Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Bursa Tabip Odası ve Türkiye Komünist Partisi (TKP), "Bursa'daki grizu patlamasında 19 işçinin insanca çalışma koşullarından mahrum bırakılmaları ve patronların kar hırsı yüzünden öldüklerini" söylediler. Kazayı cinayet olarak nitelediler.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi dün (10 Aralık) Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki kömür ocağında yaşanan patlamanın ana nedenin ölçüm yapılmaması ve havalandırma eksikliği olduğunu söyledi.
"Denetimler hem eksik hem de şeklen yanlıştır. Denetlemelerde hayati tehlike barındıran işletmelerin kapatılması gerekir. İşletmedeki eksiklikleri tespit edip, gidermesi için işverene liste verilmesi yeterli değildir. Eksikliklerin giderilmesi için, kısa ve makul sürelerde kontroller de yapılmalıdır ama bu yapılmamaktadır. Çıkarılan genelge ve yönetmeliklerle de, işletmeler değil, hayati risk içinde çalışan işçiler cezalandırılmaktadır."
"İnsanı değil kâr hırsını merkezine alan, en zor ve en kötü koşullarda insanları çalışmaya zorlayan, işçilerin, çalışanların söz sahibi olmadığı üretim süreçleri potansiyel birer 'insan mezarlığı' olarak kalacaktır" diyen Çelebi, "Önlem alınmayan, insana yatırım yapılmayan işyerlerinin faaliyetlerine izin verildiği, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda uzmanların, sendikaların ve meslek örgütlerinin bypass edilip dışlandıkları müddetçe, yaşadığımız bu 'kazaların' adı 'cinayet' olacaktır ve sorumluluk da sadece işletmelerin değil bunlara göz yuman hükümetlerin olacaktır" dedi.
DTP ve TKP Çalışma Bakanlığı'nın yeterli denetim yapmamakla eleştirirken, Türk-İş de benzeri felaketlerin yaşanmaması için, gündemde olan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın bir an önce çıkarılmasını, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) başta inşaat, maden, tarım ve denizcilik işkolları olmak üzere tüm uluslararası sözleşmelerinin onaylanmasını ve ulusal mevzuata uyarlanmasını; iş sağlığı ve güvenlik önlemlerinin işkolu, işletme büyüklüğü, işçi sayısı gibi hiç bir sınırlama yapmadan tüm işçiler için koruma sağlanmasını talep etti.
Dr. Bülent Aslanhan Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamasında şunları söyledi:
"Kazanın yaşandığı şirketin kayıtlarına baktığımız da düzenli bir işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının görevlendirilmediği, İlimiz de Aile Hekimliği sistemine geçilmesi ile birlikte kazanın meydana geldiği Maden şirketinde iş güvenliği/işyeri hekimliği hizmetlerinden vaz geçildiği ve iş güvenliği hizmetlerinin organize edilmediği gerçeğiyle yüzleşiyoruz."
Oda, işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili tedbirleri almayan bakanlığı eleştirdi.
Beş örgüt sorumluların bir an önce ortaya çıkarılarak hesap sorulmasını ve işletmede çalışma koşullarının düzeltilmeden faaliyete geçirilmemesini istiyor.(BÇ)