İzmir 4. İdare Mahkemesi, Ali Yılbaşı'nın, 12 Temmuz 2005'te İzmir PTT Başmüdürlüğü'ndeki muhasebecilik görevinden Pasaport PTT Merkezi'ne memur olarak atamanın "gereksiz" olduğuna karar verdi. Mahkeme, işlemde sebep, konu ve amaç yönünden hukuksal uyarlılık bulunmadığını bildirdi.
Demokratik bir toplumda hak aramaktan sürgün olmaz
19 Nisan'da alınan ve Haziran başında tebliğ edilen kararında İdare Mahkemesi, "davacının çalışma saatleri dışında ve hafta sonu yapılan açılış töreni sırasında devlet yetkilileri huzurunda da olsa, diğer çalışanlar ve sendika üyeleri ile birlikte attığı sloganlar ve açtığı pankartlarda yazılan hususların, çalışma koşullarına ilişkin yansıttığı görüşlerin çoğulculuk ve katılımcılık ilkelerine uygun olarak, hoşgörü sınırlarını aşmadığı ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu için, davacının üyesi olduğu demokratik kitle örgütü bulunan sendikanın bir yöneticisi olarak, çalışma koşullarına ilişkin hükümet politikalarına yönelik eleştirilerin yüksek sesle ve yazı ile yine hükümet yetkilisi bulunan Bakana iletmesi, 4688 Sayılı Yasanın 18. maddesinde yazılı sendika yöneticilerine tanınan güvence de dikkate alındığında demokratik bir toplumda çalıştığı görev yerinden başka bir yere nakli suretiyle önlem alınmasını gerektirir mahiyette bulunmadığı açıktır" dedi.
İzmir 4. İdare Mahkemesi kararında, 10 Aralık 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nca kabul edilen ve Anayasanın 90. maddesi uyarınca yasa gücünde olan "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi"nin 23. madde ile "herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır" düzenlemesine de atıf yapıldı.
Yine kararda, "Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (İLO) sendikal özgürlüklere ilişkin 87. ve kamu personelinin sendikal özgürlüklerine ilişkin 151 Sayılı Sözleşmeleri'nin başını çektiği ve yasa gücünde olan uluslararası sözleşmeler ve Avrupa Konseyi'nce hazırlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesi gözetildiğinde, anılan sözleşmelerin doğrudan sadece grev ve/veya iş bırakma gibi hakları tanımlayıp koruma altına almadığı, pozitif ve negatif sendika özgürlüğünü de kapsadı kabul edilmelidir" denildi.
İdare Mahkemesi, "işyerleriyle ilgili taleplerin dile getirildiği, başkalarına herhangi bir hakaret, tehdit ve şiddet içermeden düşüncelerin dile getirildiği demokratik bir eylem olarak, ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında" diye belirtti.
PTT idaresi ceza istedi, mahkeme reddetti
Eyleme katılan Haber-Sen yöneticilerine "izinsiz slogan atmak ve pankart açmak" iddiasıyla PTT Genel Müdürlüğü'nün yaptığı şikayet de, 27 Eylül 2005'te yersiz bulunmuştu.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı, dava açılmasına gerek olmadığını belirttiği kararında, "Ülkemizde düşünce ve ifade özgürlüğünün uluslararası sözleşmeler, Anayasaya ve yasalarla güvence altına alınmıştır. Olayın da yasal bir sendikanın üyeleri tarafından ve tamamen işyeri sorunlarını dile getirmeyi amaçlayan ve şiddet ve tehdit veya hakaret içermeyen eylemlerinin herhangi bir suç teşkil etmediği anlaşılmıştır" dedi. (EÖ/AD)