49 yıl sonra Türkiye’ye gelen ilk Yunanistan Başbakanı olan Kostas Karamanlis’in ziyaretinin anlamını, Doç. Dr. Elçin Macar’a sorduk.
Yunanistan Başbakanı’nın Türkiye ziyaretinden zaten somut bir sonuç beklenmediğini ifade eden Macar, genelde Yunanistan’ın Türkiye ile ilgili sorunlarını doğrudan ele almaktan yana olmadığını, bunun yerine Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri bağlamında gündeme getirmeyi tercih ettiğini vurguladı.
Üslup değişikliği
Karamanlis’in Türkiye ziyaretinin dört yıldan beri gündemde olduğuna değinen Macar, “Bu zamana kadar Yunanistan hükümeti Türkiye'yle doğrudan görüşmek için bir talepler listesi ileri sürüyordu. 'Bu şartları yerine getirmezseniz sizinle görüşmeyiz' diyordu. Karamanlis’in gelmiş olması bu üslubun değiştiğini gösteriyor” diye konuştu.
Macar, Türkiye’nin aksine iki ülke arasındaki ilişkilerin Yunanistan kamuoyunda her zaman çok önemli bir gündem maddesi olduğunu anımsatarak şunları söyledi:
Yunanistan’da Türkiye’ye karşı güçlü bir önyargı var. Aşırı sağcı politikacılar da Karamanlis’in Türkiye ziyaretine karşı bu önyargıları harekete geçirmeye çalıştılar. Örneğin Karacaferis, Yunanistan parlamentosunun “Pontus Soykırımı” kararına atıfta bulunarak “Nasıl olur da atalarımızın katili bir ülkeye gidersin?” diye tepki gösterdi. Anıtkabir ziyaretine yönelik de ciddi bir muhalefet söz konusuydu. Yine de Karamanlis gelmeyi tercih ederek risk aldı. Ziyareti bütün bu önyargıların kırılması açısından önem taşıyor.
Erdoğan'ın Patrikhane ve Ruhban Okulu açıklamaları iç kamuoyuna yönelik
Başbakan Erdoğan’ın “Ekümeniklik konusu Ortodoks ve Hıristiyan dünyasının iç sorunudur” açıklamasını anımsattığımız Macar, Türkiye’de ilk kez resmi bir yetkilinin ekümeniklik konusunda böyle bir ifade kullandığına dikkat çekti. “Laik bir ülkenin, dini bir kurumun unvanı hakkında yorum yapmaması gerekir. 'Sen ekümenik değilsin' demek kadar 'Sen ekümeniksin' demek de doğru değil. Erdoğan’ın sözleri bu açıdan önemli.”
Macar, Erdoğan’ın Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasına "yeşil ışık yaktığı" yorumlarını ise şöyle değerlendirdi:
Bu konuda 2002’den beri çok şey duyuyoruz. Bir defasında Milli Eğitim Bakanı “24 saat içinde açarız” demişti. Bekleyip görmek lazım. Patrikhane açıklaması gibi bu da somut bir formülün varlığına işaret etmekten ziyade, iç kamuoyundaki muhalif kesimleri hazırlamaya dönük gözüküyor.
Ekonomik ve siyasi adımlar birbirini destekliyor
Ziyaretin ekonomik anlamını da sorduğumuz Macar şöyle konuştu:
Yıllar önce Özal, ekonomik alandaki adımların Türkiye ve Yunanistan arasındaki siyasi yakınlaşmayı kolaylaştıracağını ileri sürdüğünde tepkiyle karşılaşmıştı. Bugünkü gelişmeler Özal’ı doğruluyor. 10 yılda iki ülke arasındaki ticaret hacmi yılda 200 milyon dolardan 2 milyar dolara yükseldi. Siyasi yakınlaşma da ekonomik gelişmeyi destekliyor. Karamanlis’in ziyareti iki ülkenin de iş çevrelerine muhakkak olumlu bir sinyal vermiştir. Enerji alanındaki işbirliğini göz önüne alırsak ekonomik ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmelerin devam edeceğini söyleyebiliriz. (KM/TK)