* Fotoğraf: Akın Atalay, Kocaeli Adliyesi
Cumhuriyet gazetesi davasında, hakkında beş yılın altında hapis cezasına hükmedilen sanıklardan altısı, dün cezalarının infazı için Kocaeli F Tipi Cezaevine gitti.
Hapishanedeki birinci günlerinde ise davanın görüldüğü İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, infazın durdurulması talepli dilekçeye dair savcıdan mütalaa istedi.
Davanın avukatlarından Abbas Yalçın bianet’e yaptığı açıklamada, “infaza başlanmasının ardından mahkemenin infazın durdurulması talepli dilekçeyi işleme aldığını ve bugün savcıdan konuyla ilgili mütalaa istediğini” söyledi, “Verecekleri kararı bekliyoruz” dedi.
Sanık avukatları da hafta başında yaptıkları açıklamada “Mahkemenin infazı durdurması hukukun gereğidir” demişti.
“Yargıtay kararı bozarsa, adaletsiz şekilde cezaevinde kalmış olacaklar”
Cumhuriyet gazetesi davasında, hakkında beş yıldan az hapse hükmedilenler istinafın onayının ardından tekrar cezaevine girerken, daha fazla ceza alanların Yargıtay’da temyiz hakkı bulunuyor.
TIKLAYIN - Cumhuriyet Davasından Gazeteciler Yeniden Cezaevinde
Uygulamadaki bu çelişkiyi değerlendiren avukat Yalçın, “uygulamada içtihat mahkemelerinin amacına uymayan bir durum bulunduğunu, eşitsizlik yaratıldığını” söyledi.
Cumhuriyet gazetesi davasında dosyanın zaten - beş yılın üzerinde ceza alanlar olduğu için – Yargıtay’a gideceğini ifade eden Yalçın şunları söyledi:
“Dosyanın Yargıtay’a fazladan iş yükü olmayacak çünkü dosya zaten temyize gidecek. Aynı fiillerle ilgili aynı suçlamalarla yapılan yargılamada, dosyanın bazı sanıklar yönünden incelenip bazı sanıklar yönünden incelenmemesi gibi bir durum ortaya çıkıyor.
“Bu arada Yargıtay dosyayı bozarsa, şu anda hapiste olanlar, adaletsiz şekilde cezaevinde kalmış olacak.”
“İktidar da adaletsizliği kabul etti ama müvekkillerimiz cezaevinde”
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün de beş yılın altındaki hapis cezalarıyla ilgili temyiz konusunun eşitsizlik yarattığına dair sözlerini sorduğumuz Yalçın, şu değerlendirmede bulundu:
“Eski Yargıtay Başkanı’nın, Adem Sözüer’in [İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr.] de bu yönde beyanları vardı. Aslında herkes burada bir mağduriyet olduğunda, eşitsizlik olduğunda hemfikir. İktidar da bu yönde açıklamalar yaptı, doğru. Biz de bekliyoruz ama bu arada müvekkillerimiz de cezaevinde…”
Bakan Gül: İhtiyaç var mı değerlendiriyoruz, çalıştay yapacağız
Bakan Gül, 11 Mart’ta gazetecilere yaptığı açıklamada, bu konuda bir adaletsizlik olup olmadığına dair çalışma yürüttüklerini söylemişti: “Aynı fiille ilgili bir ceza istinafta kesinleşiyor, diğerine temyiz yolu açık. Kendi sistemi içinde çözülmesi ya da Yargıtay’a gitmesi yönünde kanun boyutuyla bir düzenlemeye ihtiyaç var mı değerlendiriyoruz. Bu konuda çalıştay da yapacağız.”
Ancak henüz böyle bir çalışma tamamlanıp kamuoyuna açıklanmış değil.
Cumhuriyet gazetesi davasında kim, kaç yıl ceza aldı?
20 sanıklı Cumhuriyet davasında, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi kararını 25 Nisan 2018’de açıkladı; 15 kişi hakkında toplam 81 yıl, 45 gün hapis cezası verildi, üç kişi beraat etti. Can Dündar ve İlhan Tanır'ın dosyaları ayrıldı, Turhan Günay, Bülent Yener ve Günseli Özaltay beraat etti.
Diğer sanıkların aldıkları hapis cezaları şöyle:
Ahmet Kemal Aydoğdu: 10 yıl
Murat Sabuncu: 7 yıl 6 ay
Aydın Engin: 7 yıl 6 ay
Ahmet Şık: 7 yıl 6 ay
Akın Atalay: 7 yıl 3 ay 15 gün
Hikmet Çetinkaya: 6 yıl 3 ay
Orhan Erinç: 6 yıl 3 ay
Bülent Utku: 4 yıl 6 ay
Güray Öz: 3 yıl 9 ay
Musa Kart: 3 yıl 9 ay
Mustafa Kemal Güngör: 3 yıl 9 ay
Hakan Kara: 3 yıl 9 ay
Önder Çelik: 3 yıl 9 ay
Emre İper: 3 yıl 1 ay 15 gün
Kadri Gürsel: 2 yıl 6 ay
Kararda delil olarak, gazetede yayınlanan haberler ve köşe yazıları yer aldı. Bu yayınlarla, sanıkların “üç terör örgütüne birden üye olmamakla birlikte yardım ettiğine” karar verildi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (İstinaf), kararı, 19 Şubat’ta onadı. İstinafın onayının ardından, beş yıla kadar hapis cezası almış olan Kadri Gürsel, Güray Öz, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Emre İper, Önder Çelik, Bülent Utku ve Hakan Kara’nın cezası kesinleşmiş oldu.
Davada beş yılın üzerinde hapis cezası alan Hikmet Çetinkaya, Orhan Erinç, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Ahmet Kemal Aydoğdu ve Ahmet Şık’ın dosyası, itirazın incelenmesi üzerine Yargıtay’a gönderildi.
Dün beş yılın altında ceza almış olan Güray Öz, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Emre İper, Önder Çelik ve Hakan Kara cezaevine girdi.
Neden beş yılın altında ceza alanlar hapiste?
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286. Maddesine* göre, 5 yılın altı ceza alanlar yönünden Yargıtay yolu kapalı. Bölge İdare Mahkemelerinin (istinaf) onaması durumunda bu sanıklar yönünden ceza kesinleşiyor, Cumhuriyet gazetesi davasında da böyle oldu.
Dava avukatlarından Tora Pekin, 22 Nisan’daki basın toplantısında, “Bu kanun temyiz yolunu kapattığı için, aynı dosyada, aynı eylemlerle, aynı suçlamayla yargılanan ve mahkum edilenler cezaevine sokulmak isteniyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil ve kanun önünde eşitlik ilkesine açıkça aykırı” demişti.
Avukat, bianet yazarı Fikret İlkiz, “Hak Arama Özgürlüğü Ceza Sınırıyla Sınırlandırılamaz” başlıklı yazısında, bu ayrımın eşitlik ilkesini zedelediğini yazmış ve şu hatırlatmayı yapmıştı:
“Anayasa Mahkemesi’nin 27.12.2018 tarih 2018/71 Esas, 2018/118 Karar sayılı iptal kararı ile CMK Madde 286/ 2 -d maddesine göre ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlara ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi (istinaf) kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulabileceğine göre; acaba beş, dört ve üç yıl hapis cezalarına karşı temyiz yolunu kapatmanın gerekçesi nedir?”
* Ceza Muhakemesi Kanunu, madde 286:
2-a) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,
2-b) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları … temyiz edilemez.
(AS)