılar" dedi.
Direniş çadırı kuran işçilere, CHP'li temsilcilerin araya girmesiyle işe geri alınacakları söylendi ama alınmadılar.
10 Şubat'ta Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) 14. Genel Kurulu'nu basarak DİSK Genel-İş'in de kendilerine destek olmadığını hatta "köstek" olduğunu söylediler. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını böldüler.
İstanbul'dan Ankara'ya 14 gün süren bir yürüyüş yaptılar. CHP Genel Başkan Yardımcıları Yakup Akkaya, Gökhan Günaydın ve Birgül Ayman Güler ile görüştükler ve bir sonuç alamadılar. (NV)