Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayetiyle ilgili davanın 15 duruşmasına bugün başlandı. Verilen 34 günlük aradan sonra Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde 6'sı tutuklu 46 sanıklı davada, bugün son bilirkişi raporunda da sorumlulukları ortaya konulan Alp Gürkan ve diğer 4 şirket yöneticisi hakkında açılan dava ana dava ile birleştirildi. Davaya yarın 9:00'da devam edilecek.
21 Aralık 2016 günü yapılan 14. duruşmada Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, altı tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar vermişti. Sanık avukatlarının yeni bilirkişi rapor hazırlanması talebi de reddedilmişti.
Tutuklu bulunan 6 sanık ile tutuklu iken tahliye edilen iki sanık hakkında “olası kasıt”tan ceza istenirken, Alp Gürkan ve diğer 4 yönetici için “bilinçli taksir”den yani daha alt düzeyden ceza isteniyor.
Ana dava ile birleştirme kararından sonra yapılacak olan ilk dava özelliğini taşıması açısından duruşma oldukça önemli. Ayrıca duruşmada, ailelerin avukatları davaya ilişkin esas hakkındaki görüşlerini ve talep ettikleri cezaları açıklaması bekleniyor.
Bilirkişi raporunda da dikkat çekilmesine rağmen katliamın kamu ayağındaki sorumluların yargılanması hakkında ise Bakanlıklar mahkeme kararına rağmen yargılamaya izin vermemişti.
Bilirkişi raporu da madeni denetleyen, raporlarda imzası bulunan kamu çalışanları ile bunların bağlı olduğu, TKİ, MİGEM, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına da açıkça sorumluluk atfetmişti.
Duruşma bir hafta sürecek
Bugün başlayan duruşmaya ilişkin konuşan işçi ailelerin avukatlarından Sercan Aran, davada çok önemli bir aşamaya gelindiğini belirtti.
Aran, “Avukatlar olarak esasa ilişkin beyanımızı sunacağız. Sanıkların genel sorumluluğu, hangi suçtan dolayı niçin cezalandırılmaları gerektiğini tek tek açıklayıp görüşlerimizi sunacağız. Mahkeme iki haftalık bir duruşma periyodu koymuş. İki hafta sürmez belki ama en az bir hafta sürecek gibi görünüyor” dedi.
Aileler yürüyüş yaptı
Sabah saatlerinde istasyon mevkiinde toplanan Soma iş cinayetinde hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katılımı ile Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi önüne sloganlar ve pankartlar eşliğinde yürüyüş gerçekleşti.
Madenci aileleri adına bir açıklama yapan Sosyal Haklar Derneği Başkanı avukat Can Atalay; “Bugün artık son düzlüğün ilk adımı. Bu davanın ilk gününü hatırlayın sizi duruşma salonuna bile sokmamaya çalıştılar. Kırk kat el bile salona alınırken sizi duruşma salonuna almamaya çalıştılar. Bu dava başka kimsenin değil sizin emeğinizle sizin özverinizle buraya geldi. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında emeği ile geçinirken hayatını kaybedenlerin mücadelesi için sizin katkınız son derece önemlidir. Bugün sadece kendi evlatlarınız, kendi eşleriniz, kendi oğullarınız için Türkiye’de ekmeğini kazanırken hayatını kaybeden herkes için tekrar hesap sormak için buradasınız. Bu karanlık günlerinde davanıza bu kadar sahip çıkmanız nedeniyle bütün Türkiye’nin gözü ve kulağı sizde. Yine kendimize yakışır davranalım ve bu son düzlükte görevimizi hakkıyla yerine getirelim” dedi.
Davalar birleştirildi
Yoklamayla başlayan duruşmaya, tutuklu sanıklardan Ramazan Doğru katılmadı. Hakim Esra Dokur'un mahkeme dosyasına konulan yeni belgeleri okumasından sonra son birikişi raporundaki suçlamalardan dolayı haklarında bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin patronu Alp Gürkan ve yönetim kurulu üyeleri Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç'in de ana davada yargılanmasına karar verildi.
Bu gelişmeden sonra da bu 5 kişinin daha önce çeşitli mahkemelerde talimatla verdikleri ifadeler okundu. İfadelerin okunması işleminin tamamlanmasıyla da mahkeme başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya ara verdi.
Can Gürkan bilirkişi raporuna itiraz etti
Bir saat aradan sonra devam eden davada sanıklar ve müdafilerinin bilirkişi ek raporuna karşı itirazları dinlendi. Sanık Can Gürkan bilirkişi raporuna itirazlarını anlattı. Bilirkişilerin işi bilmediğini ve hazırlanan raporun bilimsel olmadığını iddia eden Gürkan “Bu olay sabotaj, bilirkişiler, mahkeme hepsi "mihraklar" tarafından ele geçirilmiş.” dedi.
“Bilirkişi raporu bir kurgudan ibaret. İlk rapor hiçbir bilimsel çalışmaya dayanmıyordu. Böylesine devasa bir davayı neredeyse hiçbir bilimsel araştırma olmadan karara vardırdınız. İlk rapor yalan olduğu halde bırakın soruşturmayı tutuklama gerekçesi olarak kullandınız. Hadi ben idam edildim, suçsuz insanlar da kurban ediliyor. Hiçbir şey yapamaz hale geldik. Hiçbir iddianın temeli yok. Havalandırma da, yol da mevzuata uygun. Benden isteneni yapmışım. Bu dava bir kurgu olarak başladı öyle de devam ediyor. Gelsin bilirkişiler bir dinleyelim. Metan yangını olsa tanık yanardı, oradan çıkamazdı. Bu olay planlı bir olaydır. Bilirkişi raporu taraf avukatlarından birinin ithamları ile tamamen örtüşüyor. Harfiyen aynı.”
Bunun üzerine mahkeme başkanı Gürkan’a önceki duruşma kayıtlarındaki sözlerini hatırlatarak “Olaydan önce siz test mi yaptırdınız? Bu testleri nerede yaptırdınız?” diye sordu. Gürkan kendi yaptığı iyi şeylerin dosyaya yansıtılmadığını söyleyerek gerek olmadığı halde havalandırma yatırımı yaptığını belirtti, katliamın metan yangınından kaynaklandığı iddiasını yalanladı.
“Terör saldırısı olmuştur demiyorum”
“Ülkemiz FETÖ, PKK tarafından saldırı altındayken bu davaya daha dikkatli bakmak lazım, dedim. Demiyorum illa bir terör saldırısı olmuştur. Sadece bunun metan yangını olmadığı araştırılsın.”
Aileler salonu terk etti
Gürkan’ın ardından beyanda bulunmaya başlayan müdafi avukat Kadir Çekin de aynı söylemi kullandı ve metan gazı iddiasının kurgu olduğunu söyledi. Ailelerin avukatı Selçuk Kozağaçlı’nın yalan beyanda bulunduğuna dair ithamlarda bulundu.
Çekin’in beyanda bulunduğu sırada aileler tepki gösterdi. “Yeter artık bıktık yalanlarınızdan kendi kendinize konuşun biz çıkıyoruz” diyen aileler salonu terk etti. Duruşmaya tekrar ara verildi. Duruşma salonu çıkışında mağdur ailelerin avukatları madenci yakınlarına seslenerek, mahkemede konuşulanlara sabretmelerini istedi.
Ne olmuştu?
Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilen ocakta, 13 Mayıs 2014'te saat 15.00 sularında başlayan yangında, 420 metre derinlik ve 3.5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, iş cinayetinde 301 madenci hayatını kaybetmiş, 162 işçi kurtarılmıştı.
Açılan davada tutuklu 6 sanık ile 5. duruşma sonunda yargılanmalarına tutuksuz devam edilmesine karar verilen vardiya amirleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan ise 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor. Bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin 3'te 1'den yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.
Tutuklular: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, maden mühendisi Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik. (DS/HK)