Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazlarının dün (17 Eylül) Lübnan genelinde eşzamanlı olarak patlaması sonucu biri çocuk olmak üzere en az 12 kişi hayatını kaybetti, aralarında durumu ağır olanların da bulunduğu yaklaşık 2 bin 800 kişi yaralandı.
Lübnanlı yetkililer olaydan İsrail’i sorumlu tutarken İsrail’den konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.
Peki uzmanlar patlamaları nasıl yorumluyor?
Lübnan'da çağrı cihazlarıyla yapılan saldırıda ölü sayısı 12'ye çıktı
“Teslimattan önce patlayıcı yerleştirilmiş olabilir”
Associated Press’e (AP) konuşan İngiltereli eski bir subay ve bomba imha uzmanı olan Sean Moorhouse; patlamaların videolarını izlediğinde, cihazların içine az miktarda patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini söyledi.
Moorhouse, patlayıcıların teslimattan önce, büyük olasılıkla İsrail’in dış istihbarat teşkilatı Mossad tarafından düzenlenmiş olduğunu belirtti.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde uzmanlaşmış deneyimli bir savaş muhabiri ve siyasi analist olan Elijah J. Magnier ise, patlamayan çağrı cihazlarını inceleyen Hizbullah üyeleriyle konuştuğunu aktardı.
Magnier; patlamaları tetikleyen şeyin, tüm cihazlara gönderilen bir hata mesajı olduğunu ve bu mesajın cihazların titreşmesine neden olarak kullanıcıyı titreşimi durdurmak için düğmelere tıklamaya zorladığını söyledi. Bu kombinasyonun, cihazın içine gizlenmiş az miktarda patlayıcıyı infilak ettirdiğini ve patlama sırasında kullanıcının orada olmasını sağladığını da sözlerine ekledi.
Haaretz: İki ana teori var
İsrail merkezli Haaretz gazetesi, adı açıklanmayan güvenlik ve teknoloji uzmanlarına atıf yaparak, patlamaları açıklayan iki ana teori olduğunu yazdı.
İlk ihtimal, Ocak 1996’da Hamas’ın üst düzey yöneticisi Yahya Ayyaş suikastıyla benzer şekilde, saldırının arkasındakilerin Hizbullah’a telsiz sağlayan telekomünikasyon şirketinin tedarik zincirine sızarak binlerce cihaza küçük patlayıcılar yerleştirmiş olmaları.
Uzmanlar tarafından öne sürülen ikinci teori ise siber saldırıyla cihazların bataryalarının aşırı ısınmasına ve patlamasına neden olunduğu yönünde.
Haaretz’e konuşan uzmanlardan biri “Bu tamamen bir siber saldırı” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tek ihtiyacınız olan kötü niyetli bir yazılım güncellemesi yapmak ve ardından ‘enter’ tuşuna basmak.”
Uzman ayrıca tam şarjlı 50 gramlık bir lityum pilin 7 gram TNT’nin patlamasına eşdeğer bir ısı ürettiğini belirterek, “Eğer bir lityum pile kısa devre yaptırırsanız, saniyeler içinde son derece hızlı bir şekilde ısınır” dedi.
Ancak Haaretz’in ulaştığı diğer kaynaklar, Lübnan’ın çeşitli yerlerinden paylaşılan video görüntülerinde görülen türden patlamalara tek başına bir siber saldırının neden olmasının olası olmadığını savunuyor. Bu uzmanlara göre, cihazlara üretim ya da tedarik sürecinde patlayıcı bileşenler yerleştirilmiş olması daha olası.
Haaretz’in haberine göre çeşitli raporlar, çağrı cihazlarının patlamadan önce aşırı ısındığını söylüyor.
Sky News Arabia ise Mossad’ın, çağrı cihazlarının bataryalarına bir miktar yüksek patlayıcı “PETN” malzemesi yerleştirdiğini ve ısılarını yükselterek patlamaları tetiklediğini öne sürdü.
Gold Apollo’nun açıklaması
İnfilak eden çağrı cihazlarına ait görüntülerde, cihazların Tayvan merkezli bir şirket olan Gold Apollo tarafından üretilenlerle uyumlu bir formata ve arka yüzlerinde aynı etiketlere sahip olduğu görülüyor.
Gold Apollo, çağrı cihazlarının kendileri tarafından üretilmediğini ancak markalarını kullanma lisansına sahip olan Budapeşte merkezli “BAC Consulting KFT” adlı bir şirket tarafından üretildiğini açıkladı.
Tayvanlı şirket: Lübnan’daki patlamalarda kullanılan çağrı cihazlarını biz üretmedik
Reuters’e göre, söz konusu şirketin Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki adresi, şehrin dışında, çoğunlukla konutların bulunduğu bir sokakta yer alan bir binaydı. Şirketin adı cam kapının üzerine yapıştırılan bir A4 kağıdına yazılmıştı. Binada çalışan ve adının açıklanmasını istemeyen bir kişi, BAC şirketinin orada kayıtlı olduğunu ancak fiziksel bir varlığının bulunmadığını söyledi.
BAC: “Biz sadece aracıyız”
Öte yandan NBC News, BAC Consulting KFT adlı şirketin CEO’su Cristiana Bársony-Arcidiacono ile görüştü.
Şirketinin, Tayvan merkezli Gold Apollo ile çalıştığını doğrulayan Bársony-Arcidiacono, çağrı cihazları ve patlamalarla ilgili sorulara “Çağrı cihazlarını biz yapmıyoruz, biz sadece aracıyız. Sanırım yanlış anladınız” yanıtı verdi.
*Bu haber, bianet stajyeri Ege Tonga tarafından çevrilip derlenmiştir.
(ET/VC)