* Fotoğraf: Buğday Derneği / Twitter
Doğa, yaşam ve kent savunucuları dün (21 Ekim) Sanayi ve Ticaret Komisyonu’nda kabul edilen Elektrik Enerjisi Kanunu ve Bazı Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun iptali için imza kampanyası başlattı.*
Maden şirketlerinin 12 ay ruhsatsız çalışması, işletme izin alanına cezasız taşması ve borçlarının göz ardı edilmesi gibi düzenlemeleri öngören torba yasa teklifine karşı, çevre, ekoloji ve kent alanında çalışmalar yürüten 94 kurum ve platform imza verdi.
Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 13 Ekimde Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşüldü. Yakında, bir üst komisyonda da görüşülecek.
— Kazdağları Kardeşliği (@KazdaglarK) October 20, 2020
Şirketleri değil doğayı koru! #TorbaYasayıGeriÇek pic.twitter.com/TwXDQt8Yw4
“Teklifte yıkım var”
“Maden ve enerji şirketlerini değil, doğayı savun #TorbaYasayıGeriÇek” sloganıyla başlatılan kampanya metninde şu ifadeler yer aldı:
“Bu kanun teklifinde halk yok, enerji demokrasisi yok, enerji tasarrufu yok, enerji verimliliği yok, ekolojik duyarlılık yok. Teklifte, enerji ve maden şirketlerine daha fazla destek, daha fazla kıyak, kamu denetiminin ortadan kaldırılması, tüm yetkilerin tek adamda, Cumhurbaşkanı’nda toplanması, karın şirketlere, zararın halka yıkılması ve ekolojik yıkım var.
TIKLAYIN - Maden şirketlerinin önündeki yasal engeller kalkıyor
“Halihazırda uygulamada olan kanunların bile koruyamadığı doğayı daha da fazla tahrip edecek, sermayenin sahip olduğu ayrıcalıklara yenilerini ekleyerek halkın omuzlarına yeni yükler bindirecek bu kanun teklifi geri çekilmelidir.”
Teklifle neler olacak?
Metinde, torba yasa teklifiyle beraber getirilmek istenen değişiklikler de sıralandı:
- Maden şirketlerinin 12 ay ruhsatsız çalışması, işletme izin alanı dışına cezasız bir şekilde taşması, devlete olan borçlarına göz yumulacak. Örneğin Kaz Dağları’nda ruhsat yenileyemediği için uzun zamandır faaliyet gösteremeyen Alamos Gold’un önü açılacak.
- Havaya çok miktarda kimyasal ve zehirli gaz salan, araba lastiği, orman ürünleri ve çöp yakarak elde edilen enerji “yenilenebilir” sayılıyor ve teşvik ediliyor. Biyokütle santrallerinin önü daha da açılıyor.
- Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması (YEKDEM) kapsamı genişletilerek Karadeniz derelerinde ekolojik yıkımlara ve sel felaketlerine neden olan HES’lerin sayısının artmasın neden olunuyor.
- Cumhurbaşkanı izni ile T.C. Kanunlarından muaf enerji şirketleri kuruluyor.
- Enerji yatırımları için gereken taşınmazlar kolayca, kamu yararı kararı olmaksızın istimlak ediliyor ve halkın, köylünün toprakları sermayeye peşkeş çekiliyor.
- Dağıtım şirketlerine çeşitli kolaylıklar sağlanarak daha fazla kar elde etmeleri sağlanıyor.
- Ülkemizin her yerinde köylüleri ve halkı canından bezdiren, ekolojik yıkımlara yol açan, havayı, su kaynaklarını ve tarım alanlarını kirleten ve HES’ler, JES’ler ve RES’lere YEKDEM destekleri devam ettiriliyor. Bu santrallerin sayısı kontrolsüz bir şekilde verilen teşviklerle daha da arttırılıyor.
7 kanunda değişiklik
Söz konusu kanun teklifi, 3065 Sayılı KDV Kanunu, 3213 sayılı Maden Kanunu, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu olmak üzere 7 adet kanunda değişiklik öngörüyor. (TP)