Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 11 köylünün gözaltında kaybedilmesiyle ilgili davanın 10. Duruşması Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
TIKLAYIN - KULP DAVASI TAHİR ELÇİ’SİZ DEVAM EDECEK
Hafıza Merkezi’nden avukat Duru Yavan duruşmanın, öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı, davanın da avukatlarından olan Tahir Elçi’nin anılmasıyla başladığını yazdı:
“Mağdur yakınlarının avukatı Hasan Anlar, Elçi’nin hayatı boyunca faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılması için mücadele ettiğini ancak kendisinin de benzer bir şekilde öldürüldüğünü ifade etti. Özellikle Tahir Elçi’nin cezasızlığa karşı verdiği mücadeleyi vurgulayarak kendisine saygı ve minnetlerini bu duruşma tutanağıyla tarihe not düşmek istediklerini belirtti. Mahkeme başkanı bu açıklamanın dava ile bağlantısını göremediğini ama kendilerinin de üzgün olduğunu ifade etti. Ancak bu konuşma duruşma tutanağına geçirilmedi.”
Sanık duruşmaya, korumalarıyla katıldı
Emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün tek sanık olarak yargılandığı Kulp Davası’nın 8 Aralık’taki 10. Duruşmasına, mahkemenin mağdur yakınlarının geliş gidiş masraflarının karşılanması talebine cevap vermemesine rağmen yakınların çoğu katıldı.
Avukat Yavan, duruşma başlamadan önce salona 10 çevik kuvvet polisinin girdiğini, duruşma sonuna dek salonda kaldıklarını ifade etti.
Sanık Ertürk de duruşmaya korumalarıyla birlikte katıldı.
TIKLAYIN - SANIK KOMUTAN: BÖLGEYİ TEMİZLEME GÖREVİ BANA VERİLDİ
Komando tugayı belgeleri göndermiyor
Avukat Yavan duruşmada neler yaşandığını şöyle aktardı:
6 Nisan 2014’teki duruşmada henüz göreve atanmış olan mahkeme heyeti, dosyayı incelemek için erteleme kararı alacaklarını söylemiş ve Bolu Tugay Komutanlığı’nın göndermediği personel listesinin yeniden istenmesine karar vermişti. Ancak 1993-1995 yılları arasında Kulp ilçesinde söz konusu operasyona katılan askeri personel listesi 8 Aralık 2015 tarihli duruşmada da mahkemeye gönderilmedi.
TIKLAYIN - BOLU TUGAYI BELGELERİ “DEPREMDE KAYBOLMUŞ”
Mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı‘nın, dönemin OHAL Valiliği’nin görevlendirdiği Bolu 2. Tugay Komutanlığı’na ait personel arşivlerinin, 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen depremde su basması sonucu zayi olduğunu belirten cevabını tekrarladı.
Valilik: Depremde hasar yok
Personel listesi, ön soruşturma sürecinde de Bolu 2. Tugay Komutanlığı‘ndan talep edilmişti ve aynı gerekçeyle personel arşivlerine ulaşılamadığı belirtilmişti.
Ancak Bolu Valiliği, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün soruşturma sürecinde dosyaya giren 18 Ekim 2012 tarihli yazısında, Bolu 2. Komanda Tugay Komutanlığının arşiv binasının 12 Kasım 1999 depreminde hasar alıp almadığına ilişkin bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı tespit edilmişti.
Mahkeme, son durulmada personel arşivlerini, bu kez Kara Kuvvetleri Komutanlığı Arşiv Müdürlüğü‘nden istedi.
Avukat Anlar, soruşturma ve yargılama sırasında birçok merciden belge ve bilgi istendiği ama bunların hepsinin olumsuz cevaplandığını, mahkemenin taleplerine cevap vermemenin suç teşkil ettiğini belirterek söz konusu bilgileri vermeyen görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Ancak mahkeme suç duyurularının nihai kararla birlikte değerlendirilmesine karar verdi.
Kayıp yakınları: Mezarları yok bari fail cezalandırılsın
Kayıp yakınları Arslan Şimsek, Harun Tutuş, Kerem Kılıç, Zeki Şimşek, Mizbah Akdeniz, Erhan Avar, Keleş Şimşek, Ramazan Yerlikaya, Mehmet Yerlikaya, Ruknettin Yaman, Mehmet Salih Atalay, Süleyman Yamık, bu duruşmada da daha önce defalarca verdikleri ifadelerini tekrar etti.
İfadelerinde, yakınlarının Yavuz Ertürk tarafından öldürüldüğünü düşündüklerini belirttiler. Ayrıca zaten çok ağır bir travma yaşadıklarını, yakınlarının mezarlarının dahi bulunmadığını ve en azından faillerin cezalandırılmasının kendilerini rahatlatacağını ifade ettiler.
Ertürk’ten kayıp yakınına tehdit
Mizbah Akdeniz beyanında, babası kaybolduktan bir süre sonra Bolu Komando Tugayına giderek dilekçe verdiğini ve dönüş yolunda Ertürk’le karşılaştığını, Ertürk’ün kendisine saldırarak “Seni Ali mi gönderdi? Seni öldüreceğim” dediğini anlattı.
Bu olayın açıklığa kavuşturulması için, Akdeniz’in ifadesinde adı geçen dönemin Kulp Jandarma Komutanı Ali Ergülmez’in tanık olarak dinlenmesine karar verildi.
Mahkeme AİHM kararından hala habersiz
Avukat Yavan, soruşturmanın başlamasından 10 yıl sonra dosyaya giren AİHM kararına mahkeme heyetinin hala hakim olmadığını ifade etti.
Avukat Oya Aydın, Van Asayiş Bölge Komutanlığının bölgede Bolu Komando Tugayının operasyon yaptığını açıkça kabul ettiğini, dosyada bulunan diğer belge ve bilgilerden, sanığın ifadelerinden ve AİHM kararından hareketle, sanığın tutuklanması için başkaca araştırmaya dahi gerek olmadığını belirtti.
Sanık Ertürk ise “Kulp’ta operasyon yapmadığını, zaten her ne kadar sivil halkın zarar görmemesi için başka bölgelere nakledilebilmesi mümkün olsa da kırsal alanda sorgulama ya da gözaltı gibi bir adetlerinin olmadığını” ifade etti.
Mahkeme, sanık Ertürk’ün duruşmadan vareste tutulması talebini reddetti, tutuksuz yargılanmasının devamına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 7 Mart 2016’da. (AS)
* Kulp davasının geçmişi, 8 Ekim -25 Ekim 1993 arasında Kulp’ta neler yaşandığına, gözaltına kaybedilen 11 kişi hakkında bilgiye, AİHM kararına buradan ulaşabilirsiniz.