Türkiye’nin siyasal ve toplumsal tarihinde derin bir kırılma yaratan Madımak Katliamı’nı anlatan belgesel film "Çok Kötü Bir Şey Oldu - Madımak Katliamı ve Ötesi Üzerine Bir Film" özel bir programla Türkiye ve Avrupa’da izleyicilerle buluşmaya devam ediyor.
Yazar ve belgesel sinemacı Ümit Kıvanç’ın imzasını taşıyan belgeselin İstanbul’daki ilk gösterimi, 29 Haziran Cumartesi İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleşti.
2 Temmuz’dan itibaren Almanya başta olmak üzere yurt dışında birçok ülkede özel gösterimleri planlanan belgesel; Ankara, İstanbul, Balıkesir, Tokat, Sivas, Yalova, Varsseveld (Hollanda) ve Köln’de (Almanya) 127 kişiyle gerçekleştirilen sözlü tarih görüşmelerini, arşiv görüntülerini ve kapsamlı bir arşiv taramasını içeriyor.
Madımak Katliamı'nı ve ötesini anlatan film, dört buçuk saat boyunca 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta katledilen 33 insanın hikâyelerini ve katliamın "devlet gözetiminde" nasıl adım adım gerçekleştirildiğini belgeler ve tanıklarla şeffaf bir şekilde ortaya koyuyor.
Özel gösterimler
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'nun yapımcılığında, birçok Alevi kurum ve kuruluşunun desteğiyle yürütülen Madımak Katliamı Hafıza Merkezi (madimak.org) projesi kapsamında çekilen belgesel, iki bölümden oluşuyor.
Belgesel, Madımak Katliamı’nı ele alan en kapsamlı görsel çalışmalardan biri olmanın yanı sıra, Türkiye’de Alevi toplumunun uğradığı baskı, eşitsizlik, ayrımcı politikalar, pogrom ve katliamlar karşısında verdiği mücadeleyi de gözler önüne seriyor.
7 Temmuz'da da Diyarbakır'da gösterilecek olan belgeselin müzikleri Erdal Erzincan’a ait.
Ankara, İzmir, İstanbul, Adana, Edremit, Samsun gösterimlerinin yanı sıra İngilizce, Almanca, Fransızca, Felemenkçe gibi pek çok dile çevrilen belgeselin yurt dışı galası da Almanya’da yapılacak.
Belgesel filmin ayrıca birçok ülkede özel gösterimleri planlanıyor.
MADIMAK KATLİAMI HAFIZA MERKEZİ
“Kaybedilenlerin onuruna diktiğimiz bir anıt”
Ne olmuştu?
2 Temmuz 1993'te Sivas'taki Madımak Oteli'nde Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında bir araya gelen yazar, sanatçı ve aydınların hedef alındığı bir saldırı sonucunda 33’ü aydın, ikisi otel görevlisi ve ikisi saldırgan 37 kişi hayatını kaybetti.
Şenliğin ilk günü, bazı gazetelerde 1 Temmuz 1993'te “Müslüman mahallesinde salyangoz satılıyor” manşeti atıldı, öncesinde “Müslüman Kamuoyuna” başlıklı tehditkâr bildiriler dağıtıldı.
Gergin bir ortamda başlayan şenliğin ilk günü sorunsuz geçti. İkinci gün, cuma namazından çıkan cemaat ve onları yönlendiren odaklar “Vali istifa” ve “Sivas, Aziz'e mezar olacak” sloganlarıyla yürüyüşe başladı.
Eylemcilerin ilk hedefinde Vali vardı, son hedefleri ise Madımak Oteli oldu. Aziz Nesin'in orada olduğu haberini alarak oteli saran grup akşama doğru giderek kalabalıklaştı. O sırada otelde, daha güvenli olacağını düşünerek oraya sığınan çocuklar, gençler, sanatçılar, yazarlar bulunuyordu. Saldırganlar önce oteli taşladı ve camlarını kırdı. Akşam 20.00 sularında ise “Allahım bu senin ateşin”, “Cehennem ateşi bu” nidaları eşliğinde otel ateşe verildi.
Madımak Katliamı Davası zamanaşımından düştü
Dava süreci
Madımak Oteli'nde gerçekleşen katliamdan 18 gün sonra dava sürecini başlatan Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı, polis kayıtlarına göre 15 bin kişinin katıldığı saldırıda yalnızca 126 kişi hakkında dava açtı.
“Terörle mücadele”, “yakarak adam öldürmek”, “toplantı ve gösteri yürüyüşü” kanununa aykırılıktan Sivas Asliye ve Ağır Ceza Mahkemeleri ile Kayseri DGM'de açılan davalar, güvenlik gerekçesiyle Ankara DGM'ye taşındı. Dosya, “görevsizlik kararlarıyla” uzun süre bir mahkemeden diğerine gitti geldi, gitti geldi.
Ankara 1 No'lu DGM, 18 duruşmalık yargılama sonucunda, “birden fazla kişiyi yangın çıkarmak suretiyle adam öldürmek” suçunu, “faili belli olmayan adam öldürme” biçiminde değerlendirerek 26 Aralık 1994 tarihinde ceza indirimine gitti. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararından sonra Ankara 1 No'lu DGM, uzun ve gerilimli celseler sonunda 1997 tarihinde, o tarihte 27'si tutuklu 98 sanıktan 38'ine “Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak” suçundan idam cezası verdi; ama Türkiye'de idam cezası kaldırıldığı için cezalar ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi. Birçok sanık ise yaş küçüklüğü veya "akli denge bozukluğu" ve benzeri nedenlerle daha az ceza aldı. Delil yetersizliğinden dolayı beraat edenler oldu.
Ana davada ismi geçen ve haklarında iddianame düzenlenen ancak yakalanamayan veya yakalanıp da dava sürerken tahliye edilen, dolayısıyla yargılanması eksik kalan sanıklarla ilgili iki ayrı dava ise hâlâ sürüyor. Zamanaşımına uğrayan bu davalardan birinin temyiz incelemesi devam ediyor. Almanya’nın iade etmediği üç sanıklı diğer dava ise 14 Eylül 2023’te görüldü ve mahkeme, 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davayı düşürdü.
En başından itibaren eksik soruşturmayla başlatılan Sivas Davası'nda devletin kolluk güçleri başta olmak üzere hiçbir kurum, hiçbir kamu görevlisi hakkında işlem yapılmadı.
Vali Ahmet Karabilgin, Emniyet Müdürü Doğukan Öner, Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu teftişler sonucunda görevden alınsa da hiçbiri yargılanmadı. (TY)