Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı, Rusya topraklarının tamamıyla dışından, ABD yanlısı, Nato üyesi, İsrail'le de askeri işbirliği anlaşmaları imzalamış olan Azerbeycan ve Gürcistan'ın topraklarından geçiyor ve böylece, Rusya'nın Orta Asya'daki gaz ve petrol kaynakları üzerindeki denetimini azaltıyor.
İsrail, ihtiyacının yüzde 20sini sağlayan Azeri petrolleriyle yakından ilgileniyor. BTC boru hattı o ülkenin petrol ithalatını esaslı artıracak. Üstelik projenin Lübnan saldırısıyla doğrudan ilişkili bir boyutu daha var: Rusya'yı zayıflatırken, İsrail'e önemli bir stratejik rol biçiyor: Ceyhan'dan gelecek olan petrol ve gazın Doğu Akdeniz'deki ulaşım koridorlarının denetimini sağlaması...
Doğu Akdeniz'in militarize olması
Lübnan'ın bombalanması, dikkatle hazırlanmış bir yol haritasının hayata geçirilişi... ABD'li ve İsrailli strateji uzmanları daha şimdiden savaşın Suriye ve İran'a yayılacağından söz ediyorlar. Savaş planları ile stratejik petrol yatakları ve petrol boru hatları arasında yakın bir ilişki olduğu ise kuşkusuz. Batılı dev petrol şirketleri bu planları destekliyor ve İsrail'in Doğu Akdeniz kıyıları üzerinde egemenlik sağlamasını istiyorlar. Bu çerçevede, hisselerinin çoğu British Petroleum şirketine ait olan BTC boru hattı, Doğu Akdeniz yöresini bir enerji koridoruyla Hazar Denizi'ne bağlayarak yörenin jeo-politikasını dramatik bir biçimde değiştiriyor. Kısacası, İsrail artık Batılı petrol devlerinin çıkarlarına hizmet eden Anglo-Amerikan işbirliğinin hatırı sayılır bir oyuncusu oluyor.
Resmi raporlar, BTC boru hattının Batı ülkelerine petrol ulaştıracağını açıklarken, bu petrolün bir kısmının doğrudan İsrail'e gideceğinden pek söz etmiyorlar. İsrail ve Türkiye, bu amaçla, Ceyhan'ı İsrail Limanı Ashkelon'a bağlayacak bir deniz altı boru hattı projesini bile gündeme getirdi. Ceyhan'ın İsrail'in Akdeniz'deki limanı Ashkelon'dan uzaklığı sadece 400 km. Ashkelon'dan da, İsrail'in ana boru sistemiyle petrolün Kızıl Deniz'e ulaştırılması hiç zor olmayacak. Böylece İsrail, kendi tüketimi için petrol elde etmekle kalmayacak, bu petrolün bir kısmını da Kızıl Deniz'deki Eliat Limanı'ndan tankerlerle Hindistan'a ve diğer Asya ülkelerine gönderebilecek.
2006 yılında, İsrail ve Türkiye, Ceyhan'dan (Suriye ve Lübnan topraklarından geçmeden) İsrail'in Eliat Limanına ulaşacak dört adet deniz altı boru hattı inşa edeceklerini açıkladı.
Böylece, Orta Asya'nın petrolü ve gazı, Asya ülkelerine bile İsrail denetiminde satılmak üzere İsrail'e ulaştırılabilecek, İsrail küresel enerji pazarında güçlü bir oyuncu olarak ortaya çıkarken, Rusya ve Çin'i Orta Asya ve Uzakdoğu'ya bağlayan sistem zayıflatılacaktı. Ceyhan'dan taşınacak olan petrol ve gazın denetiminin İsrail'e bırakılmasıyla, İsrail'e yörede önemli bir stratejik rol veriliyordu.
İşin içinde su da var...
Bu proje, yalnız petrol taşımakla kalmayacak, İsrail'e Fırat ve Dicle sularının da taşınmasını sağlayacaktı. İsrail, Suriye ve Irak'ın çıkarlarına aykırı olan bu stratejiyi uzun süredir benimsemişti. Tel Aviv ve Ankara arasındaki askeri işbirliği anlaşması, İsrail'in su gündemini de destekliyordu.
Moskova'nın tepkisi
Moskova, Doğu Akdeniz'in ABD-İsrail-Türkiye ekseninde militarize edilmesine, Suriye'de, Lübnan sınırına 30 kilometre uzaklıkta, stratejik konuma sahip olan Tartus Limanı'nda bir deniz üssü kurma planını açıklayarak yanıtladı. (Kommerzant, 2 Haziran 2006).
Lübnan'ın bombalanmasından önce, Türkiye'den İsrail'e gidecek olan bir su altı boru hattından söz ediliyordu. Bu proje Suriye ve Lübnan topraklarından geçmeyecekti. Ama su altından değil de kara üzerinden geçecek bir petrol ve su boru hattı tercih edilirse, bunun mutlaka İsrail ve Türkiye'nin denetiminde olabilmesi gerekir çünkü Lübnan ve Suriye topraklarından geçmek zorunda olan bir kara hattı, Doğu Akdeniz kıyılarının denetimini gerektirir. Yani, Ceyhan'dan Ashkelon'a uzanacak bir sualtı boru hattı yerine bir kara hattı yapılabilmesi için Ceyhan'dan Lübnan-İsrail sınırına kadar, Suriye ve Lübnan'ı içine alan yörenin militarize olması, İsrail'in denetimine girmesi, yani, Lübnan sınırından başlayıp, Suriye'den geçerek Türkiye'ye kadar varacak bir alanın İsrail'in kontrolüne geçmesi gerekir...
Sakın Lübnan saldırısının gizli nedenlerinden biri bu olmasın?
İsrail Basbakanı Ehud Olmert savaşın "çok uzun süreceğini" söyledi. ABD ise İsrail'e silah ulaştırmayı hızlandırdı. Evet, bu savaşın altında petrol, su ve boru hatlarıyla ilgili stratejik amaçlar yatıyor. (MC/ÜBR/TK)
* Kanadalı iktisatçı Michel Chossudovsky'nin www.globalresearch.ca Web sayfasındaki yazısını Üstün Bilgen Reinart bianet için Türkçeleştirdi. Michel Chossudovsky, "Yoksulluğun Küreselleşmesi" ve "Amerika'nın Terörizme Karşı Savaşı" adli kitapların yazarı. Ottawa Universitesi'nde İktisat Profesörü ve Küreselleşme Araştırma Merkezi'nin (Center for Research on Globalization) kurucusu ve yöneticisi.
* Üstün Bilgen Reinart, ODTÜ'de Modern Diller Bölümü'nde Öğretim Görevlisi ve Metis Yayınevi'nin 2003'te yayınladığı Biz Toprağı Bilirik, Bergama Köylüleri Anlatıyor adlı kitabın yazarı.