Diyarbakır'da görülen Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Türkiye Meclisi davasında sanıklar Kürtçe savunma yapmakta, mahkeme de yaptırmamakta ısrarlı. Sabah başlayan duruşma öncesinde yüzlerce insan adliye önünde toplandı.
Burada konuşan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eşbaşkanı Selahattin Demirtaş "Kürtçe'yi evinizde sokakta konuşun ama kamusal alanda mahkemede konuşmayın" demenin Kürtlere hakaret olduğunu söyledi.
Sümerpark'tan başlayan yürüyüş sırasında "PKK halktır halk burada", "Zimane Kurdi zimane meye", "Zimane Kurdi hebuna meye", "Kinin em Kurdin em", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atıldı. Yürüyüşe BDP milletvekililleri ve partili belediye başkanları da katıldı.
"Türkçe konuşacak varsa dinleyebiliriz"
18 Ekim'den beri aralıksız süren duruşmaların bugün sonlanması ve mahkemenin yeni bir duruşma günü belirlemesi bekleniyor. Yaklaşık bir aylık sürede sadece iddianamenin özeti okunabildi; sanıkların savunmaları alınamadı.
Sanıklar ve avukatları Lozan Anlaşması'nın anadilde savunma hakkını tanıdığını; mahkemeyse sanıkların Türkçe bildiğini dolayısıyla tercüman atamak zorunda olmadıklarını savunuyor.
Bugünkü duruşmaya 104 tutuklu sanıktan 98'i katıldı.
Mahkeme başkanı Menderes Yılmaz ilk olarak kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) yöneticilerinden Kamuran Yüksek'i kürsüye çağırdı. Yüksek Kürtçe savunma yapacağını söyledi; mahkeme başkanıysa bu konuda karar verdiklerini ve savunma Türkçe olmayacaksa sanığın yerine dönmesini istedi.
Savunma avukatları mahkemenin anadilde savunmaya izin vermemesinin hukuka aykırı olduğunu ve adil yargılamayı ihlal ettiğini yineledi. Avukatlardan İbrahim Tali Uysal'sa "İki taraftan biri fedakarlıkta bulunsun. İnatlaşmayı bırakın" dedi.
Mahkeme başkanıysa "Savunmasını Türkçe olarak yapacak kişi varsa bugün onu dinleyebiliriz. Bazılarınızın Kürtçe bilmediğini biliyoruz. Size de düşünmeniz için zaman verip, duruşmayı öğleden sonraya bırakıyoruz" dedi.
PKK'nin şehir örgütlenmesi KCK/TM üyeliği ve benzer suçlarla yargılanan 152 sanığın bir kısmı 19 aydır cezaevinde.
Mahkemenin tahliye taleplerini redderek davayı ileri bir tarihe ertelemesi halinde ceza almadan iki yıla yakın süre cezaevinde kalmaları olası.
Mahkeme önceki duruşmalarda Kürtçe'yi tutanaklara "bilinmeyen bir dil" diye geçirmişti. (EÜ/EÖ)