Karadeniz’deki dokuz ildeki yaylaları birbirine bağlaması planlanan Yeşil Yol Projesi’nin iptali talebiyle Fırtına İnisiyatifi avukatı İbrahim Demirci’nin Rize İdare Mahkemesi’ne açtığı davalar reddedildi.
Bundan sonraki hukuki süreç Samsun Bölge İdare Mahkemesi’nde istinaf davasında devam edecek. Karardaki gerekçe özetle şöyle:
“Kaçkarlarda yapılacak turizmin, doğanın korunmasından daha önemli olduğu; dolayısıyla, yol yapımında/turizm faaliyetlerinde, doğaya zarar verilecek olsa da, kamu yararı bulunduğu.”
"Hukuka olan umudumuzu kaybetmedik"
Fırtına İnsiyatifi'nden yapılan yazılı açıklamada, adalet sistemine olan güvenin sarsıldığı ifade edildi:
"Bu durumdan dolayı, adalet sistemine olan güvenimiz sarsılmıştır. Buna karşın, hukuka olan umudumuzu kaybetmiş değiliz. Mahkeme kararında bizi kaygılandıran asıl mesele şudur: Turizm faaliyetleri, 'kamu yararı' adı altında, doğaya yeğ tutulmuştur. 'Kamusal/kamu yararı' gibi kavramlar gerekçe yapılarak,toplumun müşterek varlıkları/değerleri önemsizleştirilmektedir. Bu tehlikeli bir anlayıştır. Zira; ormanlar, su kaynakları, meralar vb. bir çok doğal alan, 'kamusal yarar' adı altında maden, turizm, inşaat vb. faaliyetler için gözden çıkarılmaktadır. Bu faaliyetlerin, yaşam alanlarına, doğaya verdiği zararlar ortadayken; bunları 'kamusal yarar' kavramıyla temize çekmek mahkemelerin görevi, işlevi olmamalıdır. Zira; bu gibi kararların olumsuz sonuçları beklediğimizden daha hızlı bir şekilde kendini göstermektedir."
Ayrıca açıklamada karar şöyle yorumlandı:
"Kaçkar Dağları'nın yayla ve meralarında, 2015'den bu yana süren 'yeşil yol-turizm yolu'büyük oranda tamamlandı. Bu projenin iptali amacıyla açılan davalar da, Rize İdare Mahkemesi'nin red kararıyla son buldu. Yol inşaatlarının bitmesi ile davaların reddedilmesinin aynı zamana denk gelmesi basit bir tesadüf değil elbette..."
"Mahkeme adalet arayanları oyaladı"
İnsiyatifin açıklamasında belirtilen davaya dair kronoloji şöyle:
* Rize İdare Mahkemesi, davanın başından (2015 haziran) bu yana; çeşitli sebeplerle, bahanelerle adil bir yargılama gerçekleştirmemiş, 3 yıl boyunca adalet bekleyenleri oyaladı.
* Davalar, 2015 Haziranında açılmıştır. Mahkeme önce, bilirkişi/keşif incelemesine karar vermiştir. Akabinde, hiçbir neden göstermeksizin bu kararından vazgeçmiş; ve 2016 Ağustosunda davayı reddetmiştir. Gerekçe olarak; davacıların “dava açmakta menfaatleri olmaması” gösterilmiştir. Mahkeme; Çamlıhemşin’de ikamet eden, tarlaları, çay bahçeleri olan ve yazları yaylalara çıkan davacıların “dava konusu projeden etkilenmeyeceğine” hükmetmiştir.
* Dava açıldıktan 1 yıl sonra verilen bu red kararı, hakkaniyetli bir yargılama süreci bekleyen davacılar ve bizler nezdinde hayal kırıklığı yarattı. Neyse ki; Samsun Bölge İdare Mahkemesi, bu gayri hukuki kararı bozdu ve dosyalar, yeniden incelenmek üzere Rize İdare Mahkemesine geldi (2017 Ocak).
* Rize İdare Mahkemesi, dosyaların bu surette kendisine gelmesinden 8 ay sonra (2017 Ağustos), bilirkişi/keşif incelemesine karar verdi. Keşif heyeti de, 2017 Eylül sonunda incelemelerini gerçekleştirdi.
* Bilirkişiler, raporlarını 2018 Martında dosyaya sundu. Bu tarihten, kararın verildiği 25 Eylüle dek Mahkeme, dosyalarla ilgili yürütmeyi durdurma vb. herhangi bir karar vermedi.
* Tüm bunlar olup biterken, yaylaları birbirine bağlayan “yeşil yol” da tamamlandı. Yargılama sürecine baktığımızda; Mahkemenin, davaları bu kadar sürüncemede bırakarak, “yeşil yol-turizm yolu”nun tamamlanmasına imkan tanıdığını görmekteyiz.
Yeşil Yol Projesi hakkında |
Yeşil Yol Projesi'nde Karadeniz bölgesinde Samsun, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Trabzon, Artvin'i içine alan sekiz ilin yaylalarını turizmi geliştirme kapsamında 2 bin 600 kilometrelik yolla birbirine bağlanacak. Projeye, 2015 yılında başlandı. Yaşam savunucuları, yaylalardaki yaşam alanlarını yok edeceğini belirerek, projeye karşı çıkıyor. "Yeşil Yol" projesinde inşaat çalışmalarına Danıştay'ın verdiği "yürütmeyi durdurma" kararına rağmen Eylül 2016'da tekrardan başlanmıştı. Rize İdare Mahkemesi'ne durdurma talebiyle açılan davalar ise "Kaçkarlarda turizm doğadan daha önemli" denilerek reddedildi. |
(EMK)