Cumartesi gecesi başkentte popüler bir gece klubü. Alkol serbestçe akıyor, kadınlar ve erkekler ritme çılgınca eşlik ediyor. Bazı cesur genç kadınlar -çoğunlukla makyajlı, silikonlu sarışın- barın üzerinde, aşağıda oturan erkekleri neşelendirerek dans ediyorlar.
Beyrut'ta bazı genç erkekler henüz göç etmediler ve kadınlar arasındaki "yarışma" gittikçe daha ağırlaşıyor. Cezbedici elbiseler ve plastik cerrahi ameliyatları... Her şey potansiyal hedeflerin dikkatini çekmek için.
"Kurtulmuş" kadınların görüntüsü bölgedeki uydu kanallarının sunduklarıyla uyum içinde. Ancak bu görüntü başkentin turistlerini etkilemek için bir tuzak gibi ve ülkenin şizofrenik değilse bile son derece karmaşık olan kimliklerini yansıtmıyor.
Çok mezhepli bir ülke olan Lübnan'da kültürel farklılıkların dinden kaynaklandığına inanabilirsiniz. Ancak bu oldukça basit kalır. Kadın kurtuluşu Lübnan'da mezhep ayrışmalarının ötesinde.
Geleneksel değerler ve Orta Doğu alışkanlıkları topluma demir atmış durumda. Bazı kadınların üzerine sosyal baskı tüm ağırlığıyla çökmüşken diğerleri kendilerini Batılı modellerle tanımlayarak geleneklere baş kaldırıyor. Ancak kadınların çoğu geleneklere başkaldırırken bunu "gizli" yapmaya özen gösteriyor.
Lübnanlı kadınlar annelerinden ne kadar farklı?
Örneğin Nicole (23) ve Joélle (27), ikisi de Hristiyan olmasına rağmen tamamen farklı dünyaları var. Biri Beyrut'ta diğeri Jeita'da yaşıyor. Kendisini "Annesinin 27 yaşındaki hali" olarak gören Joélle, dini ve anneliği önceliklerinin en tepesine yerleştiriyor. Nicole'se kendini annesinden daha açık fikirli görüyor, "aşk ve iş"i öncelikleri olarak gösteriyor.
Genel olarak Lübnanlı kadınlar için "iş" daha da önem kazanan bir değer. Ancak hâlâ bir kadının ailesinden bağımsız davranabilmesinin tek yolu evlilik. Ne kadar maaş alırsa alsınlar bekar kadınların "büyük gün" (evlilik) gelene kadar aileleriyle yaşaması gerekiyor.
Tek başına yaşıyan birkaç kadınsa başkentte ikamet ediyor ama bu kadınlar ulusal ölçek düşünülünce oldukça azınlıkta kalıyor. Bazı bağımsız kadın örgütleriyse yasal olmamalarına rağmen gayri resmi olarak faaliyet gösteriyor (çoğunlukla Beyrut'ta).
Peki bekaret?
Evlilikse genç kadınların aktif olarak peşine düştükleri bir hedef. Evlilik dediğinizde aslında "bekaret"i kastetmiş oluyorsunuz ve Arap toplumlarında evlilikten önce seks ahlahi olarak hoş görülmüyor. Pratikteyse sürekli artan sayıda kadın bu konunun üstesinden gelmeye başlasa da çok azı yaptıkları seksin sorumluluğunu alabiliyor.
Nicole diyor ki:
"Bekaret toplumun insanları sınırlandırmak için kullandığı gereksşz bir tabu."
25 yaşındaki Sunni Lamya, ilk cinsel deneyimini 15 yaşındayken yaşamış. Lamya'ya göre bekaret "kişisel bir mesele ve öyle kalmalı". Nicole de Lamya da cinselliklerini anneleriyle açık şekilde konuşuyor ki bu aslında pek yaygın bir durum değil.
Amira (23, Şii) "Cinsellik hakkında annemle istediğim kadar konuşabilirim, cinsellik benim hakkımda olmadığı sürece..." Amira'nın annesiyle ilişkisi konunun hâlâ bir tabu olduğunu gösteriyor.
"Modern hayat ve sosyal baskı arasında sıkıştım"
26 yaşındaki Hristiyan Mireille bekaretin başını derde soktuğunu itiraf ediyor. Oyuncu Angelina Jolie'nin rol modeli olduğunu söyleyen Mireille "modern hayat" ve sosyal baskı arasında sıkıştığının altını çiziyor.
Haifa (30) terapist ve dört çocuk annesi. Haifa evlenmeden önce "o iş"i yapan kadınları anlamadığını söylüyor. Bunun nedeniyse onun için sadece din değil ayrıca sosyal uzlaşma. Şii Haifa 20 yaşındayken, eşi olacak erkekle birkaç kez konuştuktan sonra evlenmiş.
Amira'ysa "hayatının erkeği"ni bulana kadar bekleyeceğini ifade ediyor ama evlenmiş olmalarını şart koşmuyor. Farah (23, Sunni) da bekaretin "değerli bir şey" olduğunu kaydediyor ve bunu "korumak gerek"tiğine inanıyor.
Fakat kadınların tümü cinsel zevke büyük önem veriyor: flörtleşme "kızlık zarı"nı korumak kaydıyla olabildiğince öteye gidebilir. Eğer işler "kızlık zarı"na zarar verecek kadar ileri giderse plastik cerrah size bekaretinizi geri verecektir... Bu Lübnan'da oldukça yaygın bir uygulama.
Kürtaj "bazı" durumlarda anlaşılır
Bir diğer yaygın uygulamaysa, yasal olmamakla beraber, kürtaj. Bu kadın, çok az kadın Nicole gibi düşünüyor:
"Kadınlar bedenleriyle ne yapacakları konusunda özgürdür."
Kadınların çoğu sadece tecavüz, hastalık gibi "özel" koşullarda kürtajı tolere ediyor.
Lübnanlı kadınların hayatlarındaki en dikkat çekici yan yaşam tarzlarındaki çelişkilere uyum sağlamış olmaları. Söyleşiyi tamamlamadan önce bir küçük not:
Hemen hemen hepsi kadınların politikada daha etkin olması gerektiğini düşünürken çok az politik faaliyetlere katılıyor. (SAA/GG)
* Metni İngilizce orjinalinden Gökçe Gündüç Türkçeleştirdi.